Derin Kurgu (Tamamlandı)

16.bölüm

Kahvaltı masasında toplanan kadınlar bugün neler olacağını merak ediyordu. Heyecanla Derin'in hazırlanmasını bekliyorlardı. Derin yanlarına geldiğinde hepsi ıslık  çalmaya başlamış, birbirinden güzel iltifatlar ediyorlardı.

Derin artık şirkete gitmek için hazırdı. Baştan sona kırmızılar içinde olan Derin, sırt dekolteli elbise tercih etmişti. Bel oyuntusuna kadar inen dekoltesinden görünen dövmesi muhteşem duruyordu. Eteğin arkasındaki derin yırtmaci ise seksi görüntüsünü dahada pekiştiriyor, ön tarafı düz olan elbisenin kolları bileklerine kadar iniyordu. Tepesinden sıkıca bağlanmış at kuyruğu saçı daha kadınsı görünmesini sağlıyor, dizlerinde biten eteğin altına giydiği uzun topuklu stiletto ayakkabıları bunu destekliyordu. Eline aldığı küçük çantasıyla kıyafetini tamamlayan Derin, yaptığı doğal makyajını kırmızı rujuyla patlatmıştı. Yanındaki kadınları bile kendine hayran bırakmış, taktığı güneş gözlükleriyle kendine gizemli bir hava vermişti. Şirkete girdiğinde tüm gözlerin üzerinde olmasına aldırış etmeden yürümeye devam eden Derin'i, güvenlik görevlileri durdurmak istemiş arkasından yürümeye başlamışlardı.

"Hanımefendi bakar mısınız ? Kiminle görüşeceksiniz?" arkadan gelen seslere aldırış etmeyen Derin, yürümeye devam ederek havaya kaldırdığı eliyle giriş kartını göstermişti. Bütün gözler üzerinde yürümeye devam eden Derin, dizlerinin bağının çözüldüğünü hissetti ama tüm gücünü toplamalı, dimdik ayakta durmalıydı. Egemen'in odasına yaklaşan Derin iki sekreterin masalarının başında oturduğunu gördü. Onu fark eden kızlar tam "Bir saniye hanımefendi." dedikleri sırada havaya kaldırdığı eliyle durun işareti yaparak odanın kapısına kadar gitti. Sert bir hamleyle kapıyı açan Derin, korkmuş yüzlerle karşı karşıya kaldı. Kemal baş parmağını ağzına götürmüş damağını kaldırıyordu. "O ne lan? Ödüm koptu." derken herkesin kafası Derin'e çevrilmiş, gözler üzerinde kitlenmişti. "Ne oluyor burada?" diyen Egemen masasından kalkmış Derin'e bakıyordu. Derin çantasından çıkardığı anahtarı masaya fırlattı. "Bu ne demek şimdi?"
"Evinin anahtarını getirdim çünkü eve geldiğinde sana kapı açacak bir yardımcın yok. Artık bundan sonra kendi işlerini kendin halledeceksin yardımcını kovdum."

"Sen kim oluyorsunda benim yardımcımı kovuyosun?"
"Ben Derin Özyurt. Sevgili  karın." 

Egemen'in sert bakışları şaşkınlığa dönüşmüştü. Odadaki herkes şaşırmış birbirlerine bakıyorlardı.
"Yaptığınız aptalca hakaretleriniz sayesinde benim yardımcımın  ayrılmasına neden oldunuz, ben de senin yardımcını kovdum. Bundan sonraki işlerinde sana kolay gelsin." diyerek arkasını dönmüş kapıya kadar gitmişti.

Muhteşem sırtı ortada olan Derin'i arkadan gören, Egemen dahil hepsinin gözleri yerinden çıkacak gibi büyümüştü. Kemal'in ağzını kapatan emir; "Salyalarını sil" diyordu. Kapıda duran Derin tekrar geri dönmüş, gözlüklerini çıkartarak Irmak'a yaklaştı. Gözlerinin güzelliğini de sergileyen Derin, hepsinin aklını başından almıştı. Kimse konuşmuyor adeta donmuş gibi sadece Derin'i izliyorlardı. Irmak'ın dibine kadar giren Derin gözlerini dikmiş  tepeden tırnağa süzmüştü. Ellerini göğsünde birleştiren Derin konuşmaya başladı.

"Bir daha seni evimde görmek istemiyorum. Bir daha evime adım atmayacaksın! Görgü, kural,nezaket en önemlisi. İnsan, bunlardan biri bile eksik olan kişileri etrafımda barındırmam. Üzgünüm ama sende biri bile yok."

Baş parmağıyla aşağıyı göstererek  "Irmak kaybettin" dedi. İşaret parmağıyla Irmak'ın çenesini yukarı kaldıran Derin "İş yerinde kalıp kalamayacağını daha karar vermedim, kararım kesinleşince bildirim." diyerek ukalaca gülümsemesini ihmal etmedi.

Imak birşey söyleyecek oldu ki Derin arkasını dönerek Egemen'e nefret dolu bakışını attı. Tam odadan çıkacaktı ki, tekrar Egemen'in sesiyle geri döndü.
"Hangi hakla benim çalışanım hakkında karar veriyorsun?"

Tüm nefretiyle Egemen'e bakan Derin, gözlerini bir saniye ayırmadan "Yüzde altmış hissemin bana tanıdığı hakla." dediğinde bir süre daha gözlerini ayırmadan birbirlerine baktılar. Gözlüklerini tekrar takan Derin, manken edasıyla parfüm kokusunu odada bırakarak gitti. Odaya sessizlik hakim olmuştu ve sessizliği bozan "Ha s...tir diyerek masayı yumruklayan Egemen oldu.