Egemen mektubu okuyor, Derin meraktan çatlasada bir şey sormak istemiyordu. Egemen'in de söylemeye hiç niyeti yoktu. Mektubu katlamış zarfına geri koymuştu.
Daha fazla dayanamayan Derin, "o mektup da ne, söylemeyecek misin?"diye sordu.
-Rubeyde hanım yazmış.
-Aa bu zamanda mektup mu kaldı? Ee ne diyor, ne yazmış?
-Ailesiyle birlikte memlekette yaşamaya karar vermişler, yakın zamanda da geri dönmeyi düşünmüyorlarmış.Bizimle çalışmak güzelmiş, bizleri seviyormuş, ıvır zıvır bir sürü şey özetle işten ayrılmış.
-Neden mektupla yazıyor ki telefon diye bir şey var.
-Çekinmiştir herhalde mektuba birkaç süslü laf etmiş, aklınca vicdanını rahatlatıyor.
" Dur ben arayayım onu" diyen Derin, telefonuna uzanmaya çalışıyordu.
-Hayır! arama Derin, gerek yok konuşabilecek olsaydı mektup yazmazdı.
-Haklısın sanırım.
"Of karnım acıktı, Bahar hala kalkmadı mı?"diyen Derin, şimdi olacaktı tereyağlı sucuklu yumurta. ayy canım çekti vallahi" dediğinde Egemen mutfağa gitmiş, Baharı kahvaltı hazırlarken bulmuştu. Dolaptan yumurtaları çıkartan Egemen, Bahar'ın meraklı bakışlarını görünce "sucuklu yumurta yapacağım" dedi.
-Ben hemen yaparım Egemen bey.
"Hayır hayır ! sen işine bak, ben yapacağım"diyen Egemen, sağa sola bakıyor, aslında ne aradığını kendisi de bilmiyordu.
Derin "kapııı" diyerek bağırınca, yumurtaları elinden bırakan Egemen "sen sakın dokunma ben yapacağım" diyerek mutfaktan çıktı.
"1 saattir kapı çalıyor, duymuyor musunuz? Ağaç oldu insanlar" diyen Derin, elinde kumanda kanalları değiştiriyordu. "Ya sabır!" diyerek kapıyı açan Egemen, Ziya bey ve Banu hanımı görünce şaşırmış, kapının önünde baka kalmıştı.
"Oğlum bizi içeri almayacaksan dönelim geri"diyen Banu hanım, gülümsüyordu. Kendini toparlayan Egemen "hiç olurumu öyle şey! Buyurun lütfen" diyerek kapıdan çekildi.
Derin anne ve babasını görünce çok sevinmiş "Sizi çok özlediiim"diye bağırıyordu.
"Çok belli özlediğin kızım, yerinden kalkıp rahatını bile bozmuyorsun" Diyen Ziya bey, Derin'in ayağını sarılı görünce panikleyerek "Ne oldu sana böyle ?" diye bağırdı.
"Sen mi birşey yaptın kızıma?" diyerek Egemen'e bakan Ziya bey, dalga geçiyordu.
"Öyle şey olur mu efendim, ben ona zarar verebilir miyim hiç?"
"Ben bilmem, gözüm üzerinde ona göre" derken Derin araya girmiş, "Merak etmeyin, o kadar önemli bir şey yok. Dün gece partide arkadaşım bana çarptı, bende garsona çarptım. Ayağımın üzerine düşünce çatlamış, 15 gün üzerine basma dediler"
"Önemli bir şey olmayan halin bu mu kızım? neden dikkat etmiyor sunuz? Aklınız bir karış havada, daha ne diyeyim ben size."
"Çok haklısınız Ziya amca, süsleneceğim, en güzel ben olacağım diye apartman gibi topukluların üzerinde yürüyorlar. En ufak çarpsan dengelerini kaybedip, düşüyorlar" diyen Egemen, "Kahvaltı hazır mı bir bakayım" diyerek mutfağa gitti.
"Egemen haklı hiç dikkat etmiyorsunuz" diyen Ziya bey, Derin'in karşısındaki tekli koltuğa yayıldı. Banu hanım kızının yanına oturmuş, ayağına bakıyor, hafif hafif dokunuyordu.
"Canın çok yanıyor mu kızım?"
"Merak etme anneciğim, üzerine basmadığım sürece sorun yok."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Derin Kurgu (Tamamlandı)
Romance+18 Planlar üzerine kurulu hayatını bir düzene oturtan Derin'in geçmişi üzerinden süre gelen olayların kontrolünden çıkmasıyla adeta hayatı alt üst olmuştur. Artık hiç bir şey onun kontrolü altın...
