Sabahın köründe annem başıma dikildi. Bu gün cumartesiydi izinli günümdü ve uyumama izin verilmiyordu.
'Kalk diyorum esra akşam misafirimiz gelecek'
'Banane anne ya ben evden giderim zaten'
'Hayır efendim bu sefer gidemezsin'
'Halla halla niyeymiş o?'
'Çünkü hasan amcangil gelecek '
'İyide bundan banane anne ben yine giderim'
'Artık hasan amcan seni tanıyo ayıp olur hem oğluda gelecekmiş sıkılmasın'
' oğlu dediğin herif nerdeyse benden 7 yaş büyük.'
'Ne yani oğlunu gördünmü? Konuştunuz mu?'
' anne sen neyin heyecanını yapıyon Allah aşkına. Oğlunu yani abiyi gördüm çok ukalaya benziyo. Hiç de konuşmadım öyle zengin tipleri hep klasiktir ben öyle zengin bebeleriyle anlaşamam şimdi odamdan çık ben uyucam ve akşam sizinle kalmıycam.' dedim ama anneme nafile..
'Ne abisi kızım altı üstü yedi yaş büyük hem mecburen bizimle kalacaksın baban öyle istiyor. Kalk da yardım et yemeğe gelicekler. Zümrüt teyzen erken gelecek.'
' o benim abim yaşında ve ben daha on sekiz yaşındayım farkındamısın bilmiyorum anne ve zümrüt teyze kim?'
'Zümrüt teyzen semihin annesi'
'Heh bi o eksikti zaten Allahım yarabbim ya ....' annem söylenmeme fırsat tanımadan
'Kalk artık yeter ne mızmızlandın seni alacak adam yandı valla. Yapmazsan yapma ben yaparım akşam bizimlesin bu konu burada kapanmıştır.'
' valla evlenmeyeceğim için sorun yok. Neyse artık mecburen kalacağım' başımda o kadar dert varken bir de bu eksikti o suratsız insan varlığını kimse çekemezdi valla zaten çekmeye niyetimde yoktu annemgille oturur çay falan doldururdum koca adam olmuş ne sıkılmasıymış otursun babamgilin yanında. Geleceğini de zannetmiyorum semih abinin. annemle yemekleri yaparken zümrüt teyze geldi çok güzel bir kadındı. gözleride adı gibi zümrüt yeşiliydi, elini öptüm ve mutfağa geçtim. Annemle zümrüt teyzeye kahve pişirdim. odaya girince kahveleri tuttum zümrüt teyze'maşallah ayten ne kadar büyümüş genç kız olmuş güzelleşmiş. bizim şirkette çalışıyormuşsun maşallah sana güzel kızım' söylediklerinden dolayı utandım ne kadar vurdum duymaz görünsemde biri bana iltifat edince utanıyordum.
'teşekkür ederim zümrüt teyze' dedikten sonra odadan çıktım onlar kadın kadına otursun. bende biraz ders notlarıma bakıyım. bir saat derse çalıştım. sonra canım sıkıldı akşama daha çok vardı. babamın dükkanında yıkık dökük bir motor var ne zamandır zaman bulup yapamıyordum ve sadece bir kaç parçası kalmıştı. babam sanayiye girmeme kızıyordu ama en azından minibüs yerine motor kullanırdım. babamın oraya geldiğimde saçlarımı ense dibinden ördüm bir bere alıp içine tıkıştırdım üstümede babamın tulumlarından birini geçirdim. babama selam vermek için yanına gittim
'naptın baba' dedim öptüm yanağından
'ooo hoş geldiniz esra hanım evdeki işler bittimiki buraya geldin.'
'bitirdim merak etme senin için börek de yaptım'
' desene akşama ziyafet var. yine oğlan bebelerine dönmüşsün kızım ben sana gelme demedim mi?'
'bu son baba şu motorun işini bitiriyim bir daha gelmem söz.'
'iyi hadi bakalım yapta bitir şu motoru yoksa birine satıcam artık'
'tamam babam kızma hemen '
dedikten sonra motorun başına geçtim örtüsünü açtım simsiyah bir motordu yani ben boyamıştım ufak tefek parçaları birleştirdim güzelce sildim birde babam saolsun bu işlerden anlıyordum bir kız olarak çok gurur verici bir şeydi tabii erkek kardeşim olsaydı o yapacaktı bu işleri. bu sırada dışarıdan sesler geliyordu. babam beni çağırınca koşarak gittim. hasan amcayla semih abi gelmişti o sırada tabii elim yüzüm siyahlar içindeydi hasan amca beni tanıyamadı
'bu deli kanlı kim ahmet?' dedi babama babam kahkahayı patlattı tabii babam gülünce bende gülmeye başladım. semih abide beni tanıyamamıştı sadece iki kere gördü beni tanıyamaması çok normaldi. elim yüzüm kara içindeydi babam beremi çekince örgüsü dağılmış saçlarım omuzlarımdan aşağıya doğru hızla açıldı. hasan amca ve semih abi şoka girmiş bir şekilde bana bakıyorlardı. hasan amca 'esra senmiydin kızım? iyide sen bu işlerden anlarmısın?' diye sorunca babam cevap verdi ' anlamazmı hasan yıkık dökük bir motoru bile tamir etti' diyince utandım dedim ya ben övülünce utanırım. babam bana soru yöneltti 'motorun işi tamam mı esra usta?' deyip samimice güldü bana bende 'o iş tamamdır ahmet usta' dedim. onlardan müsade isteyip arka tarafa geçtim elimi yüzümü temizleyip örgünün şeklini almış saçlarımı hafifçe düzledim. üstümü değiştirip bu motor için aldığım kaskı aldım yanıma artık motoru eve götürebilirdim. babamın yanına gittiğimde hala yanında hasan amca ve semih abi vardı. semih abi bana ters ters bakıyordu bu abi neden bu kadar tersti acaba kesin içine suratsız bir dadı kaçmıştı :D. neyse babam elimdeki kaskı görünce dikkatli gitmemi tembihledi bir saatten geleceklerini söyledi. semih abi babama 'bende esrayla gidebilirmiyim ahmet amca eğer izniniz olursa?'
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SAKLI CENNET
Teen Fictiono farklıydı diğerlerinden herkes'den farklıydı uğruna yanıp kül olduğum o küllerini bir türlü savuramadığım adamdı. bir gülüşüyle bana cenneti yaşatırken aynı zamanda cehennemi hissettiren adamdı. bir türlü beni sevemeyen bana karşı nefret besleyen...