Gözleri perdede kayan slayt sayfalarına boş boş bakıyordu. Sayfalardaki yazılar sanki başka dildeydi rakamlar sanki hiç görmediği şeylerdi. Öylece bakıyordu işte.
Siyah bir ekran geldi. Slayt boyu devam eden ses sustu. Sunum bitmişti anlaşılan.
Bakışlarını perdeden ayırıp ondan cevap bekleyen çalışma arkadaşlarına baktı.
"Ne dememi istiyorlar acaba?" diye düşündü. Sunumu dinlememişti. Konuya hiçbir şekilde hâkim değildi.
"Ne düşünüyorsunuz Salman Bey? Sizce pilot uygulamaya başlamalı mıyız?"
Beklenen soru da gelmişti. Ne cevap vermesi gerektiği hakkında gerçekten bir fikri yoktu. Derin bir nefes alıp masaya yaklaştı ve hafif bir şekilde öne doğru eğildi.
"Siz karar verin." dedi.
Çalışanlar şaşkınlıkla adama bakarken "Her türlü sonuç benim sorumluluğumda." dedi. Bir nebze rahatlatmıştı bu insanları.
"Siz devam edin." dedikten sonra yanlarından ayrıldı. Peşinden gelen topuklu ayakkabı sesinin kime ait olduğunu biliyordu. Az sonra tam yanında elindeki notları düzene sokmaya çalışan kadın belirdi. Toplantı hakkında birkaç küçük fakat önemli detayı aktarıp bir nevi Salman'ın verdiği karardan emin olup olmadığını sorguluyordu.
Salman odasına girdiğinde ceketini çıkarıp deri koltuğun üzerine bıraktı. Birkaç dakikanın ardından yerine geçtiğinde kapısı tıklatıldı ve sekreteri tekrar göründü.
"Salman Bey biz toplantıdayken Meera Hanım aramış ve size bir not bırakmış. Aryan'ı kliniğe gitmeye ikna edememişler. Sizin onunla görüşüp ikna etmenizi istemiş."
Salman gömleğinin kollarını geriye doğru katlarken başını aşağı yukarı salladı.
"Armaan Bey ile ilgili bir zarfta var. Rapor getiren çalışanınız bırakmış."
Sekreteri zarfı Salman'ın önüne bıraktıktan sonra birkaç adım geri adım attı.
"KR yapı ile görüşmeniz ise akşam 5'te."
Kadın birkaç şey daha sıraladığında Salman gözlerini kapatıp sıkıntılı bir nefes verdi. "Tamam. Hangisini erteleyebiliyorsan onu ertele. Erteleyemediklerinin bilgisini getir."
"Salman Bey bunlar zaten ertelediklerimiz. Birkaç defa ertelediklerimiz."
"İptal et o zaman ne yapayım. Yetişemiyorum."
Sekreteri daha fazla bir şey söylememişti fakat ne yapması gerektiği hakkında da emin değildi. Şimdi iptal et denilen işler yarın kendi işinin son bulmasına neden olabilirdi. Odadan çıktığında durumu Rizwan Bey'e bildirmeye karar vermişti.
Salman ise zarfı açtığında kardeşine ait birkaç fotoğraf gördü. Yer değiştirmişti ve yeni adresinin bilgileri ve fotoğrafları vardı. Günlerdir kaldığı yerden çıkmıyor oluşu not düşülmüştü. Bu da demekti ki gidip kontrol etmeliydi.
Kapalı olan telefonunu açtığında ise birçok cevapsız arama ile karşılaşmıştı. Kimlerin aradığına baktığı esnada telefonu çaldı.
"Efendim anne."
"Salman akşam yemekte evde ol oğlum. Rani'nin ailesi gelecek konuşmak istedikleri önemli bir konu varmış."
"Gelemeyebilirim."
"Oğlum ayarlamaya çalışsan? Mesele basit bir mesele değil."
"Yetişmeye çalışırım."
Salman söylediğinde annesi birkaç kez daha mutlaka gelmesini tembihlemiş ve kapatmıştı. Yerinden kalkıp deri koltuğa bıraktığı siyah ceketini alırken kafasında hızlıca bir plan yaptı. Aryan'ın randevu saatini ileri aldırabilirdi. Açılan boşlukta Armaan'ın yanına gidip onu kontrol ederdi. Daha sonra Aryan'ı kliniğe götürürdü. Aryan'ı eve bıraktığında ise muhtemelen yemeğe de yetişmiş olurdu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bizim Hikâye
RomanceYıllardır bildiklerini sandıkları duygularda aslında onlardan cahili yoktu. Bir anlaşmayla girdikleri yolu düşe kalka da olsa bitirebilecekler miydi? Peki ya cahil oldukları duyguyu öğrenebilecekler miydi?