3.bölüm

9.4K 324 10
                                    

Mutlu olmuştu, çok mutlu...
Artık sevgilisi vardı, hem de yıllardır hayranlık duyduğu,değer verdiği bir insandı.
Acaba bundan sonra ne olacak,diye düşünmeye başladı. Odasına girdiğinde, yastığını alıp yüzüne bastırdı, sevinç çığlığı attı. Dans etmek istiyor, herkese Egemen benim sevgilim diye haykırmak istiyordu.

  Sabaha kadar uyuyamamış vedalaşacakları anı hayal etmişti. Acaba bir yolunu bulup tekrar öper miydi ?

Öpebilirdi sevgilisiydi, bir an önce sabah olsun ve Egemen  ile konuşsunlar açıklığa kavuştursunlar istiyordu. Gerçi herşey alenen ortadaydı. Yoksa durup dururken neden dudaklarından öpsün ki?

Saate baktığında gecenin dördüydü, saatler geçmiyor, arkadaşına anlatmak için can atıyor, arayamıyordu.

Daha birçok hayaller kuran Derin yorgun düşüp uykuya daldı.

  Annesinin perdeleri açmasıyla uyandı. Uyanır uyanmaz aklına ilk gelen dün gece yaşadıklarıydı. Kalp atışı hızlanmaya başladı, yüzünde istemsiz kocaman bir gülümseme vardı.

  Duşunu alır almaz giyinen Derin, hemen bahçeye çıktı. Egemen'i orada görebileceğini düşündü ama yoktu üzüldü. Bir süre dışarı çıkmasını bekledi. Aklına birden bir şey gelmiş gibi yerinden fırlayan Derin,
"Neden bekliyorum sanki gitmediğim  yer mi?"
diyerek adım attı ama ayakları onu geri çekiyordu, gitmeye cesaret edemiyordu. Her gün sabah kalkar kalkmaz soluğu orada alan Derin, bugün gidemiyordu, neler oluyor bana diyerek yüzünü iki elinin arasına aldı.

Derin derin nefes alıp verdikten sonra cesaretini toplayıp Egemen'in evine  gitti, kapı kapalıydı. Halime teyze "Egemen" diye birçok kez seslense de cevap gelmiyordu. Halime teyze, Egemen daha bebekken oraya gelmiş Egemen'i o büyütmüştü.

Derin ile de çok ilgilenmiş bir çok kez koynuna alıp birlikte uyumuşlardı. Egemen ve Derin'in akıl hocaları sırdaşları sayılırdı.

  Derin umudunu artık kesti, kapı açılmayacaktı sanırım gittiler diye düşündü, çok üzülmüştü. Kalbinin acıdığını hissetti. Egemen'in gideceğini biliyordu, çok üzüleceğini de biliyordu ama son kez görmesi vedalaşması gerekmez miydi? Egemen onu aradığında çok kötü fırça atacaktı bunda kararlıydı, tam bir yıl her gün telefonda konuşmuşlardı.

Egemen ona her şeyi anlatmış, gezdiği gördüğü yerlerin resmini çekmiş Derin'e göndermişti. Derin artık Egemen sayesinde İstanbul'u çok iyi biliyordu.

Derin'in çok istemesine rağmen hiç bir şekilde o son gecelerinden bahsetmemişlerdi.

Derin her gece rüyasında Egemen'i görüyor kalkar kalkmaz onu arıyordu.

Bir yılın sonunda Egemen'den gelen telefonlar azalmaya başladı, artık ayda bir kez bile zor konuşuyorlardı. Derin'in aramalarına birçok kez cevap vermiyordu.

Sonunda arada bir gelen telefonlar da gelmez oldu. Egemen artık hiç aramıyor, Derin de ulaşamıyordu.

Halime teyzeyi aradığında Egemen hiç evde olmuyordu bu duruma Halime teyze de çok üzülüyor ama elinden bir şey gelmiyordu.

"Kızım boşver arama artık Egemen'i." dediğinde bir şeylerin ters gittiğinden emindi. Ne yaptıysa ne ettiyse Halime teyzeye nedenini anlattıramadı.

Ta ki Egemenin annesiyle sohbet ederken annesinin "Egemen'in sevgilisi varmış. Fotoğrafını gönderdi. Çok da güzel bir kız" diyene kadar aramama nedenini bilemedi.

Bunu duyan Derin donup kalmıştı, kalbi alev alev yanıyordu. Egemen'in sevgilisinin olduğunu duyması kaldırabileceği bir yük değilmiş,onu anladı.

Çok uzun zaman kendini toparlayamayan Derin bir süre hayata bile küstü, her şeyden vazgeçti, ta ki arkadaşı Melis suratına şiddetli bir tokat atana kadar.

O tokatın etkisi kendini çok çabuk göstermiş Derin her geçen gün daha iyiye gitmişti. Ama yine de Egemen'i düşünmediği bir gece olmadı.

Aradan tam on dört yıl geçti Derin artık gözlerinin güzelliğini saklayan gözlükleri kullanmıyordu bakımsız kısacık erkek kesimi saçları yerini kömür siyahi bellerine kadar uzanan parlak saçlara bırakmıştı her tarafi gençlik aknesi, sivilcesi olan yüzü, yumuşacık pürüzsüz ve kadınsı bir hal almıştı.

Derin Kurgu (Tamamlandı)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin