|Multimedya:şirkete girmek üzere olan bir Brian|
"Görüntüler.. Daha sık geliyor artık. Çok kısa olmalarına rağmen etkileri çok derin. Ne yapmam gerek, Yong Gun amca?"
Günlerdir yoğun olduğunu belirten, kesmeye vakit bulamadığı sakallarını sıvazlayıp düşünmesi için vakte ihtiyacı olduğunu söyledi.
Daha fazla vakit.. şu an sahip olduğum tek şey vakitti.
Peki, diyerek konuşmayı bitirdiğimde çoktan kapının kolunu kavramıştım.
Kapının kolunu aşağı doğru indirdiğim esnada birden kapı açılıp içeri biri girdi.
Hızlıca geçip gittiği için yüzünü görememiştim, zaten beni ilgilendirmiyordu.
Bu kadar aceleci davrandığı için ona içten içe sinir olmaktan kendimi alıkoyamadım, daha seansımızın bitmesine on dakika vardı.
Bu süreyi kısaltan bizdik ve dışarı haber salındığını hiç mi hiç sanmıyordum.
Bu sefer olmazdı.
Bu sefer hakkımı korumak zorundaydım.Kapıyı kapattım ama bu sefer kesinlikle iç taraftaydım.
Yong Gun amca gözlerini dikmiş bana sen napıyorsun hani gidiyordun, dercesine bakıyordu.
Üzgünüm. Herkes haddini bilmeliydi.
"Pardon! İnsan öncelikle kapıyı çalmayı denemeli daha sonra ise içeridekinin seansının bitmesini beklemeli. Şu sıralar insan gibi davranmak neden bu kadar zo-"
Zor.
Yine cümlemi bitirememiştim.
Çünkü karşımdakinin yabancı biri olması gerekirken o şaka götürmez derecede tanıdıktı."Su..Sungjin.. Burda ne işin var?!"
***
Dakikalar geçiyordu geçmesine ama ben bir tane daha hikayeye maruz kalmak istemiyordum, bir an önce gerçeklerden bahsetsek iyi olacaktı.
"Bak, bu hasta mahremiyeti. Öyle değil mi Yong Gun amca?"
Konuyu değiştirmek için Yong Gun amcayı kullanmanı bir nebze olsun anlayabilirdim yalnız o son söylediğin 'amca' kelimesini sana ödetmek istiyordum Sungjin.
"Üzgünüm ama tanışık olduğunuza ve dahası basıldığımıza göre anlatsak daha iyi olabilir. Sungjin artık birileri öğrenmek zorunda. Yalnız götüremezsin."
Bir saniye, kim kimi nereye ne zaman neden götürüyordu?
"Onun bunu öğrenmesini istemiyorum. Tanışık olmamız yakın olduğumuz anlamına gelmiyor."
Buna diyecek tek bir sözüm dahi yoktu.
Doktoru olarak Yong Gun amca da Sungjin'in dediğini yapmıştı.
Sessiz kalma haklarını kullanıyorlardı.
Buna pekala katlanmak zorundaydım, fakat Sungjin elimden kurtulacağını düşünüyorsa çok yanılıyordu.
Aklıma gelen fikirle birden kapıya doğru yöneldim, 'ne haliniz varsa görün' bakışımı gönderip kendimi dışarı attım.
Sungjin eğer bu sırrını saklamamı istiyorsa bana yardım etmek zorunda kalacaktı.
Young K ile benim aramdaki ilişkiyi çözebilmek için sanırım en iyi balığı yakalamıştım yakalamasına da.. peki şu an mutlu olmam gerekirken neden patronumun yanına gideceğimden dolayı gergin hissediyordum?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Lost of Memory
FanfictionKusursuzca tasarlanmış düzeni asla bozamazsınız ve eğer kader diye bir şey varsa o işte tam burda! Bu noktadan itibaren sizi kaderin zalım ağlarıyla yalnız bırakacağım. Melissa da dahil kimse ne olup biteceğini bilmeyecek ya da Brian bilse de engel...