kağıt da
'Sensiz bir hayatın benim için cehennemden hiçbir farkı yok.
Lütfen beni affet, benim cennetim sensin.' yazmıştı. oww güzel söz ama ben salak değilim. semih sinirle odasına geçti ceketini alıp bir hızla çıktı nereye gittiğiyle alakalı hiç bir fikrim yoktu. takip edip etmeme arasında kararsız kaldım. peşinden bende çıktım. arabaya binip peşine düştüm. sahil kenarına park edip indi. sahile yürüdü. arabayı daha net göreceğim bir yere çektim. sahilde duran kızın arkasından sarıldı kendine çevirdi. bu tansuydu. dizlerinin üzerine çöktü cebinden bir şey çıkardı kırmızı bir kutuydu. tansu evet diye çığlık atınca tansuya evlilik teklifi ettiğini anladım. semih ayağa kalkıp tansunun suratını tutup dudaklarına yapıştı. içimdeki alevlerin tarifi yoktu. cayır cayırdı içim. kanadı kırılmıştı sanki bir yanımın. yaralanmış hissediyordum. daha fazla dayanamadım bu görüntüye gazı kökledim. benim ki roldü ama onun ki gerçekti sevgiside gerçekti. aptallık bendeydi anlayamadım kaptırdım kendimi. tabii ki de tepeye sürüyordum sığınacak başka yerim mi vardı.SEMİH
sabah esrayla yurda gittik. esranın ali babasını ve çocuklarla bir araya gelince yaptığı şebeklikleri ilk defa görmüştüm. şirkette anlaşmayıda hallettik. esranın odasına geçtim biz konuşurken kapıda elinde kocaman buketten görünmeyen bir çocuk geldi o kadar fazla gül vardı ki ben bile bu kadar gülü ilk defa bir arada görmüştüm. baran iti yollamıştı esranın gönlünü almak için. kocaman kalpli bir not ve beyaz bir tavşan vardı. notu açtı esranın suratı gülmeye başladı. ben ne yapıyordum ki burda saçmalığa bak. ben kendimi kaybetmiştim. tansu benim aşkım oydu sadece kafam karışmıştı. evet benim burda bir işim yoktu. odama geçip ceketimi alıp çıktım. tansuyu aradım sahile gelmesini söyledim. evet ben neden erteleyip duruyordum ki. bir an önce halletmeliydim. sahil kenarına geldim eğer üstünde düşünürsem yine iptal olurdu. tansunun arkasından sarılıp o mis kokusunu içime işledim. kendime çevirip dizlerimin üzerine çöktüm kutuyu çıkardım tansu ise hiç itiraz etmeden kabul etti. ayağa kalkıp tadını özlediğim dudaklarına özlemle yaklaştım. evet bundan sonra kafa karışması yoktu artık tansu benimdi en yakın zamanda da düğünümüzü yapacaktık...ESRA
içimin yanması belkide benden ilklerimi alıp hiç bir şey olmamış gibi hayatına devam etmesidir. ne yapacaktı ki o adinin tekiydi sana aşık olacağını mı düşündün aptal kız. evet boşuna demiyordu aptal kız diye peki ya ben ne ara kendimi bu kadar çok kaptırmıştım semihe. bunu daha yeni fark ediyordum. saat iyice ilerlemiş güneşin son ışıkları görünüyordu. elimde ise altıncı biram vardı. son damlayıda kafama diktim. evet esra gece başlıyor bakalım neler olacak. başım dönüyordu ama sarhoş olmamıştım. arabama bindim. ağır ağır eve sürdüm. arabadan indim. çağrı yarı yolda durdurdu
'esra ne oldu sana'
'aa bana bir şey mi olmuş valla haberim yok' diyip kahkaha attım. çağrı şaşkınca bana bakıp
'sen içtin mi?' dedi.
'yoo hava kafa yaptı' diyip kahkaha attım. bu sırada babam geldi
'oo babam evdemiydin sen ya' dedim. babam içeriye
'hemen acı kahve yapın' diye bağırdı.
' aa babacım ne gerek vardı kahveye iyiydik böyle bir de bunun kırkyıl hatrı var'
'ah esra ah yine ne oldu annen haklı valla sana içmeyi öğretmiyecektim ben. kızım bu gün çok önemli biliyorsun değilmi?'
'ya baba Allah aşkına bir tane evet diyecem oldu bitti' kahveyi içmeye başladım.
'kızım bak bu çocuk seni alır başka yerlere götürmek ister kabul etme
'tamam baba merak etme sen' dedim kendime gelebilmiştim. babam bana bakıp
'bu arada baran elbise göndertmiş giyinmeden önce soğuk duş al kendine gel' dedi.başımı salladım ve odama çıktım. ilk önce buz gibi suda duş aldım. ayıkmıştım kendimdeydim. kıyafeti kılıfından çıkardım. straplez mini etekleri açılan bir elbiseydi. üst kısmı küçük beyaz gül detaylıydı eteklerinin üstünde incecik tül detayı vardı arkası uzundu bu tülün.belinde ise sarı kemer gibi bir şeyi vardı. üstüme geçirdim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SAKLI CENNET
Teen Fictiono farklıydı diğerlerinden herkes'den farklıydı uğruna yanıp kül olduğum o küllerini bir türlü savuramadığım adamdı. bir gülüşüyle bana cenneti yaşatırken aynı zamanda cehennemi hissettiren adamdı. bir türlü beni sevemeyen bana karşı nefret besleyen...