Güzel yorumlarınız motive edici. Hepinize teşekkür ederim. Keyifli okumalar ^^
Usanmadan saatlerce kızıyorum sana. Saatlerce nefret ettiğimi söylüyorum. Saatlerce surat asıyorum. Bilmiyormuşum gibi sanki sesini duyduğum an unuttuğumu her şeyi..
Onu masum sanmıştı.
Dylan gerçek yüzüne adeta bir tokat gibi çarptığında tüm duyularını kaybetmiş gibiydi. Kulakları uğulduyordu. Etrafındakilerin hala konuştuklarını görüyor fakat onların ne dediğini bir türlü algılayamıyordu.
Gözleri odağını kaybetmişti. Sanki yer altından kayıyor gibiydi. Elleri şiddetle yumruk halini almıştı ve tüm eklem yerleri uyguladığı kuvvetten dolayı bembeyazdı. Zorlukla nefes aldığını fark ettiğinde zihninde defalarca aynı şey yankılandı.
Nişanlıydı ve bunu Dylan'dan saklamıştı.
Dylan gözlerini sinirle yumduktan sonra derin bir nefes verdi. Olanları aklı bir türlü almıyordu. Kız onun kalesinde kalalı altı ay olmuştu. Altı koca ay.. Koskoca bir zaman dilimiydi ve bunca zamana rağmen kız ona nişanlı olduğundan hiç bahsetmemişti bile.
Yalandan nefret ederdi. Ona yalan söylenmesine zerre kadar tahammülü yoktu. Bu konuda oldukça acımasızdı. Ve bu kız ona yalan söylemişti. Dylan'a göre gerçekleri ondan saklaması da yalan söylemekle eşdeğerdi.
Dişlerini öyle büyük bir kuvvetle sıktı ki neredeyse kırılmalarına neden olacaktı. Kız madem onu aptal yerine koymuştu, Dylan ona bunun cezasını çektirecekti. Hiç kimse ama hiç kimse onun zekasıyla alay edemezdi.
Uzun bacaklarını güçlü bir biçimde hareket ettirirken öfkesinden adeta yer sallanıyordu. Salondaki tüm erkeklerin şaşkın bakışları arasında lanetler yağdırarak dışarı çıktı ve daha ilk saniyede ona yalan söyleyen kızı gördü.
Şaşkın bakışlarını Dylan'a dikmişken ne kadar da masum görünüyordu oysa. Dylan onun büyük bir yalancı olduğuna inanamadı.
Belki de onu gerçekten de abisi denen o şeytan buraya göndermişti. Onu kullanarak Dylan'ın en gizli sırlarını öğrenmeye çalışıyor olabilirdi. Dylan bunu düşündükçe delirecekmiş gibi oluyordu.
Kız herkesi selamladıktan sonra oradan kaçarcasına uzaklaştığında Dylan öfkesinden birilerini boğazlamak ister gibiydi. Bunu da sözleriyle belli etmişti zaten.
"Lanet olsun! Her şeye lanet olsun! Birilerini gebertmek istiyorum!"
Gerçekten de birilerini öldürmek istiyordu. En çok da kendini..
Nasıl olmuştu da bu kızın masum olduğuna inanabilmişti? O, şeytanın kardeşiydi. Tabi ki de masum olamazdı. Dylan kendini tam bir aptal gibi hissediyordu. Etrafındakilerden etkilenmiş ve mantığını bırakıp duygularıyla hareket etmişti. Bu Dylan'ın hayatında ilk kez oluyordu ve şimdi neden hiçbir zaman duygularıyla hareket etmediğini bir kez daha anlamıştı. Dylan işin içine duygusal şeyler girdiğinde her şeyin berbat olacağını biliyordu. Fakat ona inanmıştı. Kahretsin, ona o kadar çok inanmıştı ki içini kemiren o vicdan duygusuna yenik düşmüştü.
Onun için intikam planından bile vazgeçmişti. Gerçekten de dünyanın en aptal adamı olmalıydı.
)()()()()()()(
Dylan kendisini çalışma odasına kapatmıştı. Saatlerdir düşünüyor ve bundan sonrasında ne yapacağına karar vermeye çalışıyordu.
Artık işler tamamen değişmişti. Dylan bu kez her zaman yaptığı gibi sadece aklıyla hareket edecekti. Vicdanına burada yer yoktu. Ve o kızı kendi oyunuyla öyle bir vuracaktı ki, o İngiliz şeytan onu aptal yerine koymanın ne demek olduğunu anlayacaktı.
![](https://img.wattpad.com/cover/87973406-288-k824960.jpg)