Güzel okumalar. ✨👾
8.Bölüm: Gerçek mi, rüya mı?
Başımın ağrısından gözlerimi bile açamıyordum. Yattığım yerde hafifçe kıpırdandığımda yatakta benim dışımda bir ağırlık hissetmiştim. Homurdanarak gözlerimi araladığımda başıma saplanan ağrıyla inledim. Başımı yan tarafıma çevirdiğimde çarşafı başına kadar çekilmiş biri vardı. Sırtı bana dönüktü.
Kaşlarımı çattım, hatırladığım şeyler... Tanrım! Kustuğum sahneden sonrasının tamamen rüya olduğundan emindim. Çünkü maskenin çıkmasıyla gördüğüm yüz uzay boşluğuydu. Böyle bir şeyin gerçek olma ihtimali imkansızken, tutup da rüya olmadığını düşünemezdim lakin terastaki dans? İşte bu konu zihnimin perdeleri ardına saklanmıştı.
Gerçek mi, rüya mı? Bilmiyordum.
Gözlerim irice açılırken, hızla doğruldum.
Ben şu anda neredeydim!
Hızla yataktan çıktığımda, ayağıma takılan çarşafla dengemi kaybederek kıç üstü yeri öpmüştüm. O sırada tiz bir çığlık odada yankılandı. Bir dakika... bu çığlık?
Gözlerimi hızla yatağın üzerindeki bedene diktiğimde dudaklarımdan şaşkınlık dolu bir mırıltı koptu, "Buket?" Gözlerim irice açıldı. "Ne oluyor ya burada?!" Buket gözlerini kırpıştırarak yatakta geriye doğru gittiğinde mırıldandı. "Ben bilmiyorum." Yerden kalktığımda şaşkınca bana baktı. Yatağın yanındaki komodinin üzerinde beyaz bir kâğıt gördüğümde hızla ona doğru atılarak okumaya başladım.
Gece ikinizde feci sarhoş oldunuz, sizi evinize götüremediğimden elimden sadece bu odayı bulmak geldi.
-Buğra
"Buğra kim?" diye şaşkınca mırıldandığımda "Dün gece tanıştık, bilmiyorum!" cevabını vermişti.
Dün gece terastaki yabancıyla ilgili hatırladığım tek şey aramızdaki çekimdi.
Buket bir anda odanın içinde volta atmaya başladığında başımı kaldırarak ona baktım. "Üstünü başını düzelt, gidiyoruz." Gözlerimi kırpıştırarak sordum, "Nereye?" Sonra bu sorunun saçmalığının farkına vararak sessizliği yadırgamadım.
Banyonun kapısını yumuşak sayılmayacak bir şekilde kapatıp asık suratımla aynanın önüne geçtim. Kötü hissediyordum. Damarlarımdan akan kanın sesi kulaklarımda çınlıyordu. Ellerim buz tutmuş, aynı anda terliyordu. Kısacası bedenim tüm fizik kurallarına savaş açmış ruhumu serbest bırakmıştı.
Elimi kaldıracak halim yoktu. Aynı anda içim içime sığmıyor, kilometrelerce koşasım geliyordu.
Hislerim en az kafam kadar karışıktı.
Başım lunaparka gidip, tüm aletlere binmiş biri kadar dönüyor ve ağrıyordu.
Benim kontrolüm dışında kapanan gözlerimi aralayarak yüzümü yıkadım. Ardından akan makyajımı ve dağılan saçımı düzelttim. Çabucak sanki suç işlemişim gibi çantamı alıp banyodan çıktım.
Duvara montelenmiş boydan aynanın önündeki Buket görüş alanıma girdiğinde, ona başımla kapıyı işaret ettim. O da başıyla onayladıktan sonra, beraber odadan çıktık.
Nerede olduğumuzu bile bilmiyorduk ki!
Sadece bir odadaydık, o kadar.
Merdivenin diğer tarafından siyah mermerleriyle koridor devam ediyordu. Merdiven hem yukarı hem de aşağıya iniyordu. Bir süre kararsızca iki çıkışa bakıp, aşağı inmeyi tercih ettik.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ECSAD
Teen Fiction|Yetişkin içeriklidir.| Bir hacker tarafından her şeyimin yedi yirmi dört izlendiğinden habersizdim. Odamda üstümü çıkarırken bir hackerın beni izlediğini tahmin dahi edemezdim ancak başıma gelmişti. Onun karşısında özelim ya da gizlim yoktu. Son...