14.

49.6K 1.8K 603
                                    

     Dayanamadım, kısa da olsa bi bölüm attım. Gizli psikopat'ın fotoğrafıda var artık. Nasıl buldunuz. Yorum yapmayı unutmayın.

   Medyada, şarkı var.

  

     İlk gördüğüm şey bir çift kahverengi göz oldu. Hiç bir şey söylemedim. Ay ışığı yüzüne yansıdığı için, gözlerinin kahvesi daha da belirginleşmişti.

    Yüzünü incelediğimde parmaklarım izin almadan kendini sıktı.

     Bronz teni, siyah saçlarıyla bütünleşmişti.

      "Beni incelemeyi keser misin artık?" diye sorduğunda utanarak, gözlerimi yüzünden çektim.

    "Seni incelemiyorum ben!" dedim kollarımı göğsümde birleştirdiğimde.

     Gözlerim, evin çatısında gezinirken ayak sesinin çıkardığı çıtırtıyı duydum.

     Yaklaştığını hissettiğimde, gözlerimi çatıdan çekmedim.

     Soğuk ve güçlü parmakları kolumu kavradığında gözlerimi yeniden kahverengi gözlerine çevirdim.

    "Yüzüme bak!" dudağımı büktüm ve "neden?" diye sordum.

    Güçlü parmakları kolumu daha da sıktığında tüm bedenimi sallayarak harekete geçtirdi.

    "Ne yapıyorsun?" dedim, anlamayan gözlerle güçlü parmaklarının kavradığı koluma bakarken.

   "Sana daha önce!" dedi, kolumu daha da sıkarak. Canım yanıyordu.  "Dudağını büzmemeni söylemiştim." dediğinde kolumu daha da, daha da fazla sıktı ve beni sarsacak bir şekilde salladığında, başımın dönmeye başladığını hissettim.

    "Bırak beni!" dedim, ellerinden kurtulmaya çalışırken. "Canımı acıtıyorsun" yüzüne çevirdim gözlerimi.
  
   Kahverengi gözlerine baktım göz bebekleri yavaşça büyümeye başlarken, bir an da bir şey hissetmiş gibi durdu.

    "Bir daha!" dedi parmakları kollarımı serbest bırakırken.

     "İstemediğim şeyleri yapmayacaksın"

    bir şey söylemeden, anlamsızca yüzüne bakmaya devam ettim.

    "Bitti mi?" dedim kollarımı göğsümde birleştirirken.

    Geriye doğru adım atarken, soğuk gözleri anlamsızca ne yaptığımı anlamaya çalışıyor gibiydi. Gözlerini yüzümde gezinirken,

    "Senin kim olduğunu bilmiyorum ve seninle daha önce hiç karşılaşmadım" dedim, gözlerimi yüzünden çekmeden.

    "Benden ne istediğini bilmiyorum ama deli gibi davranıyorsun. Beni sevdiğini sanıyordum, belki de takıntıdır ne dersin?"  yüzüme alaycı bir gülümseme yerleştirdim.

    Adımlarımı ona doğru attığımda sağ elimi kaldırdım ve parmağımı tam kalbine dokundurup, hafifçe ittirdim "burasının!" dedim parmağımı kendi kalbime dokundururken, "burda yeri yok!"  yüzümdeki sahte gülümseme yerini ruhsuz bir ifadeye teslim etti.

   Bir çift kahverengi göz yüzümde gezinirken, söyleyeceği sözleri beklemeden, parmağımı yeniden kalbine götürüp dokundurdum. "Olmayacakta!"  sözlerime devam edecekken, güçlü parmakları parmağımı sıkı bir şekilde kavradı ve hafifçe büktü. Ağzımdan küçük bir inilti çıktığında,

Enseme Dokunan NefesHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin