PEYGAMBER ÇİÇEĞİ ~Düzenleniyor~

NEFES

Selamünaleyküm güzel insanlar...

Bölüm gecikti,kusura bakmayın. İnanın elimden olmayan sebeplerden ötürü bölüm gecikti. Anlayışınız için hepinize teşekkür ederim.

Bu bölümü; oylayan, yorumlarıyla keyiflendiren, sessiz okuyucular, yeni bölümü soranlar kısacası tüm okurlara ithaf ediyorum.

Keyifli okumalar...

                       
         Takım elbiseli adamları yararak öne çıkan mavi gözlü adam yerde yatan adamlara ardından bize baktı. Bir önce ki yanan adam gibi bizi hafife almayacağını anlamış olmalı ki adamlarına keskin bir sesle, "kızı getirin, önünüze çıkanları da ezip geçin," dedi.

Mavi gözlü, uzun burunlu adam köşeye çekilirken adamlar üstümüze doğru geliyorlardı. Saruhan kolumdan tutup beni kendine doğru çevirdi.

"Kaçacaksın Belinay, arkana bile bakmadan kaçacaksın."

"Sizi bırakamam."

"Saruhan haklı, biz iyi olacağız merak etme," diyen Buğra'ya baktım.

Ardından başımı Saruhan'a çevirdiğimde Buğra'yı onaylayarak başını salladı.

"Peki," dedim hiç istemesem de.

Saruhan ve Buğra üstlerine doğru gelen adamları yere sererken arkalarında saklanıp nasıl kaçacağımı düşündüm. Bu kadar adamın içinden kaçıp gidebileceğimde aklım kesmiyordu ama bir şekilde kaçıp yardım çağırmalıydım. Akabinde aklıma mutfak geldi.

"Mutfak," dedim fısıltıyla canlarını benim için feda edecek iki kahraman adam bir umutla bana baktılar. "Sanırım mutfaktan kaçabilirim."

Saruhan kendisini alt etmeye çalışan iri adamı bir kaç yumruk ve attığı tekmeyle yere serip Buğra'ya baktı. Buğra da Saruhan'dan farksız değildi, önüne geleni yere seriyordu. Yenilirlerse beni son görüşleri olduğunu biliyorlardı, bu yüzden yedikleri yumrukları önemsemeden daha güçlü bir şekilde yerden kalkıp adamların pestini çıkarıyorlardı.

Saruhan yediği yumrukla yere devrildi, ağzına dolan kanı yere tükürüp bağırarak hızla yerden kalktı, aynı hızla yumruk yediği adamın üstüne atladı. Yere serdiği adamın üstüne çıkıp yüzüne defalarca yumruk attı. Buğra ise bana ulaşmaya çalışan adamın midesine diziyle bir kaç kez vurduktan sonra adamın ensesinden tutup kafasını duvara vurdu. Adam aldığı darbeyle yere yığıldı. Saruhan, yumruklayarak bayılttığı adamın üstünden kalkarken arkasından bir adam boğazına yapıştı.

"Saruhan," diye haykırıp öne doğru atıldığımda Buğra kolumu tutup bana engel oldu. Buğra'ya kızgınlıkla baktım, o ise şöminenin üst kısmına yapılmış tekli rafın üstünden gülleye benzer bir biblo alıp Saruhan'ın boğazına yapışan adamın kafasına attı. Adam kafasına aldığı sert darbeyle yere yığıldı. Saruhan boğazını tutarak yerden kalktı, yanımıza geldiğinde beline sarıldım.

"İyiyim, merak etme," dedi güçlükle.

Saruhan ve Buğra'nın yere serdikleri adamlar kendilerini toparlayıp ayağa kalkmaya çalıştılar, tabii ağır darbe alanlar hâlâ baygın yatıyorlardı.

"Pes etmeyecek misiniz?" Dedi mavi gözlü adam olduğu yerden bizleri süzerek.

"Asla," dedi Buğra.

"Ne acı! Dövüşecek haliniz kalmadığında yanınıza geleceğim ve iki kurşunla bu işi rahatlıkla bitireceğim. Ama derseniz ki pes ettik o zaman buradan sağ çıkmanıza müsaade edeceğim."