Derin Kurgu (Tamamlandı)

6.bölüm

"Evet,kabul ediyorum bir öpücükten çok anlam çıkardım kendi kendime gelin güvey oldum. Kendimi çok yıprattım ama benim onunla evlenmemin sebebi sevdiğimden değil, tam tersi ondan nefret ettiğimden." diye cevap verdi Melis'e.
"Of,Derin neden kabul ettin o zaman?" "Kabul etmedim, sadece sessiz kaldım."dedi
"Ömer amca cevabını evet olaral kabul ediyorum dediğinde neden hayır demedin?"
"Diyemedim işte, haklısın galiba Melis, ben bunu Ömer amca için yapmadım sadece onun arkasına sığındım ama bana yaşattıklarını ona yaşatmak istiyorum."
"Saçmalıyorsun Derin ya tam tersi olursa duyguların alevlenirse ya Egemen seninle ilgilenmezse ne yapacaksın?" diye sordu Derin'e
"Asıl sen saçmalıyorsun Melis! Ben ve Egemen...
O köprünün üzerinden çok sular aktı, ben eski Derin değilim.O da benim tanıdığım Egemen değil, ona tekrar aşık olmam mümkün değil sadece hayatı zorlaşsın istiyorum onun da üzüldüğünü görmek istiyorum. Bindik bir alamete gidiyoruz kıyamete bakalım neler olacak? Biliyor musun? Egemen yolda geliyormuş." dedi hiddetle.
"Ciddi misin?" dedi Melis şaşkınlıkla gözlerini açarak.
"Evet,Ömer amca öyle dedi." diye cevap verdi başını sallayarak.

Camdan bakan Melis birden geri döndü. "Geldi,geldi vallahi geldi." diyerek heyecanlı bir şekilde Derin'i yanına çağırıyordu. Derin hemen cama yaklaşıp Egemen'in ne hale geldiğini görmek istedi, arabasından inen Egemeni gören kızlar, elleriyle ağızlarını kapatmışlar gözleri kocaman açılmış birbirlerine bakıyorlardı. Egemen gözden kaybolunca kızlar çığlık atıp yerlerinde tepinmeye başladılar.

Derin heyecandan öleceğini düşünmüştü "Aman Allah'ım bu ne?" diyebildi zorlukla.
"Adamdan karizma fışkırıyor."
diyen Melis camdan bakmaya devam ediyordu. Bir doksan boylarında, esmer,yapılı bir vücuda sahip olan Egemen moda dergilerinden fırlamış gibiydi, yüzü düşen Derin "Melis sen haklısın galiba ya tam tersi olursa? Adama bak ne hale gelmiş?" dedi Derin suratını asarak.

Melis Derin'in kolundan tutup aynanın karşısına götürdü.
"Bak, bu kadın ne hale gelmiş, bak bu kadına birçok erkeğin hayalini süsleyen rüyalarına giren bir kadın, güzel seksi çekici ve oldukça akıllı, daha ne olsun? Derinciğim her şey eskide kaldı onu yeni tanıyormuşsun gibi düşün. Eski defteri kapat yaşanmamış say, o sadece arkadaşındı,kabullen artık ve topla kendini." dedi kelimelerin üzerine basarak.

Dışardan gelen sesle cama koşan kızlar ne olduğunu anlamakta zorluk çekmedi. Egemen, Derin'in odasının camına bakarak " Ucube, erkek Fatma, takılırız artık erkek erkeğe." diyerek işaret parmağını cama doğru uzatmış "Aptal, aptal kadın!" diyerek bağırıyordu.

Ömer amcanın gelişiyle arabasına binen Egemen son gazla gitti, duyduları karşısında surato asılan Derin arkadaşlıklarında onun gözünde hiç bir değeri olmadığını anladı. Daha fazla hırslanan Derin aptalı da ucubeyi de erkeği de gösterecekti ona.

Aradan bir hafta geçmişti bile. Ömer amca her şeyi halletmiş nikah tarihini almış Derin'in ailesiyle konuşmuştu. Yaşayacağı evin tadilatı bile başlamıştı. Bir ay sonra evlenecek İstanbul'a gidecekti. Annesinin kapıyı tıklatmasıyla yerinden kalkan Derin "Gel,anne " dedi annesine. "Gelmeyeceğim kızım Ömer amcan seni bekliyor dışarda işiniz varmış." diye cevap verdi annesi.
"Ne yapacakmışız ?" diye sordu Derin.
"Bilmiyorum. Kızım seninle bir kaç saniye konuşalım mı ?" diye sordu annesi.
"Tabi anne." dedi Derin başını onaylarcasına sallayarak.

"Sen mutlu musun?"diye sordu annesi birden bire.
"Neden?" diye sordu Derin afallayarak.
"Bu evlilik olayı çıktığından beri sıkıntılı görüyorum seni. Bak kızım eğer istemiyorsan hemen vazgeçebilirsin. Hiçbir şey için zorunlu tutulmuyorsun." dedi annesi.

"Hayır anne,mutsuz değilim ama yine de tedirginim." dedi Derin tereddütlü bir sesle.
"Bunları her genç kız yaşar yavrum." Annesine sıkıca sarılan Derin biraz rahatlamış hissediyordu. Sanki enerji depolamıştı. Annesi "Hadi bakalım Ömer amcanı daha fazla bekletme koş" diyerek poposuna bir şaplak attı. Derin salona geldiğinde Ömer amcası babasıyla sohbet ediyordu. Derin'i gördüklerinde konuşmalarını yarıda bırakmışlar iltifatlar ediyorlardı. İki değerlisine de kocaman sarılan ve öpen Derin ikisinin arasına oturdu.

"Ben çok şanslı bir kızım. İki tane dünyanın en tatlı adamı burada. Daha ne olsun?" dediğinde gözleri dolmuştu. Onlardan ayrılacaktı. Evinden, ailesinden, arkadaşlarından ayrılıp bilmediği bir şehire bir eve gidecekti. Yapa yalnız olacağını gayet iyi biliyordu Peki bunu neden kabul ediyordu?