34.bölüm

5.7K 233 21
                                    

Egemen koşar adım şirketten çıkmış, kendi tahmin ettiğinden daha da erken evde olmuştu. Kapıyı yumrukluyor bir yandan ceplerinde anahtarını arıyor, bulamıyordu.

Aklından bin türlü şey geçmiş, hemen arka bahçeye koşmuştu. Salona bakan kapının açık olduğunu görünce karşılaşabileceği bir sürü kötü manzara gözünün önünden geçiyordu ama salona girdiğinde karşılaştığı manzara aklından geçenlerin hiç biri değildi. Derin kulaklığını takmış müzik dinliyor, saçlarına taktığı tülbentle köyden gelen sevimli kızları aratmıyordu.

Yerden aldığı çöpleri iki parmağının arasında tutuyor,  inceliyor, çöpe atıyordu. Egemen gülse mi, ağlasa mı bilemedi ama onun o sevimli halini görünce içinden bir şey kızmasını engelliyordu. Bir çığlık koparan Derin, bahçe kapısına kaçarken Egemen'e çarpmış bir çığlık daha atmıştı. Egemen Derin'e sarılıp "Sakin ol, korkma benim." dedi.

Derin hemen eliyle salonu göstermiş, "Orada kocaman bir böcek var. Pislikten böceklendik. Aman Allah'ım! Kocamandı." Egemen bakmaya gitmek istiyor, Derin onu da bırakmıyordu.

"Zararlı olabilir gitme çok büyüktü." 

"Sakin ol Derin bir insan boyunda yoktur herhalde."

"Ya tabi o kadarda büyük değil ama zararlı olabilir. Ay iğrençti simsiyah bir şeydi." Egemen'i bırakmıyor "Korkuyorum buraya gelebilir." derken bir çığlık daha atan Derin

"Geliyor bak orada." deyince Egemen gördüğüne inanamamış "Senin korktuğun şey bu mu yani?" diyerek Derinin ellerinden kurtulup bir peçete yardımıyla böceği yerden aldı. Derin hala çığlık atıyordu. "Derin kes artık bağırmayı! Bir çocuk bile bundan korkmaz  bu bir kakalak insan yemiyor. Kendi haline dolaşan küçük bir böcek, bahçeden girmiş olmalı." diyerek böceği bahçeye geri bıraktı "Ya ekrar geri gelirse."

Egemen Derin'in karşısına dikilmiş "Sen nasıl bir kadınsın böyle?" dedi. 

"Nasıl bir kadın mışım?"

"Seni gören dünyayı sen yarattın sanır ama küçücük bir böcekten çığlık çığlığa kaçan korkağın tekisin."

"Herkesin bir fobisi vardır değil mi?"

"Her neyse sen beni neden çağırdın acil olan şey ne?"

"Evi temizleyeceğiz şu evin haline bak, Rubeyde Hanım hâlâ düzelmedi ve biz pislikten kurtlanacağız." 

"Derin sen kendinde misin? Şirkette onca işi bırakıp evde temizlik yapılacak diye mi geldim ben?" 

Derin Egemen'e önlük takarken bir yandan konuşmaya devam etti.

"Evet onun için geldin böyle devam ederse mikrop kapacağız." 

Derin Egemen'i  itekleyerek mutfağa kadar götürdü. Mutfağa girdiklerinde koşar adım ikisi birden geri kaçmış "Derin orada bir dağ var." diyen Egemen şaşkın bakışlarını Derin'e dikmişti.

"Fark ettim."

"Siz ne biçim kadınsınız ya   şu evin haline bak hiç mi eliniz bez tutmadı?"

"Senin hizmetçin yok burada Egemen Bey, üstelik bu evde yalnızca biz yaşamıyoruz. Dört kız, beş erkek yaşıyoruz. Farkında değil misin?"  

"Doğru haklısın. O zaman yalnızca bizim temizlememiz haksızlık olur." diyerek Onur'u arayan Egemen, "Herkesi topla hemen eve gel, acil!" diyerek telefonu kapattı. Herkes eve geldiğinde Derin ve Egemen onları kapıda karşılamıştı.

Derin içeri girene önlük takıyor, Egemen ellerine toz bezi ve eldiven veriyordu. Merakla onlara bakan arkadaşları ne diyeceklerini bekliyorlardı. Derin konuşmaya başladı. "Arkadaşlar evimiz artık bir mikrop yuvası olmuş durumda, böcekler bile elini kolunu sallayarak evde dolaşıyor temizlik yapacağız."

Derin Kurgu (Tamamlandı)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin