Part veintiuno

87 10 33
                                    


Artık Eylül ayına girmiş, yağmurları iyiden iyiye hissetmeye başlamıştık.

Keşke bu bölüme de böyle başlayabilseydim.

Öhöm öhöm.

Baştan alıyorum.

"Yong Gun amca sanırım o benim eski erkek arkadaşım. Görüntülerde onu tanımaya başladım. Ne yaşadığımızı bilmiyorum ama bana fena halde kızgın. Önünde ölsem ilgilenmez, o derece!"

Tamam biraz abartmış olabilirdim ama son cümlem haricindeki her şey doğruydu.

Elindeki kalemi bir açıp bir kapayan Yong Gun amca sanki bunu daha önceden tahmin etmişcesine tatmin olmuş görünüyordu.

Beklediği cevap sonunda gelmiş gibiydi.

"Tahminlerimiz doğru çıkıyor sanırım.."

Tahminlerimiz??

"Sungjin de bana biraz geçmişi anlattı da, o çocuğun çok zorluk geçirdiği bir dönem varmış.. Tam çıkış yapacaklarken onun yüzünden çıkış ertelenmiş hatta."

Ben Sungjin'in durumunun d'sini bilemezken o tuhaf bir şekilde benim durumuma dahil olabiliyordu.

Bu kadarı..biraz aşırıya kaçmıyor muydu?

"Melissa, bundan sonrası muhtemelen daha zor geçecek. Hatırlama işini ne kadar hızlandırırsan o kadar iyi!"

Söylemesi bu kadar kolay olsa bile bu benim elimde olan bir şey değildi ki..

"Bunu yapabileceğimi sanmıyorum ama denerim Yong Gun amca.. Yardımların için de çok teşekkürler! Eğer sen olmasaydın bu durum çok daha uzun sürebilirdi.."

Ben sadece işimi yapıyorum diyerek geçiştirse de beni, biliyordum ki o da beni seviyordu.

Konuşmamızı fazla uzun tutmadan yanından ayrıldım.

Son günlerde anlatacak çok bir şeyim olmadığı için görüşmeler kısa geçiyordu.
Her ne kadar Yong Gun amcayı kısaca görmek hoşuma gitmese de bunu yapmak zorundaydım.







***

Bugün yapacak hiçbir şeyim olmadığı için kendi kendime vakit ayırmaya karar vermiştim.
Eski ben, sık sık tiyatroya ya da sinemaya gider mutluluğunu ikiye katlar, bir haftalık stresini atardı.

Yeni bense son zamanlarda hiçbir aktiviteye katılmamış aksine ultra sessiz (!) bir hayat yaşamıştı.

Ta ki şimdiye dek.

Şimdiyse sinema salonunun içinde filmin başlamasını bekliyordum, filmi sadece ismini beğendiğim için seçmiştim.
Zaten film izlemeye de çok hızlı karar verdiğimden dolayı konusunu ya da fragmanını bilmiyordum.

Beş dakika içinde film başlamıştı, ilk başlarda konusuna hakim olamasam da sonraki birkaç sahne bana filmin hoşlanmadığım bir türde olduğunu kanıtlamıştı.

Fakat her nasıl olduysa içimden gelen o gerzek dürtü beni kalmaya ikna etmiş ve gerilim filmi izlemeye zorlamıştı.

Çok sonradan bunun kendi kendimi cezalandırma sistemim olduğunu fark ettim.

Birkaç dakika sonra gerilimin arttığı sahneler yaşanmaya ve benim nefesim daralmaya başlamıştı.

Heyecanlanmıştım evet ama bu nefes durumumu etkileyecek kadar ileri derecede değildi ve nedensizce artmaya devam ediyordu.

Karşıma aniden çıkan yaratık bardağın taşması için yeterli olmuştu.

Nefes almam gittikçe zorlaşıyor, görüşüm bulanıklaşıyordu.

Lost of Memory Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin