O sakin adamdan eser kalmamıştı. Eve döndüklerinde korkulan olmuş, Ziya bey çılgına dönmüş, Ömer amcaya ateş püskürüyor ağzına geleni söylüyordu.
Bu olayın ailesine yapılan bir hakaret olduğundan bahsediyor bu aşşağılanmanın hesabını Egemen'e soracağını söylüyordu. Derin'i gören Ziya bey üzerine yürüyüp iyice yaklaşarak "O adamdan hemen boşanacaksın ve hiçbir yere gitmeyeceksin anladın mı beni" diyerek bağırıyordu. Derin olur anlamında başını sallamış tek kelime dahi edememişti. Nasıl bir şey söylesin ki bu duruma kendisi de neden olmamış mıydı?
Tekrar Ömer amcaya dönen Ziya bey "Oğlunun yaptığı terbiyesizliğe kızımın o kadar insan içinde küçük düşmesine nasıl izin verirsin kızımın yüzüne bir kez bile bakmadı terbiyesiz."
Ömer amca mahcup olmuş Ziya bey'in karşısında ezilip büzülmüş ne diyeceğini bilememişti.
"Dünürüm yapma vardır elbet bir açıklaması bir dinleyelim,neden böyle olmuş öğrenelim."
"Açıklaması ne olabilir Ömer? Kızımın yüzüne dahi bakmamasının yapayalnız ortada bırakmasının nasıl bir açıklaması olabilir?" dedi hiddetle.
"Merak etme dünürüm ben konuşacağım. Egemen'le kulaklarını çekerim ben onun."
diyerek evden çıkan Ömer amca çılgına dönmüştü sabaha kadar Egemen'i aramış evin içinde dönüp durmuştu.Defalarca kez Egemen'i aramasına rağmen ulaşamamış konuşamamıştı. Sabah ilk işi Egemen'i aramak olan Ömer amca daha sakinleşememişti.
Egemen işinin başına dönmüş toplantı yapıyordu, ısrarla çalan telefon Egemen'in dikkatini dağıtmış, telefona cevap vermek zorunda kalmıştı. Toplantıyı sonlandıran Egemen herkesin çıkmasını işaret ettikten sonra telefona cevap verdi.
"Efendim"
"Seni piç ne yaptığını sanıyorsun? Gelini orta yerde bırakıp gitmek ne oluyor?Beni düşürdüğün durumun o aileye yaşattığın şeyin farkında mısın?" dedi bağırarak.
"Baba imzayı atacaksınız diyen sen değil miydin bende attım o kadar daha fazlasını bekleme benden." dedi sert bir ses tonuyla."Bana bak,hemen Ziya amcanı arayıp özür dileyip geçerli bir mazeret sunuyorsun. Sonra da gelip karını alıyorsun anladın mı beni?" dedi bağırarak.
"Hayır baba, gelmeyeceğim!"
diyen Egemen ayağa kalktığı an Irmak'ın orada her şeyi duyduğunu farketti.Şaşkınlığı yüzünden okunan Irmak sorularla doluydu. Bir bu eksikti. Babasını dinlemeye devam eden Egemen tek kelime konuşmuyordu.
Ömer amca tehtidlerine devam ediyor "Oğlum falan demem bacağındaki dona kadar alır, o arkadaşlarınla birlikte sokağa atarım seni. Değil, başka iş bulmak bu ülkede bile barındırmam sizi anladın mı hemen Ziya amcanı arayıp özür diliyorsun. Gelip karını alıyorsun son sözüm bu!"
diyerek telefonu kapatan Ömer amca bu tehditin Egemen'e yeteceğini düşünmüştü.Derin ve Melis sabaha kadar uyuyamamışlardı aynı konuları konuşup durmuş ne yapacaklarını düşünmüşlerdi. Kahvaltı masasında kızları bekleyen Ziya Bey sakinleşmemiş,kızını göndermemekte kararlıydı. Kızlar masaya gelir gelmez kahvaltıya başladılar Ziya bey hiçbir şey konuşmuyor sadece kahvaltısını yapıyordu.
Derin'in kulağına eğilen Melis "Fırtına öncesi sessizlik" dediğinde, gözlerini babasına diken Derin onaylarcasına başını salladı. Her sabah neşe saçan adamın yüzü düşmüş, kalın kaşları çatılmış, seyrek saçlarının dipleri terlemiş, kocaman göbeği her nefes alıp verişin de inip kalkıyordu.
Derin güzelliğini annesinden almış babasına hiç benzemiyordu babasından aldığı tek şey titizliğiydi. Her şeye dikkat eden hataya asla yer vermeyen bir yapıya sahipti çalan telefonla kahvaltısında ara veren Ziya bey telefona cevap verdi.
"Efendim." Karşıdaki kişi konuştu. "Ziya amca,benim Egemen." Ziya Bey hiddetle cevap verdi. "Sen, sen hangi yüzle arıyorsun dünkü yaptıklarından sonra bu ne yüzsüzlük? Hiç utanmıyor musun?"
"Ziya amca sizi anlıyorum ama ben de şirketteki acil durum nedeniyle derhal ayrılmak zorunda kaldım."
"Neymiş mecburiyetin? Düğününden,ailenden daha önemli şey nedir?"
"Tabi ki ailemden önemli hiçbir şey olamaz. Mukayese dahi edilemez ama uzun zamandır peşinde olduğum bir iş için anlaşma imzaladık. Bugün ülkelerine dönmeleri gerekiyordu ben oraya geldiğimde eksik olan rapordan dolayı sorun çıkarıp anlaşmayı fes edeceklerdi. Buna izin veremezdim böyle büyük bir işi kaçıramazdım babama durumu anlatmıştım ama sanırım beni anlamadı tekrardan çok özür dilerim. İnanın bunu telafi edeceğim. Hiç merak etmeyin."diye cevap verdi Egemen.Ziya bey yumuşamıştı. "Pekala,bu seferlik affediyorum ama gözüm üzerinde. Bundan sonra kızımı üzdüğün her an karşındayım ve bu kadar anlayışlı olmam ona göre" diyen Ziya Bey "Hadi karına veriyorum." deyip telefonu Derin'e uzattı.
Bu hareketi beklemeyen Derin ne diyeceğini bilemedi kendini toparlamaya çalışıp cılız bir sesle "Efendim Egemen?" diyebildi.
Karşıdan gelen kadife gibi ses yabancı gelmiyordu içinin ısındığını hisseden adam yıllardır görmediği dostunu bir an özlediğini düşündü.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Derin Kurgu (Tamamlandı)
Romance+18 Planlar üzerine kurulu hayatını bir düzene oturtan Derin'in geçmişi üzerinden süre gelen olayların kontrolünden çıkmasıyla adeta hayatı alt üst olmuştur. Artık hiç bir şey onun kontrolü altın...