Sevgili Okurlarım.. Bazı sebeplerden ötürü geç gelen bölüm için kusuruma bakmayın..
Keyifli Okumalar
Seviliyorsunuz 😍😍😍😇
İştahsız geçen sabah kahvaltısından sonra Hüseyin’e, amcama da musallat olan ve bizimle ortak olmak isteyen şirketin büyük hissesine sahip olan gizemli sahibi hakkında bilgi toplaması için adamlardan birisini görevlendirmesini söyledim. Bu şirketle ilgili kafama yatmayan, beni huzursuz eden bir şeyler vardı. Öğlene doğru Hüseyin’le beraber katilin tutulduğu odaya girdik. Odada sadece tek kişilik yatak ve iki tane ahşap sandalye vardı. Adam biz odaya girince uzandığı yataktan doğrulup iç güdüsel olarak gardım almış bize bakıyordu. Sandalyelerden birisini odanın ortasına getirip oturdum. Hüseyin’e başımla diğer sandalyeyi işaret ettiğimde sandalyeyi karşıma koyup adamın kollarından tutup üzerine oturttu.
“Dün kaldığımız yerden devam edelim. Seni yine ikaz ediyorum, sakın yalan yanlış bir şey söyleme.”
“Doğru söylesem ne fark eder, yine yumruk yiyorum,” dedi adam pişkince.
“Buradan hesap et işte, bana yanlış yaparsan sana daha kötü şeyler yapacağımı.”
Benden yaşça büyük ve yaşına uygun kilosu ve atletik yapılı adam başını salladı.
“Güzel, şimdi kaldığın yerden devam et.”
Adam kaşlarını çatmış alnı kırışmıştı, derin bir nefes alıp verdikten sonra bana baktı.
“O gün sen gittikten, kızda şaşkınca gidişini izledikten sonra oradan ayrıldı. Daha sonra ben ikinci planımı devreye sokmak için ayarlamalar yaparken Tufan aradı. Telaşla işini bitirip bitirmediğimi sordu. Ona iş başında olduğumu söyleyince derin bir nefes alıp bu işin şimdilik iptal olduğunu ve seni öldüreceğim günü haber edeceğini söyledi. Bu süre zarfında seni takip edip ona rapor vermemi istedi.”
Tufan’ın neden vazgeçtiğini tahmin etmek zor değildi. Aylar öncesi amcamın isteği üzere İstanbul’a gitmiş, orada hep beraber aile yemeği yemiştik. Tufan her zaman ki gibi yemeğin sonuna doğru yetişmiş, amcamın ısrarı üzere sofraya oturmuştu. Amcam masadakilerin dikkatini çekecek şekilde kibarca öksürmüş, konuşma yapacağını belirtmişti. Dedem şirketini ne güçlüklerle büyüttüğünü babam ve amcamın bu şirketi daha da güçlendirip büyütmek için yaptıkları fedakarlıktan kısaca bahsetmişti. Şimdi Tufan ve benim başına geçeceğimiz şirkette bizim kadar yengem, annem ve kız kardeşimin de küçük de olsa hisselere sahiptiler. Babam ölünce onun hissesi bana devredilmiş, Tufan yıllarca bunun adaletsizlik olduğunu söylemiş, ondan daha fazla hak sahibi olmama katlanamayıp bana düşman kesilmişti. Şimdi ise amcam konuşmasının sonunda öldüğü zaman kendi hisselerini de bana devredeceğini ve bununla ilgili avukatına vasiyetname yazdırdığını söylemişti. İşte o akşam kızılca kıyamet kopmuş, Tufan ağır hakaretler etmesi dışında bana karşı içinde büyüttüğü kıskançlığı sonunda gün yüzüne çıkartıp içinde biriktirdiklerini bir bir dökmüştü. İsmi gibi o gece Tufan şiddetle kinini yağdırmıştı üstümüze.
“Amca, senin isteğin benim için bir emirdir ama bunu kabul edemem,” dedim Tufanın nefes almak için sustuğu bir ara.
“Yağcı herif şimdide istemem yan cebime koy mu yapıyorsun. Gerçi bunun bu kadar yüzsüz olmasına sebep sensin baba.”
“Kapa çeneni yoksa laflarını yuttururum sana,” dedim bir hışımla ayağa kalktığımda masadakilerde ayaklandılar.
“Yuttur da göreyim lan,” dedi Tufan beklemediğim bi anda yüzüme yumruğunu geçirince geriye doğru sendelemiştim. Tufan kendisine karşılık vermem için beni kışkırtıyordu. Büyük bir kavga çıkartıp ortamı kaosa çevirmek istiyordu. Ama onun oyununa gelecek değildim. Amcamı daha fazla üzmek istemediğim için zorda olsa sakin kalmaya çalıştım.
![](https://img.wattpad.com/cover/119002963-288-k89451.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
PEYGAMBER ÇİÇEĞİ ~Düzenleniyor~
Spiritual♡AŞK VE MACERA ROMANI.♡ Aşkı yaşamaya, yanmaya, kalbinizi mühürlemeye hazır mısınız? Onların aşklarına sadece sevdikleri değil; gecenin sessizliği, gözyaşlarının ıssızlığı, koca bir kalabalığın içinde kalmış yalnızlık şahit olmuştu. Eğer gözyaşları...