17.bölüm

6.6K 273 9
                                    

Tekrar kendini koltuğuna bırakan Egemen, kafasını yaslamış alnına masaj yapıyordu. Hemen masanın önündeki koltukta oturan Kemal bir kolunu masaya koymuş takvim yapraklarını karıştırırken

"Bu kadın Derin olduğunu söyledi değil mi? Ben yanlış anlamadım yani."
"Evet aynen duyduğun gibi üstelik bu şirkette son kararı da ben veririm" dedi. Emir, hemen yanında ki koltukta oturuyor kollarını dizlerine koymuş parmaklarını birbirlerine bitiştirmiş yeri izliyordu. Irmak hemen Egemen'in başucunda ayakta durmuş "Kararını sonra bildirecekmiş hanımefendi." diyerek ağzını eğerek konuşuyordu. "Kendini ne sanıyorsa" deyince, Onur cevapladı .
"Şirketin büyük ortağı daha ne olsun?" dediğinde Irmak gözlerini devirdi. Burak ıslık çalarak "Kadın esti,gürledi gitti. O neydi be?" deyince Kemal araya girdi. "Kadın da kadın yani" diye ekledi.

Egemen oturduğu yerden doğrularak ellerini masanın üzerine koymuş, burnundan soluyordu. Bir şey söyleyecek gibi oluyor sonra susmayı tercih ediyordu. "Peki dün akşamki kız kimdi?" diye sordu Onur.

"Melis, Derin'in çocukluk arkadaşı tabi benim de." dedi Egemen. Onur kaşlarını hafif yukarı kaldırmış,vay be der gibi bir ifade belirmişti suratında. "Eee,Derin sandığımız kim o zaman?" diyen Emir'e dönen Egemen
"Yardımcı kadın anlamadın mı? Resmen bizimle oynadılar kızı Derin sanmamızı istediler. Bugün de kendini göstermeye geldi işte."

"Peki neden böyle birşey yaptı?" "Suratımızdaki bu aptal ifadeyi görmek için neden olacak? Aklı sıra kafa tutuyor." Parmaklarını kirli sakalında gezdiren Egemen "Kahretsin! Ben nasıl anlamadım bunu, o kadar lafı yutacak bir kız değildi ki altta kalmaktansa ölmeyi tercih ederdi. Bunda bir terslik olduğunu anlamalıydım."

Egemen'e bakan Kemal "Sence de Irmak'ı işten çıkarır mı böyle bir hakkı var mı?"
"O kadar uzun boylu değil buna asla müsade etmem çalışanlarıma karışamaz."

"Egemen'den yüzde yirmi fazla hisseye sahip. Yasal olarak yapabilir, kıza yapmadığını bırakmadın."
diyen Emir'e
"Siz çok mu iyi davrandınız? Direkt yüzüne karşı dalga geçip gülüyordunuz. Paçanızı nasıl kurtaracaksınız ona bakın." dedi. Parmaklarını masaya vuran Kemal'e tepki Irmak'tan geldi.

"Kes şunu Kemal! Sinirlerimi bozuyorsun."

Derin eve döndüğünde kızlar onu bekliyordu. Derin kapıdan girer girmez yanına koştular. Rubeyde Hanım bile neler olduğunu merak ediyordu, oysa ki genelde ilgisiz dururdu. Hemen bir bardak su içen Derin baştan sona her şeyi anlattı.

"Yüz ifadelerini görmeliydiniz kızlar. Hepsi şok olmuş ağızlarını açıp tek kelime edemediler kendimi o kadar iyi hissettim ki anlatamam." dedi. Halime teyze dahil hepsi mutlu olmuştu ama Halime teyzenin durgunluğu Derin'in gözlerinden kaçmadı. Halime teyzesinin yanına giderek yanaklarından öptü.
"Neden durgunsun? Egemen için mi üzüldün yoksa?"
"Yok be kızım,Egemen benim için neyse sende aynısın. Ayırmam sizi birbirimizden. Rahatsız hissediyorum kendimi, bir kırgınlık var üzerimde."
"O zaman doğru odana gidiyorsun, bir güzel dinleniyorsun hiçbir şeye de dokunmuyorsun. Kaç tane kadınız, biz sana bebekler gibi bakarız."
Derin Halime teyzenin yanaklarını okşuyordu. "Kendi derdimize düştük ilgilenemedik seninle. Affet bizi." diyen Derin'in saçlarını okşamaya başlayan Halime teyze "O nasıl söz güzel kızım olur mu öyle şey? Ne yapacaktınız başka sırtınızda mı taşıyacaksınız? Ben ilginizden de alakanızdan da çok memnunum Allah razı olsun." dedi.
"Seni Balıkesir'e gönderelim mi ,ister misin?"
"Gönderir misiniz ki?" diye sordu Halime teyze tereddütlü bir sesle.
"Tabi ki göndeririz zaten sana sözüm vardı bu hafta sonu. Alalım mı biletini ister misin?"diye sordu Derin gülğmseyerek.

"İstemem mi hiç,isterim tabi. Çok özledim oraları burnumda tütüyor."dedi Halime teyze mahcup bir ifadeyle.

"Tamam, o zaman hazırlan bu hafta sonu gidiyorsun."
Mutluluğu gözlerinden okunan Halime teyze bir an önce zaman geçsin ve memleketine gitsin istiyordu.
Halime teyze dinlenmek için odasına gitti.

Kızlar o gün akşama kadar durup durup aynı şeyi konuştular. "Egemen'in yüz ifadesi."
Derin halime teyzesine bakmak için odasına gittiğinde çok bitkin olduğunu fark etti. Doktor çağırmayı teklif etse de Halime teyze kabul etmiyordu. Biraz konuşmak istemişti.

"Balıkesir'e gideceğim Egemen hakkında her şeyi bilmelisin." dedi uzun uzun konuştular. Akşam yemeği hazırlanmıştı. Halime teyze yemeği odasına istemiş kalkacak takatim yok demişti. Yemeği yiyen Halime teyzeyi dinlenmek için yalnız bırakan kızlar yemekten sonra salonda oturup film keyfi yaptılar. Kızların her biri bir kanepeye uzanmış yanına cips,mısır ve içeceklerini almışlardı.

Egemen zile basmamış Derin'in masasına fırlattığı anahtarla kapısını açmıştı. Tabi her akşamki gibi arkadaşları da yanındaydı. Tek fark bu akşam salon onlara ait olmayacaktı. Gelenleri görmezlikten gelen kızlar, yerinden kıpırdamamış film hakkında yorum yapıyorlardı. Emir'in kulağına eğilen Kemal "Bu kadından çekeceğimiz var. Resmen savaş açmış." dedi. Ağızlarını açıp tek kelime edememişler kızlara baka baka Egemen'i takip edip odasına çıktılar hatta her gün alay ettikleri Asuman'ı bile fark etmediler. Bu durum en az Derin ve melis kadar Asumanı'da memnun etmişti. Üç kız birbirine zafer işareti yapmıştı. "İşte bu be!"  diyen Melis uzandığı kanepeye gerinleşerek iyice gömülmüştü. Film bitince yatmadan önce Halime teyzeye bakmak için odasına giden kızlar, uyuduğunu düşünüp üzerini örtmek istediler ama bir terslik vardı! Sanki nefes almıyordu. Burnuna elini tutan Derin, hiç birşey hissetmedi."Nefes almıyor" diyerek korkuyla üzerini açıp kalbini dinledi.

Derin Kurgu (Tamamlandı)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin