"Evet, Melis benim. Şimdi ne haltlar karıştırıyorsunuz anlatacaksınız bana."
"Melis bir süre susmuş kafasını önüne eğmiş düşünüyordu."
"Melis, geç otur şu kanepeye ve her şeyi tek tek anlat bana, her şeyi" dedi.
"Peki Derin, anlatacağım; ama bilmeni isterim ki gerçekten böyle olmasını istemezdim."
"Ben, senin yanına gidip gelirken Ömer'le sık sık karşılaşıyordum biliyorsun. Bir gün annem rahatsızlanıp hastaneye yatınca, hiç yapmadığım bir şeyi yaptım, senden para istemek için geldim.
Geldiğimde evde yoktunuz.
O sırada Ömer gördü beni, onlar evde yok alışverişe gittiler dedi.
Birazdan gelirler, beklerken birer kahve içelim deyince, bende gittim. Suratımın halinden bişeylerin ters gittiğini anladı ve neler oluyor diye sordu. Başlarda anlatmak istemesem de, ısrar edince anlattım.
Hemen kalktı gel benimle dedi.
Nereye, dediğimde söylemedi.
Sadece gel benimle dedi. Bende
kalktım gittim.
Anneni ziyaret edelim, bakalım nasılmış belki yardımımız dokunur dedi. Gittiğimizde, hastane ücretini kendisi ödeyeceğini, faturayı ona göndermelerini istedi ve ne gerekiyorsa yapılsın dedi.
Gerekli olabilir diye bana bir miktar da para verdi.
Geri ödeyemem desemde, zorla verdi parayı.
ilk başlarda annemin durumunu sormak için arıyordu, sonra devamı geldi.
Konuşmalarımız sıklaştı,
sürekli konuşmaya başladık.
Sihirli deynek değmiş gibiydi hayatıma. İstediğim her şeyi alabiliyor, istediğim şeyleri yapabiliyordum ve kaptırdım kendimi bu büyüye. Sonra da hayatımda büyük önemi oldu Ömer'in. Bir gün Ziya amca gelip Ömer'e demiş ki, kızım Egemen'le evlenir ve mutlu olduğuna inanırsam, şirketin yüzde yirmisini de Egemen'e veririm. Tabi bu teklif Ömer'e çok cazip gelince, yavaş yavaş sizi bir araya getirmenin yollarını aradı. Amacı, gün geldiğinde hayır dememen için seninle arasını çok iyi tutmaktı.
Senin için her şeyi yaptı.
Egemen'e zaten bişey yapması gerekmiyordu, o cepdeydi. Senin üzerine oynadı anlayacağın.""Peki, bunu Egemen biliyor mu?"
"Bilmemesinin imkanı varmı sence?"
"Ee başka?"
"Evlenme zamanları geldi artık, işe koyulalım dedi. Sana gelip; ben hastayım, öleceğim, senden son isteğim Egemen'le evlenmen dedi.
Onu çok sevdiğin için bu durumda asla hayır diyemeyeceğini biliyordu."Derin o an, beyninden vurulmuşa döndü. Hiç birşey söylemiyor, gözlerinden yaşlar istemsizce akıyordu.
"Zaten farkettiysen, ne ilaç kullandığını gördünüz, nede doktora gittiğini, hatta hastalığından hiçbir zaman detaylı bir şekilde bahsetmemiştir."
Derin o an, düşüncelere daldı.
Evet, Derin sorduğunda hep
geçiştiriyordu. Hatta Doktora götüreceğim seni, dediğinde kaçmıştı.
Doğru ya, ne kanseri olduğunu bile bilmiyordu.
Aptal gibi Derin'in aklına da gelmemişti sormak, bu konuyla ilgili araştırma yapmak.O an, içinden gerçekten "Hasta olsaydı..." diye geçirdi.
"Ee, babam neden böyle bir şey istemiş?"
"Egemen gittikten sonra baban çok ağladığını, çok üzüldüğünü biliyordu. Genelde sorardı bana, bende gerçekleri söylerdim, O da, böyle bir teklifde bulunmuş ama aradan zaman geçip, sen kendini toparlayınca, Ziya amca bu konuyu birdaha açmamış. Ömer bana dedi ki, Egemen'i unutamadığını, hala çok sevdiğini, canının çok yandığını söyle. Bende öyle söyledim.
Baban, seninle konuşmak isteyince,
sorsa bile iyi olduğuna onu inandıracağını, aslında çok acı çektiğini söyledim. Sana iyiyim diye yalan söyleyecek dedim.
Ziya amca o zaman, Ömer'e sana bırakıyorum dedi."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Derin Kurgu (Tamamlandı)
Romance+18 Planlar üzerine kurulu hayatını bir düzene oturtan Derin'in geçmişi üzerinden süre gelen olayların kontrolünden çıkmasıyla adeta hayatı alt üst olmuştur. Artık hiç bir şey onun kontrolü altın...