derslerimiz bu gün geç bitti saat üçe geliyordu. ege benle bir çok kez konuşmaya çabaladı ama hep tersledim beni aptal yerine koyuyordu. semihle ise çıkışa kadar sert bakışmamız bitmemişti. çağrı beni dindirmişti öyle güzeldi ki çağrı kelimelere dökemem bana sakinlik veriyor her kötü anımda yanımda oluyordu. onun bakışı bir kaş kaldırışı bile rahatlatıyordu beni. şirkete geldik ama gelmez olaydım kapıda çağatayla karşılaştım. kafamı hemen çevirdim. odama geçtim. sadece toparlamam gereken evraklar vardı sonra çıkıp spora gidecektim. odamdaki evrakları düzenlerken içeriye ege girdi. daha utanmadan yüzüme bakıyordu ya. kafamı çevirdim. işim bir saatte bitmişti. semih odasında yoktu haber vermeden çıktım. sevgili arabama bindim. uykumda vardı. allahtan yarın hafta sonuydu. şu yarışıda bir atlatabilseydim. ben bunuda başarırdım onlar erkek olabilir bende bir kızım ve en az onlar kadar araba sürebiliyordum. bugün spor salonunda dans çalışmayacaktım uzun zaman kum torbası yumruklamıyordum. spor salonuna girdim. ilk önce saçlarımı sıkıca at kuyruğu yaptım. uzun siyah taytımı üstünede sporcu atleti giyindim. sporlarımın bağcıklarını bağladım ben hazırdım. sıktığı yerler morarmıştı omzumda aynı şekilde normalde dayanıksız değilim ama beyaz olduğum için hemen iz kalıyordu. her yerim yara bereydi. siyahlarla kaplı odaya girdim buraya bayılıyordum simsiyahtı benim içim gibi. arka fonda eminemden bir rap çalıyordu. telefonumu bir kenara koyup torbanın karşısına geçtim. ellerimi ve ayaklarımı sardım ayaklada vuruyordum. şarkıda gazı verirken aklıma bana yaptıkları gelince hırslandım. beni öpmeye hakkı yoktu. bundan nefret ediyordum. yumrukları öyle bir geçiriyordum ki kum torbası yerinden çıkacak gibi oluyordu. sonra tekme vurmaya başladım. içeri semih girince vuruşlarım şiddetlendi.
'gavura vurur gibi vurma bu ne hırs' shaaaaa delirecektim dişlerimi sıkarak vurmaya devam ettim benimle derdi neydi ki.
'rahat bırak beni!!' diye bağırdım.
'nerden baksan iki saattir torbayı yumrukluyorsun yakında yere yığılırsın'
'umurumda değil defol git yarışına sen'
'sen gelmicenmi'
'gelmiyorum göbek at' dedim. ellerini şıklatarak oynayarak çıktı harbiden sevinmişti. iki daha yumrukladım. harbiden iki saat olmuşmuydu. babam aradı
'kızım kayıtını yaptırdık araban hazır adın gizemli oldu. saat sekizde başlıyacak bir saatin var' dedi.
'tamam ilk önce eve gelicem.' dedim kapattım. eşyalarımı topladım duş almadan eve geldim semih çoktan yarış yerine varmıştır bile. ilk önce duşa girdim. saçlarımı salık bıraktım kıvırcıklaşmıştı. üstüme siyah kalem spor elbiseyi giyindim boyu bayağı mini olmuştu. ayağıma havalı sayılabilecek tabanı beyaz üstü siyah sporumu giyindim. boynuma asker künyemi taktım her zaman bana şans getirmiştir. babam
'sana güveniyorum kendine dikkat et.' dedi beni öptü. arabaya binip galeriye geldim camlar tam istediğim gibi full filmliydi hemde kalın filmdi. adamdan anahtarı aldım adam
'bol şans' dedi
'saolun' dedim ve arabama bindim bembeyazdı BMW i8 di. yarışların olacağı yere vardım. arabayı yarış yerine çektim kapımı kilitledim bir kaç kız arabaya yanaşsada açmadım. Salaklar beni erkek sanmışlardı. tam yanımda semihle tansu vardı birbirlerinin içine düşüyorlardı. semih kadar adisini görmemiştim. yan tarafımdaki barana baktım gözleri birini arıyor gibiydi. burası tıklım tıklım inan doluydu. baran telefonuyla uğraştı. sanırım bana mesaj yazmıştı.mesajı açtım
'esra gelmiyormusun? ama sen benim şans meleğimdin'
'baran yarış sonu görüşeceğiz' yazdım. mesajımı okuduktan sonra yüzü düştü. benim arabaya merakla bakıyorlardı. yarış spikeri isimleri söyledi.
'semih üstündağ' kocaman alkış koptu. sonra
'baran aslan' yine çığlık çığlığa. spiker şaşırmış gibi durakladı.
'bir de senelerin inadını kıran üçüncü bir yarışmacı. gizemli ve kız acaba kim bu gizemli. gerçekten tebrik etmek lazım dişli rakiplerin arasında umarım ezilmezsin' diye iğneleyici bir yorum yaptı herkes benim arabama merakla bakıyordu semih bile şaşkınlıkla arabaya bakıyordu.aklına bir şey gelmiş gibi telefona sarıldı. bana mesaj gelince açtım semihtendi
'umarım düşündüğüm şeyi yapmıyorsundur yoksaa senin için çok kötü olacak' yazıyordu biraz tırsmadım değildi hani. onlarda arabaya bindiler. karşımızdaki ışıklara uyarak kalkacaktık ilk defa bu kadar ciddi bir yarışmaya katılıyordum. ışıklar yeşile dönerken tekerlerim cavlayarak kalktım. çok yakındı mesafeler eğer ortada kalırsam aralarına alır sıkıştırırlardı. hemen soluma semihin önüne kırdım. sağdan sıvışmaya kalkan egeninde önüne kırdım bu sefer semih beni sollayıp geçti. ona yetişirken baranla başa baş gidiyorduk. semihi sollamaya kalkıştığımda sola kırdı şu an son hız gidiyorduk arabalar bile çığlık atıyordu. baran semihle başbaşaydı bir hamle vardı çok tehlikeli eğer onu yapmazsam çok zordu. ikisinin arasına girmeye çalıştım. arabalarına değecek gibi olduğumda ikiside direksiyonları azıcık açtılar ben bu sırada sıvışmıştım bile. eğer direksiyonlarını açmasalardı büyük bir kaza yapabilirdim. bu hızda giden bir arabayı durdurmak zordu. yolda bir çok kez sıra sıra birbirimizi geçtik. yarışın bitmesine az bir yol vardı. şu an önde ben vardım ama mesafeler yok denecek kadar çok azdı. bende diss ata ata gittim yani direksiyonu bir anda çevirip bir anda öbür tarafa çeviriyordum arabanın burnu bir o tarafa gidiyor bir bu tarafa gidiyordu. geçmeye cesaret edemediler çünkü çok tehlikeliydi yaptığım ben bile kendime inanamıyordum hangi cesaretle böyle bir şey yapardım ben resmen kendi canımı bile hiçe sayarak yarışmıştım. bitiş çizgisine geldim millet çığlık çığlığaydı büyük bir yarıştı herhalde. spiker
'gizlimiz rekor kırdı iki azılı rakibi eze eze geçti.' dedi. arabam yavaşça dururken semihle baran çoktan durmuştu. ikiside çok sinirli duruyordu herkes benim arabadan inmemi bekliyordu varya semih ağzıma vura vura dövecekti beni. bir de o kadar tehlikeli hareket yaptım. valla korkudan inemedim. ama inecektim o kimdiki bana karışmaya hakkı bile yoktu. arabanın kilitini açtım emniyet kemerini çözdüm çağrıda izleyenler arasında ayaklandı. kapıyı yavaşça açtım ayağımı yere yavaşça attım. ve ben indim. elibsemin yakasını düzeltip saçlarımı geriye attım. şuan tam havama uygun 50centten ın da club çalıyordu erkekler ıslık öttürürken kızlar sessiz kalmıştı semih ve baran şoka girmişti bana bakıyorlardı. tansu bana sert bakıyordu tabii onda bu cesaretin üçte biri olamazdı. spiker 'böyle güzel bir kızada birincilik yakışırdı tebrikler esra günce' dedi. kocaman alkış tufanı koptu. semih bana öldürecek gibi bakarken baran hayretler içinde yanıma geldi. belime elini koydu
'tebrik ederim ben.. ben böyle araba sürdüğünü bilmiyordum. neden haber vermedin'
'bilmem canım istemedi bazen heycan iyi olur' güldü
'ben gerçekten senin gibi bir kız görmedim beni şaşırtmaya devam ediyorsun' dedi güldü. çağrı yanıma gelince sarıldı
'korkuttun esra çok tehlikeli hareketlere giriştin' dedi. semih kolumdan tutup kendi arabasına sürükleyip attı ortalıkta tezahüratlar yükselirken tansunun umurunda bile değil baranın yanına gidiyordu.baranda bize geliyordu. çağrı ne kadar bağırsada durmadı. elleriyle direksiyonu öyle bir tutuyordu ki elleri bembeyaz olmuştu. arabayı çağrı götürecekti ama şuan bu manyağın elinde olmak daha korkutucu.
'durdur arabayı'
'ben sana ne dedim'
'durdur arabayı!!'
'ben sana ne dedim esra!!!'
'bende sana dedim ki sen beni yönetemezsin ve yönetemedinde' dedim. Daha da hızlandı arkaya baktığımda çağrıda arabayla son hız geliyordu.
'Durdur arabayı'
' durmuyorum ulan durmuycam ne yapacan. Hadi bir şey yap da ölelim ne dersin' dedi. Şuanda kendinde değil gibiydi. Benim canımı yakmak zorundamıydı beni en çok semih yıpratıyordu. Ona karşı içimde bazı hisler var ve onları bastırmaya çalışıyorum ama sürekli kafamı karıştırıyordu. Hislerimin adını bilmiyorum ama tansuya bakışı gülüşü içimi cehennem ateşine çeviriyordu. Bir seneye yakındır sürekli yan yanayız bir kere daha ona güldüğü gibi gülmedi. Sesimi kestim ama gözlerimden yaşlar süzülüyordu. Ben susunca elleri gevşedi. Sinirlenince titriyordum bu da çocukluktan kalan bir şeydi Allaha şükür kilitlenmem geçmişti. Hızı azaldığında çağrının yaklaştığını gördüm. Semih yeni kendine gelmiş gibiydi çağrıyı fark edince gaza yüklendi. Çağrı sol tarafa geçip
'Semih durdur arabayı' dedi.
'Durdurmuyorum ulan ne yapacaksın. Defol git'
'Esra bana emanet onu almadan şurdan şuraya gitmem.' dedi. Hızlanıp semihin önüne kırdı. Semih sinirle arabayı durdurup hızla indi çağrıda sinirliydi. Ortada karşılaşır karşılaşmaz yumruk yumruğa giriştiler. Artık bunları ayıracak gücüm kalmamıştı. Bir gündür uyumuyordum uykum vardı karnım açtı ve titriyordum. Arabadan indim. Geldiğimiz yöne doğru yürümeye başladım buralar nerelerdi hiç bir fikrim yoktu. Onlar azcık uzakta kalmışlardı. Karanlığın içinde dönüp onlara baktım. Semih artık çok oluyordu içimde ona karşı adını koyamadığım hisler vardı ama bunları körelte bilirdim. Yeni fark ettiler yokluğumu bakındıkları sırada semihle göz göze geldik. Kafamı çevirip yürümeye devam ettim. Elimdeki telefon çaldı baran arıyordu.
'Efendim baran' sesim titremişti.
'Esra sen iyi değilsin. Yerini söyle çabuk' dedi.
'Bilmiyorum uzun bir yol yarış pistinden sola çıkınca' dedim.
'Gelmek üzereyim' dedi. Kapattık. Kolumdan sertçe tutuldum.
'Derdin ne senin' dedi sinirli bakış ve sesiyle.
'Asıl senin derdin ne semih bıktım hayattan yaşamaktan senin dengesizliklerinden bıktım!!!' boğazım yırtılırcasına bağırıyordum hızla kolumu çektim. Çağrıda beni izliyordu. Titreyerek hıçkırarak ağlıyordum. İçim amaçsızca yanıyordu. Yanımızda bir araba durdu. İçinden baran indi. Beni kendine çekip sarıldı. Ben hiç bir tepki vermiyordum hala titreyerek ağlıyordum. Baran
'Semih sen kafayımı yedin derdin ne senin altı üstü bir yarış. Ayıp lan senin bu yaptığın' dedi. Saçıma dokununca çağrı atağa geçti. Baran beni arabaya bindirirken çağrı sertçe baranın kolunu tuttu ilk defa bu kadar karanlık ve korkutucu görünüyordu. Semihin aksine kaşında patlaklar vardı. Baran sinirle çağrıya dönerken. Çağrıya
'Çağrı lütfen sadece eve bırakacak' dedim çağrı bana da ters bir bakış atsada halime bakıp tamam dedi. Kafamı koltuğa yasladım. Elim ayağım tirtirtitriyordum. Baran yanıma binince
'Esra lütfen sakin olmaya çalış. Seni ilk defa böyle görüyorum.' dedi. Hala titriyordum. Baran ellerimden tuttu. Sadece gözlerim kapalıydı. Arabayı çalıştırdı. Hızla harekete geçtik. İkisi artık ne halt yerse yesin. Tamam çağrıya kızamam ama semih çok pislikti. Eve geldik. Barana döndüm bana şevkatle bakıyordu. İnanma kızım amaç onu kandırmak. Zorlada olsa zorlamayla bir tebessüm edip
'Teşekkür ederim' dedim.
'Rica ederim. Yarın seni bir yere götürmek istiyorum rahatlayacağına inanıyorum' dedi. Sadece başımı salladım. Arabadan indim.semihle çağrı ortalarda yoktu. Eve girdim. Babam uyanıktı. Yanımda geldi beni görünce kaşları çatıldı ağlamam durmuştu ama titriyordum. Babam hızla yanıma geldi.
'Esra ne oldu kazamı yaptın' dedi sesi telaşlıydı vücudumu kontrol etti
'O baran itimi bir şey yaptı'
'Yok baba semih işi berbat etti. Yarışı aldım. Tam baran yanıma geliyordu kolumdan tutup arabaya bindirdi çağrıyla tartıştılar falan' dedim babam
'Hımm. Hasanın dediği gibi çıktı. Bu biraz işimizi zorlaştıracak'
'Hasan amca ne dediki' dışardan konuştuğunu yeni idrak ederek
'Önemli bir şey değil kızım sen git de dinlen ben semihle konuşurum' dedi. saat gece onikiydi. duşa girdim. altıma tayt üstüme bol gri kazağımı giyindim. kollarını çekince ellerimi kapatıyordu. hava sıcaktı ama benim içim titriyordu. sizin hiç içiniz üşüdümü. kendinizi değersiz ve yalnız hissettinizmi? ben her dakika öyle hissediyorum aslında. mevsim ne olursa olsun bazen yalnız olduğumu sonradan fark ediyorum ve böyle bir üşüme geliyordu. ben bunları unutmamışmıydım? unutmamıştım sadece üstünü kapatmıştım. Ama bunuda atlatırdım. Yine içim sıkıldı nefesimi açan tek şey sigaraydı. Tiryaki değildim ama tek kaçış yerim dedimya. Elime sigara ve çakmağı aldım. Terasa çıkıp manzaraya bakan tarafa geçip oturdum. Ayaklarımı aşağı sarkıttım. Sigaramı yakıp içime çektim. Ben sigara içerken bağrış sesleri yükseldi. Kalkıp bahçe kapısına baktığımda çağrı ve semih birbirlerine giriyorlardı. Babam koştu ikisini ayırdı ama çağrının yüzü kan içindeydi. Semihde hiç bir şey yoktu. Koşarak aşağı indim. İkiside bana bakınca fark ettim ki semihin dudağı patlamıştı. Çağrı da ise bir sürü yara. Babam
'Geçin içeri' dedi. Ciddi sesiyle. Salona geçtik babam
'Esra ilk yardım çantasını getir şunların yaralarını sar ben anneni davetten alıp gelicem. Eğer yanlış bir şey yaparlarsa geçir iki tane' dedi. Babam ikisinede bakıp
'İlk çağrınınkini yap kan içinde kalmış' diyip beni büyük bir yükten daha kurtardı. İlk yardım çantasını alıp indim. Birbirlerine öldürecekmiş gibi bakıyorlardı. Çağrının yanına gittim oturdum. Kafasını hemen dizime koydu. Gözlerime bakıp iki taraftan patlayan dudaklarıyla gülmeye kalkınca canı yandı. Semih
'Salak' dedi. Çağrı kalkarken omuzlarından tuttum. Pamuğa tendürdiyot döktüm. Yavaşça yaraya bastırdım yüzü kırışsada dayanmıştı. Tüm yaralarını temizledim. Sonunda elimi tutup dudaklarına götürüp öptü. Elimi bırakmayınca hızla çektim.
Semihe baktığımda suratındaki sert ifade yerini gülmeye bıraktı. Çağrı kalktı.
'Esra ben duşa gidiyorum eğer bir şey yaparsa çağır beni'
'Çağrııı git hadi' dedim. Ciddi çıkan sesimle. Semihe baktım yerinden kalkıp yanıma geldi o da kafasını dizime koydu ama bu sefer kalp atışlarım değişti elim ayağım buz gibi olmuştu. Mavileriyle gözlerime baktı. Kaşı ve dudağının kenarı patlamıştı ama bu dudağındaki yara derindi. Titreyen elimle pamuğu yavaşça kaşına görürdüm. Canı yanmış gibiydi. Dudaklarına götürdüm burası çok acıyabilirdi. Dudaklarına değmeden hemen önce
'Yine sigara içmişsin içme şunu' dedi. Ses etmedim yavaşça dudağına değdirdim ağzından sesler çıkınca hemen yaklaşıp üflemeye başladım. Hala ses çıkarıyordu. Bir anda kafamı tutup kendine çekti dudaklarımız neredeyse değecekti. Bana
'Öpüyümmü nasıl olsa baran öpmüştür seni' dedi sinirli sesi ve ürkütücü bakışıyla. Hızla kafamı çekmeye çalıştım
'Aptalsın bir şeyden haberin yok bırak' dedim. Bırakmıyordu savunmasızdım. Konuşmaya başladı
'Hımm sigara içmene rağmen bu vanilya kokusu gitmemiş dudaklarından' dedi. Aklına bir şey gelmiş gibi kaşlarını çattı
'Sana bir şey soracağım ama doğru söyle yoksa bırakmam'
'Tamam yemin ederim doğru söylicem bırak' dedim. Gözlerime bakıp
'Gerçekten benden önce seni öpen oldumu?' dedi. Kızarmıştım aptal herif şimdi hayır ilk sensin desem kahkaha atardı ama yalan söyleyemezdim yemin ettim o kadar. Kafamı hala tutuyordu. Yüzlerimiz dipdibeydi
'Hayır ilkti' dedim. Beklediğim gibi gülmedi. Yavaşça bıraktı.
'Peki benden başka öpen oldumu?' dedi. Bu kadar fazlaydı cevabını almıştı. Kafasını hiçe sayarak kalktım.
'Oldu veya olmadı ama bir başkası elbette olacak ben seni saymıyorum bile' dedim. Tek kaşını kaldırıp bana baktı
'Demek saymıyorsun o zaman saydıralım' dedi ayağa kalktı. Ne yapacağını anlamıştım geri geri giderken
'Bana bak ben senin kuklan değilim her istediğinde bana istediğin şeyi yaptıramazsın. İstediğimle öpüşürüm istediğimi sayarım duydunmu?'
'İstediğinle öpüşemezsin bu bir. İkincisi ise sana istediğim şeyi yaptırırım'
'Biriyle sevgili olurken sana soracak değilim. Benim nasıl senin hayatında karar vermek gibi hakkım yoksa bu sende de yok duydunmu? Senin bir sevgilin var üstündağ gelme üstüme'
'Sence sevgilim umurumda gibi mi duruyo. Yoksa cazibeme dayanamayıp aşıkmı oldun' dedi.
'Şeytan görsün yüzünü'
'Ama bu yüzü görmek için kendini toparlayıp okula geliyorsun. Odandan beni izliyorsun' hem konuşuyo hem üstüme geliyordu dedikleri doğrumuydu bunu başka zaman düşünecektim.
Arkamı dönüp koşmaya başladım. Pisliğin tekiydi. O da arkamdan koşarken zil bastı ilk defa kurtulmuştum. Kapıyı açtım annemin bayanlarla daveti varmış oraya gitmişti. Nefesimi düzene sokmaya çalıştım. Babam içeri girdiğinde çağrıda aşağı iniyordu. Babam koltuğa geçip oturdu
'Siz ikiniz gelin bakıyım' dedi. Ben merdivenden çıkıyo gibi yaptım üçünüde net görüyordum annem odasına geçti ben bunları izleyecektim. Babam konuşmaya başladı sesi ciddiydi
'Ne yaptınız kıza eve bir geldi tirtirtitriyordu. Bir şey oldu sandım. Ne oldu anlatın hemen' dedi. Semih konuşmuyordu. Çağrı konuşmaya başladı.
'Yarışı esra kazandı. Arabadan indiler baran esrayı görünce şok oldu sonra yüzü güldü konuştular baran esrayı götürecekken semih esrayı kendi arabasına götürdü yapma desemde zorla bindirdi. Bende peşlerine düştüm semihle kavga ettik. O sırada esra yok olmuştu. Gördük yanına gittik baran getirdi'
'Semih çağrıyı ben gönderdim de sana ne oldu oğlum' dedi. Semih çekinmemişti bile
'Baran tehlikeli birisi ahmet amca ikisini yalnız bırakamam. Baran esraya karşı boş değil. Sürekli çevresine anlatıyormuş aşık oldu diyolar barana bende ne yapacağı belli olmaz diye aldım'
'Bana bakın oğlum bu sözüm ikinize de. Kızıma sadece ben karışabilirim. Baranla görüştüğünü zaten bana söyledi bende iznimi verdim buna siz karışamazsınız' dedi semih sinirlenmişti hafiften sesini yükselterek
'Ama ahmet amca..'
'Aması maması yok oğlum siz ikiniz artık karışmayın bu hayat onun hayatı. Esra dara gelemeyen bir kız senin meselende ölümü göze alıp gitti ben kızımı bir daha kaybedemem. Konu burada kapanmıştır' dedi. ikisinin yüzüde asılmıştı. Semih müsade alıp gitti. Çağrı
'Gerçekten mi amca' dedi. Babam gülerek
'Sen safmısın oğlum semihe gösteriş bunlar karışmasın ki işini rahat bitirelim' dedi. Haklıydı adam. Ben odama geçtim. Mis gibi kokan yorganımı açıp içine girdim mışıl mışıl uyudum valla.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SAKLI CENNET
Teen Fictiono farklıydı diğerlerinden herkes'den farklıydı uğruna yanıp kül olduğum o küllerini bir türlü savuramadığım adamdı. bir gülüşüyle bana cenneti yaşatırken aynı zamanda cehennemi hissettiren adamdı. bir türlü beni sevemeyen bana karşı nefret besleyen...