Keyifli okumalar Peygamber Çiçeği ailesi... ❤
Hikayenin sonuna kadar müziği dinleyerek okumanızı tavsiye ederim. 😊"Niye kimse bir şey söylemiyor? Yeteri kadar beklemedik mi?"
"Sakin olmalısın Belinay," dedi Beyza koluma girerek. Ayakta duracak gücüm kalmamıştı.
"Olmayacağım, olamayacağım."
Dinmek bilmeyen gözyaşlarıma sinir olmuştum, sert bir şekilde gözyaşlarımı sildim. "Kırk sekiz saattir uyanmasını bekliyoruz, her şeye hazırlıklı olun demekten başka bir şey söylemiyorlar," avazım çıktığı kadar bağırdım.
Kaza yerinde bayıldığımda beni de hastaneye getirmişlerdi. Sağ elimi sargıya alınmış, cam kırıklarının kestiği yerleri pansuman yapılmış ve bacağımdaki ezilen etim için merhemler sürmüşlerdi. Bunun dışında bedenen bir şeyim yoktu ama ruhum en ağır darbeyi almıştı. Bir kaç saattir baygın yattığım hastane odasında uyandığımda Saruhan'ı sordum. Durumunun ağır olduğunu öğrendiğimde yataktan kalkmaya çalıştım. Hemşireler ve Beyza bana engel oldular. Bırakmaları için kontrolsüzce bağırıp duruyordum. Sesimi duyan annem ve babam hemen odaya geldiler. Yatakta deli gibi çırpınıp duruyordum, Saruhan' ı görmem gerektiğini söylüyordum. Kolumdaki serumu sertçe çekip attım, hızla yataktan kalktığımda engel olmaya çalışanları ittirip odadan kaçtım.Hemşireler peşimden gelirken babam hemşire ve hasta bakıcılara engel oldu. Beyza, Saruhan'ın şuan ameliyatta olduğunu söylediği an dünya başıma yıkıldı. Durumu bu kadar ağır mıydı? Beyza elimden tutup ameliyathaneye kadar bana eşlik etti. Ameliyathanenin önünde bekleyen Nimet teyze, Selin ve Leyla yenge ağlıyorlardı. Beni görünce Selin ağlayarak bana doğru koştu, boynuma sarıldı. Bende ona sarıldığımda hıçkırıklara boğuldu. Geriye doğru çekilip yüzüme baktı.
"Ağabeyim bizi bırakmaz demi yenge."
Sırtını sıvazladım. Ağlama isteğimi geriye yollayıp sesimin titrememesine özen gösterdim. "Onu beklediğimizi biliyor, inşallah bizi bırakmayacak."
Başımı kaldırıp herkesin tek tek yüzlerine baktım, "hepimiz bol bol dua edeceğiz,” dedim. "Kalkın," dedim ardından. "Böyle boş oturup beklemek bir işe yaramaz. Kalkın, kalkın Allah'ın huzuruna varalım. En içten dualarla Allah'a sığınıp onu bize bağışlaması için dua edelim."
Ameliyathanenin önünde toplanan ailelerimizi ve dostlarımızı yerlerinden kalkıp ayaklandılar. Kadınlı erkekli hastanenin mescidine doğru yürüdük. Abdestler tazelendi, erkekler kendileri için ayrılan yere girerken kadınlar kendi mescitlerine girdiler. Namazlıklar serildi, cemaat olup önce akşam namazlarımızı eda ettik, ardından Allah rızası için dört rekat daha kıldık. Yaralarımdan ötürü namazda canım çok yanmıştı ama içim daha çok yanıyordu, kavruluyordu. Rabbimin huzurunda diz çöktük, ellerimiz semaya açıldı, her birimiz sessizce gözyaşlarımızı akıtırken en içten dualarımızla yalvardık, her şeyin ve herkesin sahibi olan Allah'a.
Her şeyimizle her şekilde Ona muhtaçtık işte. Mutluyken de mutsuzken de her daim Ona sığınmak istiyordu ruh.
Şükürler olsun ki ameliyat iyi geçmişti ama kafasına ağır darbe almıştı, doktorlar beyin kanamasına karşın önlem almak için onu uyutuyorlardı. Bu sabah uyutmak için kullandıkları ilacı kesmişlerdi, doktor artık Saruhan'ın uyanmasını bekleyeceğimizi söylemişti. İşin ironik yanıysa ne zaman uyanacağını bilmemeleriydi. Komaya girerse eğer bir ay sonra veya bir yıl sonra da uyanabileceğini hatta belki hiç uyanmayacağını söylemişlerdi. Ben inanıyorum uyanacak ve o bal rengi gözleriyle yine gözlerimin içine bakıp gülümseyecekti.
İki gün boyunca Saruhan'ı aldıkları odanın önünde bekliyorduk hep beraber. Saruhan'ın ailesi, benim ailem, arkadaşlarımız hepsi yanımızdaydı. Ama ben bir tek Saruhan'ı istiyordum. İki gündür hiç uyumamış, yemek yememiş rabbime yalvararak bekliyordum. Ağlamaktan ve uykusuzluktan güçsüzleşen vücudumu ayakta tutmakta zorlanıyordum. Saruhan'ın odasını görmemiz için yapılan büyük camdan içeriye sevdiğime bakıyordum. Gözyaşlarımı sildim, boğazım kurumuştu. Başım döndü duvardan tutunup destek almaya çalıştım, Beyza fark etmiş olmalı hemen koluma girdi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
PEYGAMBER ÇİÇEĞİ ~Düzenleniyor~
Espiritual♡AŞK VE MACERA ROMANI.♡ Aşkı yaşamaya, yanmaya, kalbinizi mühürlemeye hazır mısınız? Onların aşklarına sadece sevdikleri değil; gecenin sessizliği, gözyaşlarının ıssızlığı, koca bir kalabalığın içinde kalmış yalnızlık şahit olmuştu. Eğer gözyaşları...