ECSAD

15.Bölüm: Dünya'ya Cehennemi Getiriyoruz

Merhaba! Sonunda geldim. Sabrınız için teşekkür ederim. Bölümün geç gelmesiyle ilgili duyuruyu panomdan yaptım, beni takip edenlerin bildirimlerinde çıkıyor zaten, etmeyenler profilime girerek okuyabilir.

Bölüm sonunda uzun paragraf yorumları yapmanız için bir köşe ayırdım. Orayı boş bırakmayın. Arada yapacağız böyle. ✨

Bol aksiyonlu bir bölüme uğurluyorum sizi öyleyse,

Güzel okumalar 👾✨

15.Bölüm: Dünya'ya Cehennemi Getiriyoruz

Kendimi var edeceğim.

Var olacağım, yokluğum bile varlığımdan ödün vermeyecek. İstediğim buydu, hayalet olmayacaktım.

Bazen... kendinize ne söylerseniz söyleyin inandığınız o olmaz. Bende Siyah Mendil'in boyunduruğu altına girmediğimi söyleyip duruyordum fakat inandığım bu değildi.

Siyah Mendil bu cinayet videosunu bulmamı sağladığında bana bıraktığı notta yazan tehdit tehditle susturulur sözü yüzünden o videodaki uzun saçlı adamın beni tehdit eden adam olduğunu sanmıştım fakat fena yanılmıştım. O videodaki adam Cebrail'di. İkiye bölünen altı hackerden diğer tarafta olanı. Cebrail'in sözleri ile beni tehdit eden hacker ile aralarında sorun olduğunu anlamıştım. Çünkü Cebrail resmen bile isteye benim elime düşürülmüştü. Siyah Mendil'de demişti, bu bilgiye ulaşmasının onu şüphelendirdiğini söylemişti. Her ne olursa olsun, o video altı hackerin gizlilik ihlaliydi ve ben bunu her fırsatta kullanmaktan geri çekinmeyecektim.

Fakat asıl mevzu... Beni tehdit eden adam, Cebrail' i neden yem olarak önüme atmıştı?

Ya da Cebrail gerçekten yem miydi? Söylediği her şey yalan olabilir miydi? Belki de videoyu yaymaktan beni vazgeçirmek için yaptıkları bir oyundu. Öyle olsa bile bu adamlar aptal mıydı? Sonuçta videoyu silmiyordum. Hala elimde olan kozdu... Cebrail bana altı hackerin kirli çamaşırlarını sunacaktı, sunmazsa ben onun kirli çamaşırlarını ortalığa sererdim.

Duraksadım.

Siyah Mendil'in altı hacker ile ne gibi bir derdi vardı?

Kafamda akan senaryolar altında sıkışıp kalmıştım. "Neden ben?" Diye sordum aptal bir ergen gibi. Lakin öyle şeyler yaşamıştım ki bu soru dünyanın en mantıklı sorusu haline gelmişti. "Benimle ne yapmak istiyorsun?" Hissettim, hissetmemem gereken ne varsa hissettim.

"Ecsad'ın sonu bizim elimizden olacak. Sen, çünkü bu yolda bu intikamda ortağız."

Ortak intikamlar, siktiğimin sitesiyle ilgili neler dönüyordu yine? Kaşlarımı çattım. Bu adam kimdi de intikamlarımız ortaktı? "Ben tanımadığım insanları ortak yerine koymam."

"Tanrı'yı görmeden güvenebiliyorsun öyle değil mi? Bana da görmeden inanacaksın, çünkü bileceksin... Zamanı geldiğinde ise beni göreceksin." Dedi kararlılıkla. Sesine bir krallık inşa ettim, fakat sesinin robotlaştırılmış ve gerçeklikten uzaklaştırılmış hali ile krallığının altında ezilmekten öteye gidemedim. Ve bu benim kurduğum son krallık olmadı.

"Ortada bir günah varsa, cezalandırılmalıdır, Kaybın Kızı. Dünya'ya cehennemi getiriyoruz." Ne yapacağımı bilmiyordum. Benliğimi kaybetmiş hissediyordum. Vermem gereken kararları elimin tersiyle itmek, gözlerimi yumarak sonsuza kadar uyumaya ihtiyacım vardı. Birkaç kes dudaklarım aralandı, söyleyecek bir şey bulamadan tekrar kapandılar.