Enseme Dokunan Nefes

44.

       Hepinize merhaba güzel okuyucularım. Nasılsınız? Sorumu yanıtlarsınız değil mi?

     Medyaya şarkı koyuyorum, istediğiniz şarkı varsa belirtin.

     Keyifle okuyun, keyifli kalın.

       Yorum yapmayı unutmayın...

  

     44. 'yüzünün en ince ayrıntısına verdiğim değer kalbimin içinde saklı, bunu sadece sen ve ben biliyoruz meleğim.'

         Yürekler yangın, gönüller alev, kalpler duman altında.

         Ruhu batmış havanın karartısına karışmış bedenim ve kollarına başını yasladığım adamla yalnızdım.

          Yanında kıvrıldığım adamın kokusunu burnuma çekerken göğsüne doğru uzattığım ellerimle karnını okşadı. "sen iyice kilo aldın psikopat." dedim kıkırdayarak, "şu bedenim yanında küçücük kalıyor."

        Bana bakış attığını hissettim ve sonrasında karnını oynattı, elim karnından aşağıya yatağımın örtüsüne düştü.

          "ne yani şimdi sen bana şişman mı diyorsun?" diye sordu, kolları arasından başımı arkaya yatırdım ve yüzüne baktım. Başımı aşağı ve yukarı salladığımda ellerim sakallarına uzandı. "evet öyle diyorum." dedim kıkırdayarak.

     

         Gözlerini devirdi ve kısık sesle konuştu. "zayıflayayımda kızlar beni beğensin, bunu mu istiyorsun ufaklık?" diye sordu. Bir anlığına daldım, haklıydı. Zayıf olursa kızlar onu daha fazla beğenirdi. Gerçi bu haliyle de fazlasıyla yakışıklıydı. Kıskanmadan edemiyordum kısacası.

         Dalgın düşüncelerimden sıyrılıp yüzüne bakmaya devam ettim. Sakallarını okşadım, "şaka yaptım böyle çok yakışıklısın." dedim, "zayıflayayım deme sakın"

         
            İri elleriyle burnumu sıktı ve güzel nefesi arasından "kıskandın mı sen bakayım?" diye sordu.

            Çekinerek hayır anlamında başımı salladım. "kıskanmadım." dedim, kıskanmıştım.

            Başımı göğsüne yasladım ve gözlerimi kapadım. Bir kaç dakika böyle durmak, kokusunu içime çekmek istiyordum. Bir aydır beraber olmuyorduk ve ben kokusunu sayılı kez içime çekmiştim.

           Bizi şöyle hayal edebilirdiniz, pijamalarlaydık, kollarım göğsüne dolanmış başım omzuna yaslanmıştı, odamın açık kalan penceresinden içeri giren rüzgar perdeyi hareket ettiriyordu ve ikimizinde gözleri kapalıydı.

             Dudaklarını önce saçlarıma bastırdı ve küçük ama içten bir öpücük aldı. Sonra kulağıma yanaştırdı ve şunları fısıldadı, "sevişelim mi ufaklığım?"

          Başımı kaldırdım, dudaklarıö dudaklarına dokundu. Onları özlemiştim. Cevabımı onu öperek verdim, dudaklarından şehvetli bir öpücük aldım.

         Elleri kalçama uzandı. Beni kendine daha çok bastırırken dudaklarımız daha fazla yakınlaştı. Bedenim onu bütünüyle isterken annemi anımsadım. Annem en son koltukta uyumaya devam ediyordu, içimden uyanmaması için dua ederek kapıyı kilitlemiştim ve ettiğim duayı içimden sayıklamaua devam ediyordum.

       Nefesi sıcaktı. Nefesini dudaklarıma üfledi. Saçlarım terlemeye başlamıştı bile. Avuç içlerimi çıplak teninin isim bulmuş haline, sırtına bastırdım. Daha sonra tırnaklarımı acı vermek adına tenine geçirdim. Acı ve zevkle inledi. Dudaklarıma yayılan ıslaklık arasından onu öpmeye kokusunu içime çekmeye devam ediyordum.