36.

16K 577 171
                                    

Beklenilen bölüm geldi. Çok isteyerek yazdığım bir bölüm oldu, umarım sizde isteyerek okursunuz. Okurken şarkı dinlemeyi unutmayıın. Bana kalsa yabancı bir şarkı dinleyin derim.

Yorum yapmayı unutmayın.


Ruhumun hissettiği sarhoşa yatkınlık ve devrilme olasılığı beraberinde yıkılışı sergiliyordu. Açığa çıkmayan bazı olaylar bedenimi kaplamışken açığa çıkan olayların bir kısmıda tenimi yakıp kavuruyordu.

Gözlerimin bir milim ötesine serilen kavrulmaya değer kahverengi gözler masum ve katilimsi bir havayla tenimi süzüyordu.

Avuç içlerimi serbest bıraktığımda kalabalık taraftan yükselen coşku nidalarına kulak kesildim. Gözlerim Asaf'ın gözlerine takılıp kalmışken kulaklarım kalabalığın nidaları arasından nefesine de erişiyordu.

Sıcak nefesi ruhumu her zamanki gibi doyurmayı sürdürdü.

"Asaf!" diye fısıldadım.

"söyle benim güzel kızım." diye soluduğunda tenimin kavruluşu hızla yayılmaya devam etti.

"gitsek iyi olacak." dediğimde, zorda olsa gözlerimi gözlerinden ayırıp kalabalık tarafa baktım.

Kostüm gitmiş bizim yaşlarımızdaki insanlar.

Hepsi okuldandı.

Ama bir çoğunu tanıdığım söylenemezdi.

Gözlerimi yavaşça gözlerine çektiğimde başını salladı. "gitsek iyi olacak." diye tekrarladı.

Adımlarımız birbirine karışırken insanlardaki coşkunun fazlalaştışını sezebiliyordum.

Korkunç bir çalgıyı andıran müzik kolonlardan yükselip kalabalığı bastırmaya yettiğinde, müziğin sesine kulak kesilmeye çalıştım.

Bedenim müziğin hareketli ritmiğine uyum sallayarak sallanmaya başladığında, herkesin dans ettiği gerçeğini düşündüm. Herkes dansa koyulmuş, bedenimi dansa teşvik eden müziğe aldırış bile etmeden keyifleri yerinde bir halde ordan oraya sallanıyorlardı.

Asaf'ın gözlerini bedenimde hissedince aniden durdum. O beni bu denli delice izlerken dans etmek olanak dışıydı.

Gözlerimi sinirle gözlerine çevirdiğimde, müziğin yüksek sesi arasından sesimi duymasını umarak bağırdım. "izlemesene beni." diye tısladım.

Kolları belime dolandığında kulağıma eğildi kırmızı dudakları arasından. "önümde dans et." diye fısıldadığında gözlerim öylece kalabalığa takıldı.

"yapsana şunu!" diye bağırdığında, müziğin sesi sert sesini bastırdı. Belimi hafifçe sallayarak dans etmeye başladığımda avuç içleri belime sabit bir şekilde dansıma uyum sağladı.

Belime uyguladığı baskı ile birlikte ordan oraya sallandığımda elleride sallamışıma uyum gösteriyordu. Kalçalarıma değen teni kızarmama neden olduğunda umursamadan parmakları doğrultusunda dans etmeyi sürdürdüm. Saçlarım savruluyordu. Gözlerimi kapattığımda her şeyin durmuş olduğunu düşündüm. Arkamda duran gövde bile durmuştu sanki. Onu düşünmeden dans etmeyi sürdürdüğümde kalabalığın yoğun sesi müziğe vurdu. kulağımı tırmalayan sesler ritmiğimi arttırıyordu. Dudaklarını boynumda hissettiğimde, oraya bir öpücük kondurdu. Nefesini kulağımın arkasına üflediğinde kalbimin çıkacağını hissettim. Çıkıp şu kalabalık ortalığa serileceğini.

.....

Tenime işleyen soğuk dudaklarım arasından üflediğim sıcak nefesime karışıp havayla bir bütün olduğunda, üstüme sere serpe yağan ince kar tanelerini izledim. Parmaklarım arasında tuttuğum kahve fincanından yükselen dumanlar burnumu kızıştırmaya yettiğinde, kollarıma doladığım battaniyeye daha fazla sindim.

Enseme Dokunan NefesHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin