Enseme Dokunan Nefes

17.

Yukarıda, ne olduğunu anlayan var mı? Bir dans sahnesi mi var yoksa?

İnstagram hesabım: elifnur_kaptan

Yorum yapmayı unutmayın.

     Hava ılıktı, hava bazen soğuktu, hava alacalıydı, hava kasvetliydi. Hava ruhumu okşuyordu.

Bade'ye baktım. Yüzü değişik bir şekile dönüşürken, Asaf belimdeki parmaklarını çekmemişti.

"Ben gitsem iyi olacak."  Bade'nin ince sesi kulaklarıma geldi. Hiç bir şey söylemedim.

  O yanımızdan uzaklaşırken, Asaf'ın belimdeki parmaklarını yavaşca çekişini hissettim.

Yüzüne baktığımda, kahverengi gözleriyle karşılaştım.

"Neden öyle bakıyorsun?" diye sordum, gözleri yüzümde dolaşırken, "nasıl bakıyorum?"

  "bir şey anlatmak ister gibi" gözlerimi kalabalıklaşmaya başlayan havuz başına çevirdim.

.....

"Seni görmeyi beklemiyordum." dedim Bulut'a bakarken.

Elimdeki küçük bardağı, kenara koyduğumda, portakal suyumun az kaldığını farkettim.

"Bende seni, bu bir şey gibi" dediğinde, havuzda gezdirdim gözlerimi.

Havuz kenarına oturmuştum, portakal suyumu içerken, yanıma biri oturunca kim olduğuna baktım ve Bulut'u gördüm.

Oturmuş, konuşuyorduk.

"Ne gibi?" diye sordum, dediği şeyi anlatmasını beklerken.

"Sanki, yani nasıl desem, o günden sonra hep seni düşündüm. Bir daha görürmüyüm diye." derin bir nefes aldığında, bana baktığını hissettim. "Seni görmeyi beklemiyordum, ve çok güzel görünüyorsun." gözlerimi Bulut'a çevirdim.

Hafifçe gülümsediğimde, gözlerim Asaf'ı aradı, ve onu aradığım için anında kendime kızdığımı farkettim.

Benimle buraya gelmiş ve sonrasında bırakıp gitmişti.

Ne oluyordu bana böyle? Bunun için ona kızamazdım ama yinede, kızıyordum.

"Senin şu deli arkadaşın nerede?" diye sorduğunda, Bulut'a baktım.

Avuç içlerim ıslanmaya başlamıştı. Yerimde, hafifçe kıprandım ve gözlerimi, elbisemin eteğine indirdim.

"Bilmiyorum" dediğimde, gerçekten bilmiyordum. Belki de balodan gitmiştir diye düşündüm.

"Geldiğimde tektin" gülümsedim, "Azra'yla gitti" dedim. Asaf'a kızmam, saniyeleri bile geçmemişti.

"Azra'yı kıskanıyor musun?" diye sordu, gözlerim hızlı bir hareketle Bulut'a çevrildi.

Ağzımı açacaktım ki, "Hare?" diyen Yaprak'ın sesini duydum.

Arkamı döndüğümde, hızlı adımlarla bize yaklaşmasını izledim.

"Efendim?" elini bana doğru uzattı. "Kalk!" dediğinde, yapmaya çalıştığı şeyi anlayıp, elinden tuttum ve ayağa kalktım.

"Ne oldu?" diye sorduğumda, heyecanı gözlerinden okunuyordu.

"Bir de soruyor musun? Haberin yok mu?" anlamayan bir ifadeyle yüzüne bakmaya devam ettim.

"Hayır" bana sırtını döndü, ve havuza doğru kollarını açtı, derin bir nefes aldığında yeniden bana doğru döndü.