Sabah olduğunda Derin erkenden kalkmış salona inmişti. Ömer amca tekli koltuğa oturmuş, gazetesini okuyordu.
"Günaydın, Ömer amca."
"Günaydın kızım, erkencisin."
"Evet, uyuyamadım. Sen nasılsın?"
"Gayet iyiyim."
"Peki hastalığın nasıl oldu?"
"Tedavimi oluyorum. İyiyim, bir sorun yok."
"Sen beni bırak da sen nasılsın? Onu söyle bakalım.""Ömer amca hep böyle yapıyorsun. Ne zaman hastalığın ile ilgili bir şey sorsam hep geçiştiriyorsun."
"Ne yapayım kızım oturayım tek tek anlatayım mı?"
"Gerekirse evet."
"İyi bir doktorum var. Şu an için bir sorun yok. Eğer bir sorun olursa, ilk sen duyarsın merak etme.""Ömer amca, burada büyük, iyi hastaneler var. Diyorum ki, burada da iyi bir doktora görünsen beraber gideriz ne dersin? En azından benim içim de rahat eder aklım sürekli sende."
"Olmaz derim. Beni rahat bırak, işine bak sen. Tedavimi oluyorum ben. Herhangi bir sorun da yok kafama hastalık sokma durup dururken."
"Rahat falan bırakamam beyefendi. En yakın zamanda iyi bir doktora gideceğiz. Ben bugün araştıracağım."
Onaylarcasına başını sallayan Ömer amca gazetesini okumaya devam ediyordu. "Neyse ben kahvaltı hazır mı, bakayım." yanından ayrılan Derin koridorda yürürken, bugün en son görmek isteyeceği insanla karşılaşmıştı.
Egemen yolunu kesmiş kaçacak yer bırakmamıştı. Derin'i tepeden tırnağa süzüyordu.
"Ne bakıyorsun? İşin yok mu senin."
"Aslında kafama takılan bir şey var."
"Neymiş o?"
"Senin göğüslerin düşündüğümden daha büyükmüş ama biraz sarkık."
"Iyyy, iğrençsin.Çekil şuradan."Egemen'i iterek yanından geçip mutfağa gitti. Mutfak camından kendine bakıyor, göğüslerini kontrol ediyordu. "Neresi sarkık benim göğüslerimin, gayet dik sensin sarkık aptal adam! Lafa bak ya göğüslerim sarkmışmış" dediğinde Egemen yine durmuş mutfak kapısında sırıtarak Derin'i izliyordu.
"Senden bana rahat yok mu ya? Her yerden çıkıyorsun, beni bir rahat bırak." diyerek koşar adım salona geçti. Kahvaltı yaparlarken Egemen Derin'in tam karşısına oturmuş, göz göze geldiklerinde göğüslerini işaret ediyordu. Derin bir şey söyleyemiyor Allah'ın belası adam, diyerek homurdanıyordu.
Ömer amcanın "Ben yarın Balıkesir'e dönüyorum." demesiyle neşeleri kaçmış ikisi birden "Neden?" diye sormuşlardı. "On beş gündür buradayım çocuklar, yeter artık evime gideyim, benim de işim gücüm var." dedi.
"Ömer amca gitmesen biraz daha kalsan olmaz mı?"
"Evet baba, Derin doğru söylüyor biraz daha kal."
"Ömer amca, hem bizim seninle işimiz var biliyorsun."
"İkinizin ne işi varmış?"
"Sana ne? Her şeyi bilmen gerekmiyor Egemen."
"Bırakın dalaşmayı. Hadi işinize gidin akşam da erken gelin son bir yemek daha yiyelim."
Derin'in neşesi kaçmış "Neden son bir yemek dedi ki, acaba durumu iyi değil mi? Benden mi saklıyor, doktora götürmem lazım ama inadını nasıl kıracağım? Doktora gitmemek için kaçmıyorsa bende Derin değilim." diye düşüncelere dalıp gitmiş, Egemen'i duymamıştı.
"Aradığım kişiye şu an ulaşılamıyor daha sonra tekrar mı arasam?" diye eğilmiş Derin'in yüzüne bakıyordu. Kendine geldiğinde Egemen'in yüzüyle karşı karşıya gelince Derin birden kendini geri çekmiş, herkesin kahkaha atmasına sebep olmuştu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Derin Kurgu (Tamamlandı)
Romance+18 Planlar üzerine kurulu hayatını bir düzene oturtan Derin'in geçmişi üzerinden süre gelen olayların kontrolünden çıkmasıyla adeta hayatı alt üst olmuştur. Artık hiç bir şey onun kontrolü altın...