AŞKA İHANET YAKIŞMAZ

2.1K 371 162
                                    

muslerist
ithaf edilmiştir. 😊

"Kayra nereye gittiğimizi söyleyecek misin artık?"

"Sabret cadı yolumuz az kaldı."

"Of ne güzel bugün evde kös kös oturacaktım."

"Sızlanmayı bırak Belinay, birazdan keyaysesude4257fin yerine gelecek."

"Benden çok senin keyfin yerine gelecek bence."

"Ne?"

"Arabaya bindiğimden beridir sırıtıyorsun çünkü."

"Hadi ya hiç farkında değilim," dedi gülüşünü bastırmaya çalışarak.

Kayra'nın şaşkın haline gülümseyerek önüme döndüm. Bu hafta sonumu bir fincan kahve ve sevdiğim romanımı okumakla geçirmeyi planlıyordum. Belki akşam yemeğinde laptopumdan bir film açıp izlerdim. Tabii tüm planlarımı sabahın köründe beni arayan Kayra yüzünden bozulmuştu. Daha kahvaltı bile yapamadan alelacele hazırlanıp aşağıya inmiş ve ısrarı üzerine arabaya binmiştim. Beni nereye götürdüğüne dair hiç bir fikrim yoktu, zaten bunu düşünemeyecek kadar zihnim meşgul ve yorgundu. Kayra arabayı durdurduğunda düşüncelerimden sıyrılıp etrafıma baktım, otogarın son peronunda durmuş, Kayra'yla beraber arabadan inmiştim. Arabanın sıcağından çıkınca bedenimi yalayıp geçen rüzgarla titredim.

"Niye buradayız Kayra?"

Kayra bana cevap vermeye fırsat bulamadan hemen yanımızdaki 38. perona gelip duran otobüsü başıyla işaret edip gülümsedi. Olduğum yerden kıpırdamadan otobüsten inenlere baktım. Otobüsün ön kapısından inen Beyza'yı görünce sevinçle Kayra'nın arabasının etrafında dolanıp kardeşimin boynuna atladım. Aylardır yüzünü görmeyip sadece telefonda özlem giderdiğim, dert ortağım, sırdaşım, dostum şimdi yanı başımdaydı. Beyza' da aynı özlemle bana sarılmış, ardından bir iki adım gerileyip gülümsedi.

"Kızım yavaş boğacaksın beni, diri daha çok işine yararım," dediğinde tebessüm ettim.

Kayra yanımda durup "hoş geldin Beyza," dedi en karizmatik haliyle.

"Hoş buldum Kayra, nasılsın?"

"Çok şükür iyiydim şimdi daha da iyiyim."

"Kızım."

Otobüsten inen annem ve babamın yanına gidip ikisine de aynı anda sarıldım.

" Babam hoş geldin."

"Hoş buldum güzel kızım."

"Hoş geldiniz Osman amca. Hanımlar üşümesin arabaya geçsinler bizde bagajdan eşyaları alalım olur mu?"

Babam Kayra'yı başıyla onayladığında bizler arka koltukta yerimizi alıp beylerin arabanın bagajına eşyaları yerleştirmelerini bekledik. Eve varana kadar bana yaptıkları sürprizden bahsederek sohbet ettik. Babam eşyaları yukarıya taşıyan Kayra'yı bırakmayıp kahvaltıya kalmasını istedi. Büyük bir keyifle bu daveti kabul etti Kayra. Kahvaltıdan sonra türk kahvesi pişirip servis ettim. Kahvelerimizi yudumlarken aile olmanın verdiği sıcaklıkla hep beraber muhabbet ettik.

Üstüme şalımı alıp odamdaki balkona çıktım. Sırtımı duvara yaslayıp gri bulutlarla kaplanan gökyüzüne baktım. Bir günün daha sonuna gelmiş, ailemle güzel bir gün geçirmiş olmama rağmen içimde bir eksiklik hissediyordum. Sanki ev halkından gelmeyen birisi varmış gibi sanki gerimizde bıraktığımız birisi var gibi. Eksikliğini en derinden hissettirip kalbimde oluşan bir cerahat gibi acı bir sızı bırakan birisi. İki gün önce okulun bahçesinde yanımızdan çekip giden Saruhan'ı bir daha görememiştim. Kol saatime baktığımda saat on biri gösteriyordu. Bir saat sonra Saruhan için endişelenen ruhuma bir gün daha eklenecek, ondan haber alamayışımın üçüncü gününü de tüketmiş olacaktım. Ne garip, onu tanıyalı yıl bile olmamışken ona bu kadar derinden bağlanmam, yokluğunda özlemle yanmam.

PEYGAMBER ÇİÇEĞİ  ~Düzenleniyor~Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin