Derin'in, her sabah yaşadığı miğde bulantısı canından bezdirmişti onu. Halsizlik birde yaşadığı duygu karmaşası, ilk başlarda hamile olduğunu düşündürmüştü. Ama regil dönemi yeni bitmiş, üstelik yaptığı gebelik testi negatif çıkınca, hamilelik düşüncesi tamamen boşa çıkmıştı. Ama neyi vardı? Neden her sabah miğde bulantısı yaşıyor, karın ağrısı oluyordu. Egemen, doktora gitmek için bir çok kez ikna etmeye çalışsada, başarılı olamamış Derin'i doktora götürmeye ikna edememişti. Derin,in yaptığı araştırmalar sonucunda, miğde kanseri bile olabilirdi, aslında Derin'e, göre belirtiler onu gösteriyordu, kesinlikle miğde kanseriydi. Doktora gitmek istemiyor, henüz gerçeklerle yüzleşmek işine gelmiyordu. Onu hergün endişeli ve mutsuz gören Egemen'in, sinirleri iyice bozulmuş, doktora gitmediği için neredeyse hergün kavga eder olmuşlardı. Derin, sık sık Elif'i arıyor, endişelerinden bahsediyordu. "Egemen'le, hergün kavga ediyoruz, bana sürekli tepkili, tamam onuda anlıyorum, benim için endişeleniyor ne olduğunu öğrenmek istiyor; ama banada hak vermesi gerekmez mi?"
"Hayır Derin, Egemen'in sana hak vermesini bekleyemezsin, doğal olarak korkuyor, neler olduğunu bilmek istiyor. Eğer gerçekten bir hastalığın varsa, tedavini olmanı istiyor. Şu saçma inadını bırakıp doktora gidermisin? Artık bende gerçekten endişelenmeye başladım.
"Elif tabiki gideceğim ama şuan gerçekten kendimi hazır hissetmiyorum, korkuyorum duyacaklarımdan korkuyorum."
"Tamam Derin, seni anlıyorum ama doktora gitmeden bunu bilemezsin, belkide boş yere endişeleniyorsun, günlerdir kendine eziyet ediyorsun."
Egemen artık dayanamayıp, babasını arayarak Derin'in durumundan bahsetti. Ömer amca, hemen geliriz diye telefonu kapattı. Ziya Bey ve Banu hanıma durumu anlatan Ömer amca, "hemen gitmeliyiz." dedi. Alel acele hazırlanıp yola çıktılar, neler olduğuyla ilgili hiç bir bilgileri yoktu. Egemen için ailesini çağırmaktan başka çare kalmamıştı. En azından onlar Derin'i doktora gitmeye ikna edebilirlerdi. Ömer amcalar eve geldiğinde, Egemen henüz gelmemişti. Ailesini karşısında gören Derin, göz yaşlarına hakim olamamış, bir çocuk gibi ağlamaya başlamıştı. "Neden ağlıyorsun." diyerek kızına sarılan Banu hanım, "Neler oluyor kızım sana?" dedi. Bilmiyorum anne, bugünlerde herşeye ağlıyorum, sanki göz yaşlarım hazırda bekliyor, sizi görünce çok duygulandım, iyiki geldiniz diyerek herşeyi ve şüphelerini anlatan Derin, Ömer amcanın tepkisini aldı,
"Hiç olurmu öyle şey kızım, sen aklı başında olan bir insansın, kendi kendine teşhisler koyamayacağını, biliyor olman lazım." dedi.
"Biliyorum Ömer amca; ama korkularıma engel olamıyorum." Ömer amca, Egemen'i arayarak, "Hemen Derin için randevu al." dedi. Egemen rahat bir nefes alıp, "Hemen alacağım." diyerek, telefonu kapattı. O gece ailesinin yanında olması, Derin'e güç vermiş, çok iyi gelmişti. Hiç biri sabaha kadar uyuyamamış, yatağında sağa sola dönüp durmuştu. kimse aklına kötü birşey getirmek istemesede, doktorun söyleyeceklerinden korkuyorlardı. Derin ve Egemen sabah kaltıklarında okadar gerginlerdi ki, bir bibirlerine kaçamak bakış atıyor, konuşacak kelime bulamıyorlardı. Derin, hastanede doktoru beklerken, neredeyse bütün tırnaklarını yedi, ama bunun farkında bile değildi. Karşıdan gelen hostes, "Derin özyurt." diye bağırdı. Hemen ayağa kalkan derin, "Evet benim." dedi. "Doktor hanım sizi bekliyor." deyince, Egemen, karısının elinden sıkıca tutarak, destek olmaya çalıştı. doktorun odasına girdiklerinde, Derin, bütün şikayetlerini anlattı. "Şimdilik birşey söyleyemeyiz Derin hanım, bir kaç tahlil yaptırmamız gerekiyor." dedi. Derin, tahlillerini yaptırıp geri döndüğünde, doktora tahlilleri verirken, elleri titriyordu. Heyecanla doktorun ağzından çıkacak kelimeleri bekliyordu. "Siz bu zamana kadar nerdeydiniz Derin hanım?"
"Neden bu kadar geç kaldınız?" Derin paniklemiş, "ben, ben korktuğum için gelemedim, sonuçlar iyi değil değilmi?" "Sizin benimle bir işiniz yok Derin hanım, kadın doğuma gitmeniz gerkiyor, zaman kaybetmeden hemen kadın doğum uzmanına gidin." "Neden?" diye Sordu derin, "Önemli birşeymi var?"
"Kadın doğuma giderseniz, net bir bilgi alırsınız." diye gülümsedi doktor. Derin sinirlenmiş, neden bukadar rahat ki? Neden birşey söylemiyor?" diye düşünüyordu. Egemen ve Derin, kadın doğum uzamanın yanına gittiklerinde, neşeli, tatlı dilli bir doktorla karşılaştılar. Derin biraz olsun gevşemişti, tahlilleri inceleyen doktor, gülümseyerek "Ultrasyon çekmeliyiz, sedyeye yatın ve karnınızı açın lütfen." dedi. Derin, hemen sedyeye yatmış, Egemen'in elini sıkıca tutmuş bırakmıyordu. Doktor, "Bakalım burada nevarmış?" dediğinde, birden odaya kalp sesi hakim olmuştu, "Buda ne?" diyen Derin, kafasını kaldırmış doktora bakıyordu. "Sakin ol aşkım." dedi Egemen, Derin'i tekrar yatırıp alnından öptü. "Korkmayın Derin hanım, bu duyduğunuz ses bebeğinizin kalp atışı." Derin anlamamış gibi Egemen'e bakarak, "Ne dedi?" diye sordu. doktor yine sözlerini tekrarlayarak, "Bu ses bebeğinizin kalp atışı, yedi haftalık hamilesiniz, gözünüz aydın." dedi. "Hamilemi? Ben hamilemiyim yani?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Derin Kurgu (Tamamlandı)
Romance+18 Planlar üzerine kurulu hayatını bir düzene oturtan Derin'in geçmişi üzerinden süre gelen olayların kontrolünden çıkmasıyla adeta hayatı alt üst olmuştur. Artık hiç bir şey onun kontrolü altın...