Bölüm 34

58 3 0
                                    

Bu insan evladı. Allah iyi de nasıl. Hem de semihle oldukça samimi konuşuyorlardı. Çocuk ayağa kalktı.
'Sana adını sordum söylemedin. Burda ne yapıyorsun. Çocukları ne yaptın' diye bir sürü soru sordu. Semih şaşkınca bir bana bir ona bakıyordu. Semih gerilmişti
'Tanışıyomusunuz  sinan?' dedi. Bana yine kötü hissettiren sert bakışından attı. Sinan bana bakıp
'O kadar soğuk ki anlatamam semih. Adını bile söylemedi. Hava alanında korumamla çarpıştılar. İyimisin dedim. Suratıma bile bakmadan iyiyim diyip gitti. Yolda sokak çocuklarını hırpalayan bir adamı sıkıştırdı.tebrik etmeye gittim. Tersler gibi konuştu. Adını bile söylemeden çekti gitti' dedi. Semihin yüzü normale dönerken bana bakarak güldü.
'Soğuktur kendisi ama insanına göre değişir bana da soğuk kafanı yorma sen sinan.' dedi. Sinan
'Nasıl yani?' dedi.
'Esra bizimle çalışıyo zamanla görürsün anlaşmayı imzalarsak' dedi. Semih bana bakıp
'Akşama spor salonuna gidelim danstan önce son provamızı yapalım. Dosyalarını hazırla. Yarışmadan sonraki gün sinanın şirketiyle anlaşma yapıcaz' dedi
'Emredersiniz semih b...'
'Bey yok demiştim' dedi dişlerini sıkarak.
'Tamam semih' diyip. Fazla uzatmadan çıktım. demek o sunum hazırladığım şirket sinanındı. biraz kaba davranmıştım ama yapacak bir şey yoktu. sinan içinde bir kahve istemişti. kahveyi yaptım. yarın dans yarışmamız vardı. ve son dersimizi yapacağız. odaya götürüp bıraktım. sinan semihe bakarak
'lan semih sen çikolatamı yedin? iyide sen hiç sevmezsin ki' dedi. ben ağzımı açıp şampuanım diyecekken bana ters bir bakış atıp
'stresimi alıyo arada iyi oluyo' dedi. iyide neden böyle saçma bir şey demişti anlamamıştım. odadan çıkıp odama girdim. semih sinanla konuşurken ikiside arada dönüp bana bakıyorlardı. semih sinanın buraya baktığını görünce perdeleri indirdi. Allahtan benden başkasına da o perdeler inmişti. ben semihten önce şirketten çıktım. spor salonuna gelip girdim. üstümü giyinip aşağı indim. dans edeceğim müziği açıp dans etmeye başladım. güzel bir danstı ne kadar benim tarzım olmasada. dansımda tehlikeli bir kaç hareketim vardı. ama yapabilirdim.dansımı iki üç kere topuklu ayakkabıyla tekrar ettim. dansım bitti dinlenmek için oturup şişedeki suyumu kafama dikerken şişem elimden çekildi. semih
'dalağının şişmesini istemem.kalk hadi' dedi. sert mizacıyla birlikte. bende tepki vermeden aynı sertlikte kalktım. gidip şarkıyı açtı. şimdi dansın sonunda lafları ardı ardına sokacaktı. dans pozisyonu alırken dansa gerekli olan boşlukta durduk. bu sefer farklı bir geri adımımla başladık. semih bu yeni harekete şaşırmış gibiydi. ben ayakkabıyı giyinince aynı boya ulaşıyorduk. nefesi yüzüme değiyordu. bu seferki dans eski dansa benzemiyordu. idare ederdi ama bu yarışmayı alırmıydık bilmiyorum. semih beni arada bir havada atıp tutuyordu. dans bitmişti. bu sefer hemen ellerimi kollarımı çektim aman diyim bu sefer kesin cinayet işlerdim. semih boynuma bakıp güldü.
'ahaha ne kadar şanssız bir kızsın. bir tarafını sevgilim bir tarafını ben yaptım' dedi. dalga geçerek. elim semihin yaptığı yere gidince sızladı neyle yapmıştı ki bu lanet şeyi. ve hala mosmordu yarın ne yapacaktım inanın bilmiyorum.
'tansunun attığı çizikler geçti. peki sen ne yaptın bu boynuma sızlıyo be. şırınga falanmı batırdın  diye bağırdım ve devam ettim
'bunun öcünü aynı yerden alacağım semih' dedim. semih bana bakıp güldü alaycı gülüyordu
'sen harbi safsın ve hiç bir şey yaşamadığını yeni anlıyorum. şırınga falan yok. boynunu ısırdım' dedi. gözlerim kocaman olurken semih devam etti.
've sanırsam sen utanacağın için bunu yapamayacaksın' dedi.
'yaparım' dedim. yok lan yapamam boynunu ısırmak biraz tehlikeli sanki
'yapamazsın buna ben izin vermem çünkü benden ilkimi almış olursun. ve şunu fark ettim boynunda ilk iz bırakan kişide ben oldum'
' o zaman intikam zamanı.senin benim ilklerimle alıp veremediğin ne var ya bir rahat bırak beni pislik herif dokunma bana bana dokunmandan senden nefret ediyorum.'diye bağırıp çıktım. ama bunu bir yere yazdım tüm cesaretimi toplayıp yapacaktım. soyunma odasında duş alıp hemen çıktım. bu gün çok yorulmuştum. semihin bir ilki varmış demek ki ve bunu almadan bana rahat yoktu cesaretimi toplayıp beklemediği bir anda yapacaktım. eve geldim yemek yedik annemgille sohbet ettik. çağrıyla beraber kalktık. bu gün erken yatacaktım. çağrı bana bakıp
'partiye gelmiyonmu?'
'yok ya bugün çok yorgunum hemen uyuyacağım.' dedim.
'seni soranlara ne diyim'
'öldü de:D'
'ya kızım şaka yapmıyorum başta başıma baran dikilecek niye gelmedi diye'
'ya şehir dışında de yorgun de ne diyorsan de valla çağrı uydur bişiler yarın akşama kadar odamdan çıkmayı düşünmüyorum.' dedim. bana bakıp güldü
'demek patron yorgun. tamam hadi sen dinlen en güzel yalanı ortayı karıştıracak yalanı ben atıcam ortaya telefonunu kapat balkon kapını ve odanın kapısını kilitle ve kulaklıklarını takıp müzik dinle. bu gece çağrı olaylara azıcık hız versin' dedi.
'Allah bilir kafanın içinde neler dönüyo çağrı. iyi hadi bu günde sen oyna biraz'
'ama senin üzerine oynucam haberin olsun'
'ossun ossun ben dediklerini yaparım git eğlenmene bak kızlara yanaşma oyarım' dedim şakasına. buna gülüp
'sen varken başkasına bakmak günah olur' dedi.
'bak sen iltifat da edermiş' dedim. gülüştük. odanın kapısını kapatıp kitledim. Allah bilir neler çevirecekti varya. telefonuma barandan mesaj geldiği anda telefonu kapadım. mp3 çaları alıp kulaklığı taktım. balkon kapısını kitleyip perdeyide çektim. ohh mis gibi uyuyacaktım şimdi. patronun kafa rahat gençler hadin size de iyi geceler.
gecenin onunda yatıp beşinde kalkmakta güzeldi. azıcık ortalığı kolaçan ettim perdenin arkasında. dışarda bağrışlar kopuyordu. ahanda birileri kavga ediyordu. semih öküz gibi böğürüyordu
'biliyom evde çık lann esraa' diye. çağrının sesini duydum
'bak yok işte gitti kız gitti kaçırdın sonunda' dedi. semih
'siktir lan ben bişi yapmadım ona'
'bak baranda gelmedi kesin birlikteler' dedi lan çağrı ne yapıyon allah aşkına daha da kızdırıyon şu ayıyı. semih çağrıya
'yalan yalan söyleme it. olamaz böyle bir şey olamaz ikisinide bulup oldukları yere gömerim' dedi çağrı kaşınıyordu
'hiç bir şey yapamazsın ikisi yakında evlenecekler istedikleri şeyi yaparlar' dedi. neyi kast ettiğini anlamıştım. semihte anlayınca çağrıya
'yapamazlar ulan istedikleri her boku yapamazlar. onlar evlenemeyecek duydun mu beni.' sinirle bağırıyordu. devam etti
'bak şimdi yerlerini bulup gebertmiyomuyum. aç ulan açç' diye kükrüyordu sokakta. yuh be ne ses varmış ayıda. aman pek de önemsermiş beni. hepsi hırsından yarın dans yarışması varya kafaları yedi yedi. lan ben bu kadar takmıyordum. semih sinirle bir şeyler konuşuyordu. sinirle evine geçti. odasına geçti aman allahım ben bu perdeyi çok sevmiştim bak bu özelliği varmış gizliden milleti dikizliyordum. odasına çıktı. duvarlara vuruyordu. lan bu çocuk manyaktı aklı yoktu valla. bir bardağı alıp kafaya dikti. benim odama baktı. kapım yavaşça tıklandı. çağrı
'aç kız benim' dedi kapıyı yavaşça açtım. yatağımın kenar yerine çöktük gölge olmamalıydı.
'ne haltlar karıştırdın çağrı ne diye şunun damarına basıp ayı gibi böğürtüyon kapıda.'
'dur en baştan anlatayım. ama sen başta şunu söyle bana sen bu semih deneni seviyonmu bana mı öyle geldi'
'sana öyle gelmiştir çağrı yok öyle bir şey' dedim sıktığım dişlerimin arasından. çağrı yandan gülüp peki sen öyle diyorsan dedi. ve devam etti.
^^^şimdi geçen buna poaça yapıp götürdün ya hani. ordan dönerken ruh gibiydin dibinden geçen arabayı bile görmedin. ne gördüğünü az çok anladım. bak seviyorsun demiyorum orası sende kalsın. ben buna dayanamadım. bu gün de ben ona benzerini yapayım dedim. baranı arayıp uyuduğunu uyanmadığını gelmeyeceğini söyledim o da gelmedi. partiye gittim. işte herkes eğleniyo semihle tansu içiyolar dans ediyolar ama semih sürekli etrafına bakınıyo. gözü kapıda. sonra saatler ilerleyince yanıma geldi
'esra yok mu gelmeyecekmi?'
'valla gelirmi gelmezmi bilmiyorum.'
'nasıl bilmiyon lan' dedi. bende
'basbayağı bilmiyorum evden bir hızla çıkıp gitti' dedim. etrafıma bakınıyo gibi yaptım baranın gelmediğini biliyorum ya semihe baktım kaşları çatılmıştı. sonra konuştum
'sanırım baranla birliktedir baksana sadece ikisi yoklar' dedim. semih dellenmiş gibi etrafına deli gibi bakındı.baranı bir kaç kişiye sordu. aradı ama baran açmadı. sonra seni aradı ulaşamayınca deliye döndü. hızla partiden çıktı tansuyu bile umursamadı. işte sonrası burda gördüklerin. bence semih sana karşı boş değil ben sana diyim. bu arada baranı aradı baran açmayınca semih küfrederek telefonu kapatıp evine geçti. yani birazcık ortalığı karıştırmış olabilirim'^^^ dedi hınzırca. bir yandan intikamımın yarısını alıp iyi olurken yarın ki hırpalanmalarımı düşündüm.
'iyi yapmışın yapmasına da ben ne diyeceğim ki?'
'semihe arkadaşım hastalanmış acil oraya gidip geri geldim yorgun olduğum için direk yattım telefonumunda şarjı bitmiş de bu kadar zaten baran doğruyu biliyor' dedi. oooo çağrı hazırlıklıydı sanki her şeyi önceden planlamış gibiydi. gerçekten merak ettim
'çağrı sen bunlar için plan yaptın mı yaptıysan kaç saat sürdü veya gün'
'hahah güldürme kız beni ne günü ne saati sen gelmiyorum dediğin anda kafamda kurdum planımı'
'ohaa çok iyi bundan sonra bir şey olunca direk sana gelirim kafa motor maşallah' dedim. gülüştük yalnız benim yine uykum geldi. çağrı odasına geçti bende yatağıma gömüldüm. telefonum çalmaya başladı sabahtan beri hiç susmuyordu. gece açıp yatmıştım.kim diye bakmadan açtım.
'anca duydun tabii milletle gece geçirirsen uyanaman ne bok yedin lan doğru söyle onun oldunmu. söylesene kamerayı göster lan Allah ikinizinde belasını versin.'
'ya semih bi git işine ya. uyuyom şurda'
'birlikte oldun demi sen varya tansudan da fenasın. sen tam bir...' kötü bir şey diyeceğini anladım
'yeter duydunmu yeter' diye bağırıp telefonu elime aldım görüntülü aramıştı gözleri hafif nemli duruyordu. odamı gösterdim bana artık böyle şeyler demesinden bıkmıştım ki bu sefer direk söyleyecekti. odamı gösterdikten sonra geri çevirmeden
'evet ben daha fenayım ben berbat insanım. bu yüzden bir daha suratımı görmeyeceksin' dedim suratına telefonu kapattım. evet dansa falan gitmeyecektim biricik sevgilisi kazansın da mutlu olsunlar. esra kimki aq. ben kimim ki Allah benim de belamı versin. bir gün bile rahat yoktu. gidecektim burdan görmeyecekti. ben de onu her gün görüp kahrolmayacaktım. içim yanmayacaktı onu her gördüğümde. yarışma umurumda değildi. yazlığımıza gidecektim. ordan da bir plan kurup defolup gideceğim burdan.

SAKLI CENNETHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin