Neha'nın ardından Salman'da kalkmıştı fakat karısının yanına değil çalışma odasına geçmişti. Bugün yapacaklarını düşünürken bir yandan da biriken raporları, sözleşmeleri ve diğer evrakları belli bir sıraya koymaya çalıyordu.
Bunları şirkette değil de evde halletmesinin nedeni bugün Aryan'ı psikoloğa götürecek olmasıydı. Evet, yoğunluğunun arasında buna vakit ayırıyordu çünkü yeğeninin kendisine ihtiyacı olduğunu en iyi Salman biliyordu.
- 8 saat önce -
Armaan'ı perperişan bir halde bulduğunda ruhsal olmasa da fiziksel olarak iyi olması dışında merak ettiği bir diğer şey oğlunu nasıl bırakıp gidebilmiş olmasıydı.
Saçı sakalı birbirine karışmış, bir deri bir kemik kalmış kardeşinin zorla yüzünü yıkıyordu bir otel odasında. Yüzüne birkaç kez su çarptıktan sonra lavaboya eğdiği bedenini doğrulttu ve hemen yan tarafında duran beyaz havluyu alıp yüzünü kuruladı kardeşinin.
Ona kızmaya hakkı yoktu. Acısını anlamaya çalışıyordu. Fakat Armaan tek başına olmadığının farkında olmalıydı. Küçücük bir çocuğu vardı ve onu yapayalnız bırakmıştı. Her an annesi ve babası ile olan bir çocuk için nasıl büyük bir boşluk bıraktığının farkında değildi.
Kolundan çekiştirerek yatağa oturttu. Armaan beyaz yatağın ucundan ortasına doğru kayıp cenin pozisyonunda yatmaya başladı. Salman onun bu haline bakıp ne yapacağını bilemez bir şekilde birkaç dakika öylece bekledi.
Daha sonra kardeşini kaldırmaya çalıştı ama Armaan buna izin vermedi.
"Armaan üzerine değiştirmeme izin ver."
Cevap gelmeyeceğini tahmin ediyordu ve beklediği gibi cevap gelmemişti kardeşinden.
"Daha fazla kaçamazsın. Kalk, biraz yemek ye saçını sakalını kes üzerini değiştir. Birlikte gidelim eve. Aryan seni bekliyor. Durmadan seni soruyor."
"İyi mi?" diye fısıltıya yakın bir ses duyuldu ölü gibi yatan bedenden.
"Babasını özledi ama babası yanında değil. Sence iyi midir?"
Salman nefret ediyordu olgun taraf olmaktan. Nefret ediyordu gerçekleri söyleyen kişi olmaktan. Dolu gözlerini saklayarak kardeşine abilik görevi yapıyordu yine. Ama onların bu hali en çok onu dağıtıyordu. Kimseye göstermiyordu o ayrıydı.
"Bu halimle mi çıkayım karşısına? Bu halimi görünce mi daha iyi olur sence? Oğlumu üzmekten başka bir şey yapamam ben şu halimle."
"Onu diyorum işte. Toparlan ve öyle gidelim. En azından fiziksel olarak toparlan. Armaan acını tam anlamıyla anlayamam ancak tahmin edebilirim ama maalesef sorumluluklarını unutmaman lazım. Senin bir oğlun var. Senin sana ihtiyacı olan bir oğlun var."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bizim Hikâye
RomanceYıllardır bildiklerini sandıkları duygularda aslında onlardan cahili yoktu. Bir anlaşmayla girdikleri yolu düşe kalka da olsa bitirebilecekler miydi? Peki ya cahil oldukları duyguyu öğrenebilecekler miydi?