25.Bölüm: Siyah Mendil

49.4K 2.5K 2.3K
                                    

25

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.



25.bölüm: Siyah Mendil


O konuşmasa bile, sadece bakarak tehdit oluşturabilirdi. Hiçbir zaman onun baktığı yerde olmak istemezdim. Ama bir kere bu işin içine girmişken, çıkışım kalmamıştı.

Bana yardım edeceğini, ortağım olduğunu söyleyen herkes o karşıma çıktığında kayboluyordu.

Sana gelen her yardım teklifini kabul edip en sonunda hayal kırıklığıyla kalıyorsan bu tanrının sana yardıma ihtiyacın yok deme şeklidir. Yardıma ihtiyacın yok, bunu anlayana kadar, kabul etmemeyi öğrenene kadar, en beterini yaşayacaksın... Çünkü ben her seferinde kabul ettiğim yardımlarla daha beter duruma düştüm. Belki de hatam buradaydı, en başında yardımın altında yatan kirli işleri görmezden gelmemeliydim. Herkes böylesine ikili oynuyorken, bilmediğim onca sır arasında neyime güveniyordum ki?

Aysu... Annem. Bana ulaşmasına engel olanların olduğunu, bu kez şansı olduğunu söylemişti. Şimdiyse karşımdaki adam bana annemle görüşmemin nasıl geçtiğini soruyordu.

Aklımda milyonlarca düşünce geçiyorken, elime kalan tek şey korkuydu. Gözlerimi kırpıştırarak ekranda dalgalanan görüntüsüne baktım.

Yüzündeki Ecsad maskesi, tüm dikkat çekiciliğiyle gözlerim önündeydi. Bir gözünün altına güneş, ötekine Ay'ı almıştı. Anlında konumlanan terazinin başında bir kral tacı vardı. Maskenin dudak kısmı tıpkı dikişli gibi sivri bir gülümsemeye sahipti ki bu gülümseme daha fazla ürkütücülük katmaktan öteye gitmiyordu.

O maskenin ardından bana bakmaya devam etti.

Nefeslerim düzensizce hızlanırken beni nereden gördüğünü bile bilemeyerek öylece televizyonuma baktım.

"Seninle biraz sohbet etmek istiyorum. Biliyorsun, bu aralar yoğunum, seninle ilgilenemedim." Dedi robotik sesiyle kameraya eğilerek. Maskeli yüzü kameraya yaklaşırken omzundan yukarısını çekiyordu.

Bahsettiği yoğunluk devlete savaş açmasıydı! Bu adamın hiçbir şeyden korkusu yok muydu? Neye güveniyordu? Titredim. İliklerime kadar titrerken damarımda akmakta olan kan bile korkudan duracaktı sanki. Buz kesmiştim iki saniyede.

Devlete kök söktüren adam, burada benimle konuşuyordu.

Konuşamadım. Dilimi yutmuş gibi ona bakıyordum sadece. Sözleri durmadan zihnimde yankılanıyordu. Seninle ilgilenemedim. beni ilgilenmesi gereken bir şey olarak görmesini sağlayan neydi?

Bu adamı hayatıma getiren neydi?

X hayatıma girdiğinden belli altı ay kadar ancak olmuştu fakat geçen zaman tüm ömrüme bedeldi.

Stres, korku ve gerilimden kaçamıyordum. Evet, ben güçlü olmak istemiştim lakin böyle bir rakiple baş edemezdim. Kendi çapımda hırsım, onu tanıyınca tuzla buz oldu. Geriye zorla tutunan hırs ve bolca korku kaldı. Onun batacağını ve biteceğini düşündüğüm her an daha da güçlenmişti. Devletin batıramadığı adamı ben mi batıracaktım?

ECSADHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin