BİRBİRİNE MÜHÜRLENMİŞ İKİ KALP

1.3K 187 276
                                    

Selamünaleyküm güzel insanlar.  Evet, yeni bölüm beklenenden daha erken geldi. Finale doğru bir bölüm daha eksildik. Sizin gibi bende üzülüyorum ama her güzel şeyin bir sonu oluyor. 

Meltemztrk642 'e ait SAHRA adlı hikayeyi de seveceğinizi düşünüyorum. Bir şans verin derim. ;)

Sizler için medyaya bir fotoğraf ve şarkı biraktım.
Keyifli Okumalar...

Saruhan

    Tufan Yıldırım'ın kolundan vurdu. Yıldırım acıyla inledi, diğer eliyle yaralanan kolunu tutup salona kaçtı. Tufan, Yıldırım'ın peşinden gideceği sıra vazgeçip arkasını döndü. Kurşundan delik deşik olan masanın arkasına geçip yere çöktü. Tufan'ın ne yaptığına bakmak için masanın arkasına geçtim. Tufan, kanlar içinde yerde yatan Ahmet'in nabzına baktı. Rahat bir nefes verdi.
Arkamda bekleyen Hüseyin'e Ahmet'i işaret ettim.

"Hüseyin, Ahmet'i hemen hastaneye götür."

Hüseyin başını salladı. Hâlâ Ahmet'e bakan Tufan'ın omuzuna dokundum. Başını çevirip baktı, ağlamamıştı ama gözleri kızarmıştı. "Merak etme, onunla ilgilenecekler. Şimdi kalk Tufan, yakalamamız gereken bir akef var. "

Tufan kararlı bir şekilde yerinden doğruldu. "Hadi, bitirelim şu işi."

Beraber salona girdik. Ömer beni görünce yanıma geldi. "Geciktin," dedi.

"Aslında, tam zamanında geldi," dedi Tufan.

"Sesini işittim ama burası fazlasıyla karışıktı, yanına gelemedim. Kusura bakma."

Tufan, Ömer'in sözlerine başını sallamakla yetindi.
"Buraları siz halleder misiniz? Bizim yakalamamız gereken bir ibne var," dedim.

"Siz gidin, Abdullah'la size yetişiriz," dedi Ömer.

Tufan'la beraber evden çıktık. Etrafımıza kısa bir göz attık. Yıldırım bir kilometre uzağımızda kolunu tutarak ormana doğru koşuyordu. Beraber Yıldırım'ın peşinden koştuk. Yaşına göre iyi koşuyordu ihtiyar. Koşuşturmanın sonu açıklığa gelince bitti.

Yıldırım karşısına çıkan uçurumla durmak zorunda kalmıştı. Karşı tarafta, dolunayın altında parlayan deniz vardı. Dalgaların kayalara çarpma sesi kulağımızı dolduruyordu. Yıldırım uçurumun kenarında korkuyla durmuş, bir bana bir Tufan'a bakıyordu. Akabinde beklenmedik bir şekilde yüzündeki acı ifadesini silip gülmeye başladı. Tufan'la şaşkınlıkla birbirimize baktık.

"Büyük sürpriz doğrusu, seni karşımda görmeyi beklemiyordum Saruhan. Gerçekten takdir edilesi bir plan. İkinizi de tebrik ediyorum. "

"Bu kadar uğraştık. İzninle artık bir sona varalım," dedim kinayeyle.
Tufan sırıttı. Yıldırım'ın korkusu gözlerinden okunuyordu.

"Öldürecek misiniz beni?"

"Hayır, ölmekten beter edeceğiz," dedi Tufan, ağzımdan lafı alarak.

"Senin gibi, bir şerefsiz yüzünden günaha girmeye niyetimiz yok. Ama yaptıklarını yanında bırakacak da değiliz. Seni yakalamak neden bu kadar uzun sürdü sanıyorsun." Tufan da Yıldırım gibi merakla yüzüme baktı. "Zeki adam sanıyordum seni, aptalın önde gideniymişsin. Ünal'ı öldürmenden tut, tekrar silah kaçakçılığı yapacağına, kurduğun kumarhaneden tut, aldığın haraçlara ve bir çok pis işlerini ortaya çıkardık. Deliller hazır, müebbet yemen için yeterli olacaktır."

Tufan memnun görünüyordu. Yıldırım ise endişelenmişti.

"Oralarda Tufan'da yoldaş olur artık bana. Babasını zehirledi sonuçta. Beni açığa çıkarırsan, onun da başı yanar. Hapisse girmesi için her türlü yalanı söylemeye hazırım. "

PEYGAMBER ÇİÇEĞİ  ~Düzenleniyor~Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin