Irmak'ın gözleri dolmuş, kendini çok kötü hissediyordu. Özellikle Derin'in yanında, Derin'in yüzünden ona bağırmıştı. Hemen salonu terk edip Egemen'in odasına çıkmış, kendini yatağa bırakmış, Derin'e lanet okumuştu.
"Melis Hanım hâlâ ortalarda yok, erken gelmesini söylemiştim hâlâ gelmedi." diyen Derin telefonu eline aldığında Melis arıyordu. "Arıyor." diyerek cevap verdi.
"Neredesin sen Melis?"
"Şirketteyim kusura bakma Derin, bugün toplantıdaydım konuşamadım. Geri de dönemedim. Bu ara çok yoğunuz. Bu akşam yine şirketteyim büyük ihtimal sabahlayacağız."
"Peki sen dün akşamda şirkette miydin?"
"Evet, bir tek ben değil bir sürü daha çalışan da vardı. İşler gerçekten çok yoğun, yarın akşam erken gelirim, konuşuruz canım." diyerek Derin'i konuşturmadan telefonu kapattı.
Telefona bakan Derin bana yalan söylüyor diyerek kanepeye oturdu. "Ne oldu?" diye soran Elif'de yanına oturdu. Onur ve Egemen de merakla onlara bakıyorlardı. "İşlerinin çok yoğun olduğunu, bu gecede sabahlayacağını söylüyor, söylediğine göre dün gecede şirketteymiş ve üstelik bir sürü çalışan kalıyormuş. Sonra beni konuşturmadan kapattı. Neden bana yalan söylüyor?"
"Egemen'in dediği gibi belki saklamak istediği bir erkek arkadaşı vardır." diyen Onur, üzgün görünüyordu.
"İyi de, ben erkek arkadaşının olmasına veya bir arkadaşında kalmasına karşı değilim ki, benim sorunum bana yalan söylemesi biz yıllardır arkadaşız ve her şeyi paylaşırız. Gizlimiz, saklımız yok sanıyordum erkek arkadaşı olsa benden neden saklasın? İlk defa bir erkek arkadaşı olmayacak ki, daha önce saklamadı da şimdi mi saklayacak, bence farklı bir durum var ama ne?"
"Tamam canım, sakin olmaya çalış. Yarın neler olduğunu öğrenirsin." diyerek arkadaşını sakinleştirmeye çalışıyordu Elif. Derin'in mutsuzluğu herkesi etkilemiş, kimsenin keyfi yerinde değildi. Derin üzülmüş, erken yatmak istemişti. Egemen bu duruma çok üzülmüş, yanında olmak, teselli etmek istiyordu.
"Neden bu kadar üzülüyor sanki? Gelmezse gelmesin! Kocaman kadın istediğini yapar." diye kendi kendine konuşuyor, Derin'in yanına gitmemek için kendini zor tutuyordu. O gece Egemen salonda yatmayı tercih etmiş, Irmak'ın triplerini çekemeyeceğini düşünüyordu. Derin şirkette de akşama kadar keyifsizdi.
Egemen'in gözünden kaçmıyor, bir şey de yapamıyordu. Irmak ise Egemen'e surat yapıyor, konuşmuyordu. Egemen'in, bu durum umrunda değildi. Derin eve erken gitmiş, Egemen'de arkadaşlarına, evlerine gitmelerini söyleyerek, arkasından çıkmıştı. Nihayet Melis eve gelmiş oldukça neşeli görünüyordu. Derin Melis'e bakmamış, konuşmamıştı.
"Derin biraz konuşalım mı senin odanda?" dedi. Derin onay vermiş, Melis'in peşine takılarak üst kata çıkmışlardı.
"Derin, biliyorum canım, bana çok kızgınsın geçen akşam sabaha kadar şirkette kalacağımı söyleyemedim. Dün akşam da geleceğim dediğim halde gelemedim. Özür dilerim, beni affet olur mu?" diye şirinlik yapıyordu.
"Melis sen geçen akşam şirket de değildin."
"Ne demek değildim? Yalan mı söylüyorum yani?"
"Evet, yalan söylüyorsun! Hem de gözümün içine baka baka yalan söylüyorsun. Şirkete geldim, gecenin bir yarısı güvenliğe defalarca baktırdım yoktun."
Melis bir süre derine baka kalmış "Şirketi bilmiyorsun bile, nasıl gelmiş olabilirsin?"
"Benim için bulmak zor mu sanıyordun? Neden bana yalan söyledin ve bu bana söylediğin ilk yalanın da değil. Sakladığın bir şey var."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Derin Kurgu (Tamamlandı)
Romance+18 Planlar üzerine kurulu hayatını bir düzene oturtan Derin'in geçmişi üzerinden süre gelen olayların kontrolünden çıkmasıyla adeta hayatı alt üst olmuştur. Artık hiç bir şey onun kontrolü altın...