PEYGAMBER ÇİÇEĞİ ~Düzenleniyor~

REAİTELER

Bir önceki bölümü ilk okuyan sevgili okurlarım ;

DLNozturk  
NuranCoskun      
cemreSln123      

okuyucularıma ve özel olarak

zarifmeftun3226 

bu bölümü bu dört güzel insana ithaf ediyorum. Keyifli okumalar Peygamber Çiçeği ailesi 😍😍😍

BELİNAY

   Saruhan bana doğru bir iki adım attığında sessiz çığlıklarımın eseri olan göz yaşlarım yanaklarımı yıkarken yüzüne baktım. İçimi yakıp kavuran acı yüzüme yansımış olmalı ki Saruhan yerinde durağan kalıp acı bir ifadeyle yüzüme baktı.

"Gözyaşlarının her bir damlası yüreğimi dağlar, kendi ateşinden Allah'a sığınan cehennem ateşi ruhumu yakar. Ağlama cennet çiçeğim zira sen ağladıkça ben kahroluyorum."

Kendini yüksek bir yerden aşağı atmak isteyen bir insanın yanına yaklaşır gibi temkinli bir şekilde bir adım daha attı. Oysa ki canına kıyanın cehennem ateşinden kurtuluşu yoktu. Onlar için ne büyük bir azap vardı. Ey gönlüme taht kurmuş sevgili, sana elimi uzatırsam kendimi cehennemin kollarına atmış, ruhuma azap çektirmiş olmaz mıyım?

"Bazen gözlerde yanılır, açıklamama izin ver ki yanan gönlüne su olayım."

Sevdiğiniz biri sizi acılar içinde kıvrandıracak bir hata yaptığında çektiğiniz acının bir son bulması için konuşmasını, inkar etmesini istersiniz. Bir yanınız deli gibi doğruları duymak isterken diğer yanınız ise inkar edilmesini ister. Saruhan'ın gözlerindeki hüzün beni korkutsa da sözleri bir nebze de olsa içime su serpmişti. Konuşacak mecalim kalmadığı için başımı sallayıp anlatması için onayladım.

Saruhan, Tufan ve beni karşısına alacak şekilde yönünü değiştirdi. Bir an gözlerim Tufan'a kaydığında onun da benden farksız olmadığını gördüm. Güçlü olduğunu gösterir gibi dik tuttuğu omuzlarına tezattı kızarıp acıyla bakan gözleri. Her ne kadar saklamaya çalışsa da acı çektiği belli oluyordu.

"Öğleden sonra Sude'yi yengem ve annemle tanıştırmak için eve getirdiğinde evden ayrıldım."

"Evet, hatırlıyorum. Kıskançlığından yanımızda duramayıp kaçıp gittin," diye bağırdı Tufan. Saruhan da aynı şekilde karşılık verip bağırdı.

"Hayır, seni ahmak! Sude'nin bana karşı tutumlarından rahatsız oluyordum. Önceleri tavırlarını yanlış anladığımı düşünüp bu durumu önemsemedim. Daha sonra tavırları beni rahatsız etmeye başlayınca onun bulunduğu ortamlardan kaçtım." Derin bir nefes alıp sesinin desibelini düşürdü. "Siz evden gidene kadar gelmemeye karar verdim. Akşam vakti Sude'nin gitmiş olduğunu düşünüp eve giderken tanımadığım bir numara beni aradı. Telefona cevap verdiğimde karşıdan gelen sesle arayanın Sude olduğunu anladım. Seninle kavga ettiğini çok kötü olduğunu söyleyip beni çağırdı, onu reddettim. Sonra intihar edeceğine dair imalar edip telefonu kapattığında ileride vicdan azabı çekmemek için arabayı Sude'nin evine doğru çevirdim. Daha önce arkadaş grubuyla bizi evine davet ettiği için evini bulmam zor olmadı. " Bakışlarını bana doğru çevirdi.

"Tufan'la kavga ettiğini söylediği için Tufan'ı aramadım. Hata ettim. Eğer Tufan'a haber etseydim, kavga etmediklerini Sude'nin bir oyunu olduğunu anlardım. Baş başa kalabilmemiz için yapılan aşağılık bir oyun."

Sude denen kız şimdi burada olsaydı eğer sakinliğimi koruyamaz saçlarını yolardım. Tanımadığım bu kızdan nefret ederken tavan yapan kıskançlığımı görmezden geldim.