sonunda istanbula gelebilmiştim. otobüsten indim eda beni bekliyordu koşarak geldi kucaklaştık ben host dan bavulumu aldım. edanın sevgilisi ali de bizi bekliyordu alinin durumu çok iyiydi. onlarında şirketleri vardı en büyük şirketi abisi işletiyormuş. her neyse bu deli oğlanla bizim eda yazın tanışmışlar aligilinde izmirde yazlıkları varmış tatile gelmişler birbirlerini sevince ali buraya gelmeye karar verdi liseyi bir sene izmirde okumuştu. sonra ikisi bir istanbulu kazandılar. ali edaya özel olarak ev açacaktı fakat bizim kız kendini bildiği için böyle bir şeyi redetti ki iyi de yaptı kendine farklı bir ev kiraladı yanına arkadaşlarda buldu ve dördüncü ben olacaktım inşallah. alinin son model arabasına bindik çok yakışıyorlardı ali çok sevecen bir insandı hemen alışmıştı sınıfa biz de çok sevmiştik onu sınıfta en yakın erkek arkadaşım oydu eda da fatmadan sonraki en yakın dostumdu. ama ben kendimi her zaman yalnız hissederdim nedense her kız annesiyle arkadaştır biz annemle hiç öyle olmamıştık ufak bir şeyde bile hemen azar yerdim. annemle oturup dertleştiğimi hiç hatırlamıyordum ama edanın annesi edanın arkadaşı dostu gibiydi şuanda aliyle sevgili olduğunu bile biliyordu ne kadar da güveniyordu kızına Allah onların bu güzel bağını inşallah hiç bir zaman bozmazdı. gel gör ki bizimkiler bana güvenmeyi bırakın oturup dinlemiyorlardı bile. eve gelmiştik aliyle vedalaştılar ali uzun boylu esmer yakışıklı bir çocuktu. edanın güzelliğini anlatamam mavi gözleri beyaz teni kendinden turuncumsu saçları mükemmel görüntüsü vardı ve aliyle eda mükemmel uyumluydular tam birbirleri için yaratılmışlardı. edayı çok seviyordum oda beni çok seviyordu ve bugün beni uyutmayacağı kesindi. eve girdik ev arkadaşlarıyla tanıştım biraz soğuk kızlardı. yani bana soğuk davranıyorlardı yada kendimi yalnız hissettiğim için bana öyle geliyordu. daha okul kaydımı buraya aldırmam lazımdı. devlet üniversitesinde okuyordum ve buraya giriş puanım az değildi istanbula alırlar diye umuyordum. bugün biraz dinlenmeye ihtiyacım vardı arkadaşlarıyla tanıştıktan sonra edanın odasına geçtik burada iki yatak vardı. biri benimdi diğeri edanındı. benim yatağın üzerine oturduk. olanı biteni tek tek anlattım semihe güzel bir küfür savurdu konuyu geçiştirmek için 'ee beni boş ver anlattım bitti senden ne haberler var eda hanım?'
'valla esracım herhangi bir değişiklik yok her şey aynı bir tek evim memleketim okulum farklı yine ben aynı ben' dedi sadece güldüm o da öyle eda ' gel sana bir şeyler hazırlıyım hemde evi biraz tanımış olursun yoldan geldin' dedi birlikte mutfağa geçtik. bana sandviç hazırladı onu güzelce yedim şimdi sırada aylık ne kadar vereceğim konusuna gelecektik 'eda aylık ne kadar vermem gerekiyor'
'hele dur be esra hep böylesin daha yeni geldin'
'misafiri falan yok bu işin edacık sen söyle bakalım aylık ne kadar vermem lazım?'
'aylık 300tl esracım evin kirası 600tl elektrik,su,yemek ihtiyaçları falan tam yetişiyo'
'açıklama yapmana gerek yoktu birtanem ben sana güveniyorum' dedim tebessüm edip sarıldı bana bende ona karşılık verdim çok sevecendi benim arkadaşım. odalarımıza geçip uyuduk yarın edayla üniversiteye gidip konuşacaktım kaydımı aldırabilmek için. gece deliksiz uyumuştum sabah erken kalktım mutfağa gittim sonuçta bugün evde ilk günümdü kahvaltıyı hazırlamam lazımdı çayı üstüne koydum elimi yüzümü yıkayıp tekrar mutfağa girdim masayı güzelce donattım. içerden kızlardan biri geldi. sert bir şekilde 'sen neyapıyorsun mutfağa girmek için kimden izin aldın?' dedi eda bu kızlarla nasıl anlaşıyordu hayret doğrusu. mutfağa eda girdi 'ne oldu yine şeyma sabah sabah?!'
'şu arkadaşına söyle bir daha böyle işlere burnunu sokmasın'
'şeyma esra artık bizimle birlikte yaşayacak dün kouşmuştuk ya' dedi şeyma tekrardan 'valla esra mısın nesin bilmiyorumda ben seni bu evde istemiyorum en yakın zaman da kendine başka bir ev bul' dedi ve bir anda hüzünlendim annemle babam gibi ve bir çok insan gibi bu kızda sevmemiş ve istememişti beni. anlaşıldı bugün başka bir ev arayacaktım mecburen. eda hemen bana özürlendi onun adına ama bu edanın suçu değildiki. ben mutfaktan çıktım bavulumu daha boşaltmamıştım. üstüm hala dünki gibiydi bavulumu açtım hemen bir kot bir tişört geçirdim üstüme bir kot bir tişört geçirdim. üzerime yine siyah kapüşonumu aldım bavulumuda aldım eda ya 'edacım ben aşağıda seni bekliyorum'dedim. ve aşağı indim dar bir sokaktı ama sevecen bir hali vardı. istanbula daha önce bir çok kez gelmiştim hatta bir sene babamın işi dolayısıyla burada kalmıştık yani istanbulu iyi kötü biliyordum. aşağıya indi eda 'esra birtanem gerçekten özür dilerim seni yarı yolda bıraktım ama bizim kızlar böyle garipler kusura bakma lütfen başka arkadaşlarımda ev arkadaşı arııyorlardı onlara yönlendireyim istersen?'
'canım arkadaşım sen hiç üzülme yarı yoldada bırakmadın zaten bende bir süre sonra çıkarım diye düşünüyordum beni bilirsin insanlarla pek anlaşamam ben kendi evime çıkıyım burda sanırsam beyoğlundaki evlerin kirası ucuzmuş oralara bakıyım bugün ilk seninle üniversiteye gelmem lazım biran önce gidelim'
'tamam canım sen nasıl istersen' dedi üniversiteye gitmek için yola çıktık.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SAKLI CENNET
Teen Fictiono farklıydı diğerlerinden herkes'den farklıydı uğruna yanıp kül olduğum o küllerini bir türlü savuramadığım adamdı. bir gülüşüyle bana cenneti yaşatırken aynı zamanda cehennemi hissettiren adamdı. bir türlü beni sevemeyen bana karşı nefret besleyen...