Kendini Derin'in yanına gitmekten alıkoyamayan Egemen, boş şezlonga oturdu. Derin onu farketmemiş gibi duruyordu. Egemen ise hâlâ rüyanın etkisindeydi.
"Acaba Halime teyze de yıldız olmuş mudur? Bizi oradan görüyor mudur?" diye sordu Derin."Anlamadım." dedi Egemen.
"Annem küçükken derdi ki, ölen iyi insanlar yıldız olur gökyüzünde parlarmış. Yıldızları hiç sönmezmiş. Sence de Halime teyze yıldız olmuş mudur ? " dedi Derin gözlerini gökyüzünden ayırmadan."Sence?" diye sordu Egemen. Gözlerini Derin'den alamıyordu.
"Çocukları kandırmak için söylenen küçük beyaz yalanlar değil mi?" dedi Egemen ardından. "Galiba öyle. Keşke gerçek olsaydı, ölen herkes yıldız olsabilseydi. Gökyüzünde parlasaydı." diye cevap verdi Derin."Yapabilecek hiçbir şeyimiz yok Derin, olabilseydi asla ölmesine izin vermezdim ama biz yaşıyoruz ve hayat devam ediyor. Onun için bir an önce kendimizi toparlamalıyız."
"Sanırım haklısın..." dedi ve derin bir nefes aldı. "Ben nerede uyuyacağım?" diye sordu ardından. "Bilmem,boş bulduğun odaya gir yat." dedi Egemen "Peki." diye cevap verdi, Derin.Derin bahçeden ayrıldı. Bir süre daha bahçede oturan Egemen rüyanın etkisinden kurtulmaya çalışıyordu ama büyülenmiş gibi rüyanın her saniyesi tekrar tekrar gözünün önünden geçiyordu.
Yatmak için odasına giden Egemen şaşkına dönmüştü. Derin yatağında yatıyordu.
"Sen ne yapıyorsun burada?" diye sordu şaşkınlıkla.
"Yatıyorum." dedi Derin gözleri kapalı bir biçimde."Yalnız burası benim odam." dedi Egemen.
"Nereden bileyim senin odan olduğunu? Boş bulduğun odaya gir, yat dedin. Ben de yattım. Git, başka yatacak yer bul kendine.Derin yorganını kafasına kadar çekmişti. Gitmeye hiç niyeti olmayan Egemen "Burası benim yatağım,biraz önce burada uyuyordum. Kalkar mısın?" dediğinde yorganın altından horlama sesi geldi. Kapının kapandığını duyan Derin, yorganı kafasından hemen çekip hızlıca nefes alıp vermeye başladı. Ayakta durmuş ona bakan gözleri farketmesi uzun sürmedi.
"Böyle bir kükremeye inanıp odamı sana bırakacağımı düşünmedin sanırım? Kalk yatağımdan!" dedi Egemen."Aynen öyle düşündüm ve kalkmayacağım." diyen Derin tekrar yorganı kafasına çekip yattı. "Odamdan başka yerde yatmayacağım." diyen Egemen'e, yorganın altından elini çıkarmış yeri işaret ederek "Yerde yat, o zaman." diye cevap verdi.
Derin'in hiç kalkmaya niyeti yoktu. "Offf!" diyerek odadan çıktı Egemen. Derin tekrar kandırılmak istemediği için yerinden kıpırdamadı. O sırada uykuya daldı.
Sabah kalktığında kendini dinlenmiş hisseden Derin içindeki burukluğu atamıyordu. Halime teyzesini aklından çıkaramıyordu. Salona indiğinde Egemen ve Ömer amca gazetelerini okuyordu. Kahvaltı hazır, masada bekliyordu. Ömer amcasına günaydın öpücüğü veren Derin, Egemen'e bakmamıştı bile.
Gözlüklerinin üzerinden bakan Ömer amca "Kocana günaydın öpücüğü yok mu kızım?" diye sordu.
Elindeki gazeteyi bırakan Egemen "Böyle bir şeye gerek yok." deyince Ömer amca "O da ne demek? Kocasını öpecek elbet." diyerek Derin'e işaret veriyordu.Derin yavaşça Egemen'in yanına yaklaşıp yanaklarından öptü. Fazlasıyla heyecanlanıp kızardığını hissetti. Egemen ne kadar etkilenmemiş görünse de rüyasında şehvetle öptüğü dudakları yanaklarında hissetmişti. Kalp atışı hızlandı ve hâlâ rüyanın etkisindeyim diye düşündü.
İstanbul'a dönmek isteyen Egemen babasının engeliyle karşılaştı.
"Hafta sonu için Ziya Beylerle çiftlik evine gideceğim, siz de burada kalacaksınız." dedi.
Egemen itiraz etse de aldırış etmeyen Ömer amcanın, asıl amacı onları birbirine yakınlaştırmaktı.Amcasını yalnız yakalayan Derin "Telefonda iyi olduğunu söylüyordun ama beni üzmemek için olduğunu düşündüm seni böyle görünce çok sevindim. Gerçekten iyi görünüyorsun" dedi gülümseyerek. "Tedavi oluyorum kızım, sen hiç merak etme." diyerek geçiştirmiş yanından ayrılmıştı.
Çiftliğe gitmek için evden çıkan Ömer amca, yardımcılarına da izin vermiş Derin ve Egemen'i yalnız bırakmıştı. Akşam yemeğini kendi hazırlayan Derin, Egemen'den tam not almıştı.
"Bravo sana,demek süslenmekten başka işlerde yapabiliyorsun." dedi alayla
"Gerçekten çok komiksin." diye yanıt verdi Derin,gülümseyerek.Yemeklerini yediler. Ağzını peçete ile silen Egemen sofradan kalktı,çatalını masaya vuran Derin "Tabağını kaldır bari, hizmetçin mi var burada?" dedi yüksek bir sesle. Egemen duymazlıktan gelip, kitabını eline alıp okumaya başladı.
"Kahvem şekersiz olsun."
"Zıkkım iç Egemen!"Derin tabakları sert bir şekilde toplamaya başladı. "Kendi kahveni kendin yap." diyerek mutfağa gitti. Elinde kahvesiyle gelen Derin, Egemenin karşısına oturmuş büyük bir zevk ile kahvesini yudumlamaya başlamıştı. Ters ters Derin'e bakan Egemen, kitabını okumaya devam etti.
Kahvesini bitiren Derin "Ben yatıyorum." dedi. "Sakın benim odamda kalmayı aklından geçirme, yaka paça atarım seni dışarı." dedi Egemen sert bir ses tonuyla.
Derin şaşkın bir şekilde salona geri döndü.
"Hiç bir odanın kapısı açılmıyor hepsi kilitli." dedi Derin kaşlarını çatarak.
"Nasıl kilitli?" diye sordu Egemen şaşkınlıkla.Egemen kapıları tek tek kontrol etti, yanlızca kendi odasının kapısı açıktı. Ömer amcanın bir oyunu olduğunu anlamaları zor olmadı.
"Bu adam gerçekten çocuk gibi davranıyor, odaların kapısını kilitlemekte ne oluyor? Sanki salonda yatılamaz. "
"Sakın aklından geçir..." cümlesini tamamlayamadan Derin koşarak Egemen'in odasına gitmiş, kendini yatağa atmıştı. Egemen de Derin'i takip etti.
"Burası benim yatağım ve burada ben yatacağım. Yer bul kendine!" dedi Egemen
"Hayır!" dedi Derin yüksek bir sesle.Derin yorganla kendini tamamen sarmıştı. Egemen yatağın kenarına oturdu.
"Benim için farketmez ister yat, ister yatma ama ben yatağımda yatacağım."
Derin'in üzerindeki yorganı çekip kendine sarınca, Derin açıkta kaldı ve yorganı kendi üzerine çekmeye çalıştı.
"Senin için farketmiyorsa benim için hiç farketmiyor. Sen beni bir kadın olarak görmüyorsun ya, ee bende seni erkek olarak görmüyorum sorun yok." dedi rahatlıkla.Egemen'in aklına ilk gelen şey rüyası oldu. Saatler geçmiş ikisi de uyuyamamıştı. Uyumak için gözlerini kapatan Derin tekrar açtı.
"Kahretsin uyuyamıyorum!" diyen Egemen'e eşlik etmiş "Ben de" diyerek yatağa oturmuştu.Birden irkilerek Derin'e bakan Egemen "Beni korkuttun" dedi.
"O kadar koyu kahve yapmışsın ki uyuyamıyorum."
"Sen uyuyamıyorsan neden suçlu benim kahvem oluyormuş? Bir dakika bir dakika. Ben sana kahve yapmadım ki. Sen kahve içmedin bile?"Kendine yönelen soruyu geçiştiren Egemen
"Peki sen neden uyuyamadın?" diye sordu Egemen. "Sanırım dediğin gibi kahvem çok koyu olmuş."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Derin Kurgu (Tamamlandı)
Romance+18 Planlar üzerine kurulu hayatını bir düzene oturtan Derin'in geçmişi üzerinden süre gelen olayların kontrolünden çıkmasıyla adeta hayatı alt üst olmuştur. Artık hiç bir şey onun kontrolü altın...