7.bölüm

7.4K 303 10
                                    

Neden hayatını göz göre göre mahvediyordu? İşte bunu bilmiyordu.
"Derin kızım hadi gidelim." diyerek ayağa kalkan Ömer amcanın peşine takıldı Derin. "Arabayı sen kullan" deyip arabanın anahtarını Derin'e atan Ömer amca çoktan ön koltuğa oturmuştu bile. Derin şoför koltuğuna yerleştikten sonra "Evet nereye gidiyoruz?" diye sordu.

"Önce şirkete uğrayalım. işimiz var,sonra ne yapacağımıza bakarız." dedi amcası. "Pekala, gidiyoruz sıkı tutun." diyen Derin çoktan gaza basmıştı bile.

Şirkete gittiklerinde avukat, masasında oturmuş onları bekliyordu. "İmzana ihtiyacımız var kızım,geç otur" diyen amcası bir takım kağıtları alıp okumaya başlamıştı.
"Neyi imzalamam gerekiyor?" diye soram Derin'e elindeki kağıtları uzatarak "Oku ve imzala" dedi amcası. Kağıtları baştan sona okuyan Derin, şaşkınlığını gizleyemeden "Bu ne demek oluyor?" diye sormaktan kendini alamadı.

Gözlüklerinin üzerinden Derin'e bakan amcası; "Okudun işte! Anlamadın mı?" diyerek gülümsüyordu.
"Bu çok fazla Ömer amca, bu çok mantıksız,saçmalık!" diye cevap verdi Derin.
"Saçmalık olan neymiş?"
"Tüm mal varlığınızın yüzde altmışını bana bırakıyorsunuz." diye cevap verdi Derin.
"Ee, saçmalık neresinde?" diye sordu Ömer amca.

"Ömer amca,tamam beni kızınız gibi görüyorsunuz. Anlıyorum ama kendi çocuğunuzdan bile fazla hisseyi bana devretmekten bahsediyosunuz. Bu saçmalık değilde ne? Yani bu şekilde mi Egemen'in benimle evlenmesini sağlayacaksınız? Hayır istemiyorum ve imzalamıyorum.Bu, bu çok anlamsız."dedi Derin hiddetle.
"Kızım benim tüm varlığımın yarısı zaten babanın. Gördüğün her şey babanın sayesinde ve babanın hakkını sana devrediyorum."
"Yani şimdi borcunuzu beni Egemen'le evlendirerek mi ödüyorsunuz? Bunu sizden babam mı istedi?" diye sordu Derin şaşkınlıkla.

"Ne kadar sorguluyorsun be kızım?" dedi amcası. "Bunu sizden babam mı istedi Ömer amca?" diye tekrarladı Derin hiddetle. "Hayır! Annen de baban da benden hiçbir şey istemedi." diye cevap verdi Ömer amcası. "O zaman neden böyle birşey yapıyorsun? Neden oğlunu istemediği halde bana mecbur bırakıyorsun? Bu şekilde mi Egemen'i benimle evlenmeye ikna edeceksin?"

"Hayır kızım, Egemen zaten başından beri biliyor servetimizin tamamının bize ait olmadığını." "O zaman servet bölünmesin,şirket dağılmasın diye mi bizi evlendirmek istiyorsun?" dedi Derin yüksek bir sesle.
"Derin yeter! Gerçekten kızıyorum. Bu servetin yarısı sana ait, ben de sana veriyorum. Olur da anlaşamazsanız hakkın yasal olarak da senin olsun istiyorum. " dedi Ömer amcası Derin gibi sesini yükselterek.

"İyi niyet yani, öyle mi amca?" İşaret parmağıyla kağıtları gösteren Ömer amca "Şimdi hemen imzala ve gidelim bir kelime daha edersen kulaklarını çekeceğim, kıyamam diye düşünüyorsan aldanırsın, beni kızdırmanı hiç tavsiye etmem." diyen amcasının suratından ciddi olduğu anlaşılıyordu.
"Peki" diyen Derin "Siz nasıl isterseniz" diyerek kağıdı bir çırpıda imzaladı.

  Aradan bir ay geçmiş, Derin'in eşyaları İstanbul'a gitmiş, kalacağı eve yerleştirilmişti bile. Nikaha bir gün kalmıştı. Gelinlik istemeyen Derin;omuzdan ince askılı, göğsünü saran,göğüs altından itibaren bollaşarak ayaklarına kadar inen,adeta prensesleri andıran bembeyaz bir elbise seçmişti. Saçına yandan taktığı minik şapkasından, burnunun altına kadar inen ince beyaz tülüyle de kendine ayrı bir gizemli hava katmıştı.

Asıl amacı Egemen'e yüzünü göstermemek olan Derin,sakladığı yüzüyle muhteşem görünmekten kendini sakınamadı.

Nikah günü gelmiş,davetliler salonda yerini almıştı.
Beyazlar içinde olan Derin, yandan hafif dalgalarla sarkıttığı saçları, incecik beli, uzun boyuyla elbisenin içinde adeta parlıyordu. Nikah memuru gelmiş yarım saat geçmesine rağmen damat hala ortada yoktu. Davetliler kendi aralarında konuşmaya başlamışlardı bile. Derin aptallığına kızıyor,kendini bu duruma düşürdüğü için kendinden nefret ediyordu. Evine dönmek her şeyi unutmak isteyen Derin salonu terketmemek için kendini zor tutuyordu.

"Damat geldi,damat geldi" diye sesler duyulduğunda Derin rahatlamış olacak ki, tuttuğu nefesini bıraktı.Birkaç dakika sonra Ömer amca kulisin kapısından sesleniyordu

"Derin,kızım hazır mısın?" kapıyı açan Derin "Hazırım amca" diyerek tüm mutsuzluğuyla amcasına bakıyordu. Koluna girmesini işaret eden Ömer amca,gitmek için sabırsızlanıyordu. Damat gelmiş, nikah memurunun karşısında yerini almıştı. Gelin alkışlar içinde salona girmişti. Egemen kafasını kaldırıp bir kez bile bakmadı. Bunun farkına varan Derin çılgına dönmüştü, o masaya oturmak avazı çıktığı kadar "Hayır! Evlenmek istemiyorum." diye bağırmak istiyordu ama bunu yapması Egemen'e ödül olurdu. Bu zevki ona yaşamaktansa ölmeyi tercih ederdi.

Nikah kıyılır kıyılmaz Egemen tebrikleri bile beklemeden nikah solonunu terketti. Yine davetliler kendi aralarında konuşuyor, birbirinden farklı fikirler yürütüyor konuşuyor da konuşuyorlardı. Çaresiz kalan Ömer amca, misafirlerden özür dilemek için mikrofonu eline aldı. Acil durum nedeniyle damadın hemen gitmek zorunda kaldığını, gelinin de yalnız eğlenceye katılmak istemediğinden bahseden Ömer amca, tüm mahcubiyetiyle özür diledi.

Konuklar birer ikişer salonu terketti. Derin'in babası Ziya Bey sinirden tırnaklarını yiyor, tek kelime konuşmuyordu. Patlamaya hazır bir bomba gibiydi.

Derin Kurgu (Tamamlandı)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin