41.Bölüm

4.7K 208 26
                                    


Sabah olduğunda Egemen babasını arayıp olan biten her şeyi bir bir anlattı, başka çareside yoktu zaten. "Hemen gelmelisin,  Ziya amca evlendiğim zaman Irmak'la ilişkimin devam ettiğini öğrenirse her şey mahvolur, ben ben karımı seviyorum onu daha yeni bulmuşken kaybetmek istemiyorum ancak Ziya amcaya sen engel olabilirsin, baba bana yardım et lütfen!"

"Seni gerizekalı aptal herif! Her neyse gelince konuşacağız bunu bugün geleceğim yalnız o kızı uzak tut evden."
Ömer amca yataktan kalkıp boş valize birkaç parça eşya doldurup hemen evden çıkmak istiyordu. "Lanet olası herif! Her şeyi berbat edecek benim  gitmem lazım." diyerek yanındaki kadının dudaklarına bir öpücük kondurdu.

"Burada kalabilirsin hayatım,  gitmene gerek yok." Cüzdanından kredi kartını çıkarıp yatağın yanındaki komidinin üzerine bıraktı. "Tüm ihtiyaçlarını bununla karşılayabilirsin, benim hemen çıkmam lazım nezaman geleceğim belli olmaz, gelmeden önce ararım seni." diyerek odadan çıktı.

Yatağın içinde oturan kadın,  gerinerek "Seve seve burada kalırım,  gitmeye hiç niyetim yoktu zaten." diyerek yatağa tekrar gömüldü.
Derin işe gidemiyordu ama Elif her gün gidiyor, geçici olarak Egemen'e asistanlık yapıyordu. Telefon açan Egemen "Elif kemal'i odama gönder." dedi. Elif bir an kendini huzursuz hissetti, aslında Kemal çok iyi bir insandı başlarda hoşlanır gibi bile olmuştu ama Onur'la geçirdiği zamanlarda Onur onu tamamen kendisine çekmişti.
Elif Kemal'i aradığında sesi çok neşeli geliyordu.

"Kemal, Egemen seninle görüşmek istiyor."

"Öyle mi? Tamam hemen geliyorum."

Kemal geldiğinde Elif'in karşısına dikildi sanki bir şey söylemek istiyordu.

"Hayır, şimdi değil sakın yapma önce Egemen'le konuşman gerekiyor." diyordu Elif'in içindeki ses.

"Elif, aslında benim seninle konuşmak istediğim bir şey var, daha sonra bana zaman ayırabilir misin?

"Tabi, tabi ayırabilirim neden olmasın."
Kemal Egemen'in yanına gittiğinde Elif yüzünün yandığını hissediyor,  elindeki dosyayla kendini yelliyordu.
Egemen ve Kemal uzun uzun sohbet ettiler ilk başlarda konuya giremeyen Egemen, en sonunda tüm gerçeği anlatmıştı.
Kemal'in nasıl tepki vereceğini çok merak ediyorlardı. Onur beş dakika da bir arayıp Kemal çıktı mı, diye soruyordu. Elif  iyice gerilmiş, "Onur,  lütfen sürekli arayıp durma, zaten gerginim iyice geriliyorum." dedi.

"Tamam aramam." diyen Onur gerçekten de bir süre aramamıştı ama en sonunda dayanamayıp tekrar aradı.
"Seninle hiç uğraşamayacağım Onur." diyerek Elif telefona cevap vermedi.
"Lanet olsun! Ben neden bu kadar endişeleniyorum." diyerek kendine kızıyordu Elif.

Kemal Egemen'in düşündüğünden çok daha sakin karşıladı bu durumu.

"Hayırlısı olsun, Onur adına sevindim. O halde bu saatten sonra bana aradan çekilmek düşer ama yine de bunu Onur'dan duymak isterdim." dedi.
"Neyse, benim işlerim var  onları halledeyim bugün erken çıkacağım."

Egemen eliyle kapıyı göstererek tabi buyur, dedi.
Kemal dışarı çıktığında Elif pür dikkat ona bakıyor, tepkisini anlamaya çalışıyordu.
Boğazının düğümlendidiğini hisseden Kemal Elif'le konuşmak istese de yalnızca gülümseyerek yanından geçip gitti. Odadan çıktığında; kendini boğuluyor gibi hissetti, kravatını gevşetmeye çalıştı, bir kaçkez derin derin nefes alıp verdikten sonra "Buradan hemen çıkmalıyım." diyerek hızlı hızlı adımlarla yürümeye başladı.

Ömer amca İstanbul'a geldiğinde akşam olmak üzereydi. Egemen'e telefon açarak "Ben gelmeden şirketten çıkma, beni bekle." dedi. Egemen babasının gelmesini beklerken Elif'e eve gidebileceğini söyledi.
Ömer amca Egemen'in odasına girdiğinde hızlı adımlarla yanına yürüdü, konuşmasına fırsat vermeden beş parmağının izi çıkacak şekilde suratına bir tokat indirdi.
"Seni eşek oğlu eşek, hep senin peşinimi toplayacağım ben ama bu sefer her şeyi berbat edersen sana buraları dar ederim, seni doğduğuna pişman ederim ona göre anladın mı beni?" diyerek ağzından tükürükler saçarak bağırdı. "Bundan sonra karınla adam gibi ilgilenecek,  Ziya amcana da ne kadar ilgili bir koca olduğunu göstereceksin. En ufak hatanda seni mahvederim ona göre ayağını denk al!" dedi.

Derin Kurgu (Tamamlandı)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin