Bölüm 51

42 4 5
                                    

   tarık bir hızla evden çıktı. zordu hem de çok zor bir durumdu. yıllarca anne baba bildikleri bir an da yalan oluyordu. ben den de yıllarca böyle bir şey saklansa benim de affetmem biraz zaman alırdı. hiç düşünmeden tarığın arkasından çıktım. hızlı hızlı yürüyerek bir yere gidiyordu. buraları bilmediğine adım kadar emindim. hemen garajda ki bmw yi alıp yolda onu bulmaya çalıştım. ona neyin iyi geleceğini en iyi ben biliyordum. yolda görür görmez yanına yanaştım.
'tarık' diye bağırdım duymadı. bir kaç defa daha seslendim ama beni duymadığına adım kadar emindim. arabayı durdurdum. koşarak önüne geçtim beni tınlamadan yanımdan geçecekken ellerimi göğsüne sıkıca bastırdım.
'benim de haberim yoktu tarık inan bana böyle bir şeyi bilseydim senden gizlemeyeceğime yemin ederim.' dedim. gözlerimin içine baktı. bana bir an da sarıldı. gözleri kıpkırmızıydı ağlamamak için kendini tutuyordu. tutup arabaya bindirdim. benim tepeme sürdüm orayı  bilecek ilk insandı. ha bira almayı da unutmadım ona kesinlikle iyi gelecekti sigarayı da unutmadım. tepeme çektim. arabadan inip kaputa yaslandı derin derin iç çekiyordu kendini sıkıyordu. tarığa dönüp
'benim yanımda kendini kasma rahat bırak kendini ben sana güvenmesem buraya getirmezdim burayı babamdan başka hiç kimse bilmez ilk sen biliyorsun burayı'
'kendimi rahat bırakırsam ağlarım' 
'rahat bırak o zaman ağla ağla ki seni senden başka biri acıtamasın' dedim. yanına oturdum. kafasını göğsüme yasladı. sarsılmaya başladı kafamı eğip baktığımda ağlıyordu. gerçek kuzen olmasak da ona içim kaynamıştı onun az da olsa acılarını almak için yumuşacık bebeksi saçlarını okşamaya başladım. haklıydı herkese küsmekte. iki saate yakın o şekilde durduk. kafasını kaldırdu yüzünde ki burukluğu silmek istercesine gülüp
'biz gerçek kuzen değilmişiz ya' dedi.
'çok sevindin bilseydim kuzeninim diye karşına çıkmazdm'
'anlamadın sen işime gelir' dedi saçlarımı karışırırken. erkek saçı kısaydı tabii :D
'esra biliyomusun bu güne kadar hiç kimsenin yanında ağlamamıştım kendimi çok tuhaf hissediyorum sen geldin geleli çok farklı şeyler yaşadım bir çok psikolojik sorunu attım. ama bu olanlar içimi çok acıtıyor nasıl kabullenirim ki böyle bir şeyi ne olursa olsun bırakmamaları lazımdı ben ilk anne babayı yabancılara dedim ilk adımlarımı ilk dişlerimi ilk düşüşümü ilk oyuncağımı  gerçekte anne babam bildiğim daha gerçekte kim olduğunu bilmediğim insanlar gördü. onlarla bir hayat kurdum ve sonra bir an da işlerin böyle sarpa sarması çok garip üstelik amca bildiğim adam bunu senelerce benden sakladı'
'haklısın tarık ama inan ben ve semih bilmiyorduk yani o ortam da bilmeyen iki kişiydik semih bilse bir dk durmazdı zaten' dedim. gözlerimin içine inanmak istercesine baktı
'semihi az da olsa tanıyorum kendi kardeşini başkalarının eline bırakacak karakterde değil görürsün ya senin peşine düşer artık boş bırakmaz seni' dedim. tebessüm etti
'gerçekten yaparmı?'
'gerçekten yapar semihi tanıyorum görürsün'
'sana abilik tasladığı gibi yaparsa yandık' dedi kıs kıs gülerek
'yapmaz sana bana ayrı bir gıcığı var abi demememin tek sebebi ona abi diyince azar yiyorum' dedim. bagajdan biraları alıp geldim eline verdim direk açıp içmeye başladı benim canım içmek istemiyordu ben de sigara içtim. geceye kadar öylece oturduk. gece olunca tarık sarhoşluğundan çıkıp kendine gelince
'peki ya sen ne olacaksın sen üvey kardeşimsin'
'bilmem bakarız'
'peki şimdi nerde kalıcaz?'
'ne çok soru sordun hiç araba da yatmadın mı sen?' dedim gözlerine baktım yatmamıştı anlaşılan.
'tamam yatmadığın çok belli oluyor o zaman bir ilkini daha yapmaya hazır ol eve gitmek istemediğini biliyorum.' dedim.
'tinercilerden hallice falansında anllayışlı kızsın'
'hop hop kardeşim kız mız hayırdır sen ayıp oluyo haa' dedim sesimi yapmacıkca kalınlaştırarak. tarık bu halime gülüp
'pardon abi çok şebeleksin' dedi. bende güldüm. uykum gelmişti. sürücü koltuğuna geçtim koltuğu sonuna kadar geriye yatırarak yatak halini aldırdım. yan tarafa geçip tarığınkinide öyle yaptım arabanın tüm kapılarını açtım burayı bilen kimse olmadığı için sıkıntı yoktu. ben yerime geçip yattım. tarık da gelip yerine kıvrıldı ve bana döndü. gözlerime bakıp
'lensini çıkarsana' dedi. haklıydı gözlerimi çizerdi. ellerimi ıslak mendille güzelce silip lensi çıkarıp kutusuna koydum geri yattım. tarık gözlerimin içine bakıyordu. 
'bir şey mi oldu?'
'yok sadece uyumaya çalışıyorum' dedi. aklıma gelen en sevdiğim türküyü normal ses tonumla söylemeye başladım. gözlerime hala bakıyordu. şarkının iki mısrasını okumamla uykusuna daldı.

SAKLI CENNETHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin