47.

6.1K 239 106
                                    



           Yorum yapmayı unutmayın... 


          Bu aralar o kadar yoğunum ki kızmayın bana, bundan sonra upuzun bölümlerle gelicem. Yarından sonra, siz okumayı ve beni bırakmayın olur mu? 


       Soğuk tenim, buz kesmiş gibi titreyen vücudum, eli ayağı kesilmiş çığlıklarıyla sokağı inleten bedenim... 

       Kötüydüm ben. 

       Korku doluydum.

       Korkunun kelime haznesine dökülmüş hali neydi? Ben şöyle açıklardım korkuyu, duş alırken kesilen elektriğin yarattığı heyecan, evden atılan bir evladın çaresizliği, gece yarısı tek başına evine dönerken peşine takılan katilin ürpertiliğiydi korkuyu açıklayan cümlelerim. 

       Ve ben şu an korkunun en alasını yaşıyordum. 

       Sebebi Asaf Yıldırımdı.

       Sebebi bir zamanlar kan sinmiş benliğiyle bana yaklaşan katilimdi.

       Güneş tam tepededen yüzüme vurmaktaydı. Giydiğim askılının örtmediği tenim sıcaktan kavruluyordu resmen. Elimin tersiyle alnındaki teri silerken bir yandanda yürümeyi sürdürüyordum. 

       Nereye mi gidiyordum? 

      Gizli numaradan atılan o yere. 

      Hangi yere mi? 

      Asafın yanına, benden çevirdiği gizli işleri öğrenmeye gidiyordum. 

      Sıcaktan kuran dilim ve terleyen tenime inat yürümeyi sürdürdüm. Gelmiştim işte. Bacaklarım ileri gitmek istemiyordu. Asafı o halde başka bir kadınla görürsem bir daha toparlanabileceğimi hiç sanmıyordum. O görüntüyü aklımdan da kalbimden de sildim. Oraya gidecektim ve ne olup bittiğini öğrenecektim.

      Hayat bu kadar yakıcı olmak zorunda mıydı? 

       Her ama her seferinde vurduğu dizginler hem yaşamamı hem de nefes almamı zorlaştırıyordu. Ben bunu hakedecek ne yaptım? 

       Otelin içindeydim işte. Güvenlik görevlilerini atlatmış, içeri girmeyi başarmıştım. Elimi duvara sürte sürte ilerliyordum. Cebime gitti ellerim, titreyen ellerimle mesajı açtım ve oda numarasına baktım. 

       123...

       Aldatıldığım oda mı demeliydim? 

      Belki de kandırıldığım oda. 

      Her şeyi 123'e girip öğrenecektim.

      İlkimi yaşadığım adamı başka kadının kollarında görmeye hazır mıydım? Kesinlikle değildim ama duygusallığın sırası değildi. 

     Yüz numaralarının olduğu kata çıktım ve titreyen bacaklarımla ilerlemeye devam ettim. Önce kulağıma kahkahayla karışık gülme sesi geldi, ardından seçebildiğim ve hafızamda kayıtlı olan Asaf'ın sesi. Onun sesine bir kadın sesi eşlik ediyordu. Bir kadın sesi mi? 

    Ah deliriyordum şu anda. Gözlerimle etrafı taradım. Ses bana yaklaşıyordu. Az önce geldiğim merdivenlerden doğru bana yaklaşıyorlardı. Saklanmak için yer kestirmeye çalıştım. 

     Duvar arkası... 

     Koştum ve gizledim, gizledim ve aldatıldığım kadını görmeyi bekledim, bekledim ve işte oradalardı. 

        Gülüşleri etrafa dağılan sevdiğim adam ve aldatıldığım kadın hafızama bir ok gibi saplandı. Kadın sarışındı, oldukça güzeldi. Mini bir etek ve askılı bir badi giymişti. Saçları belindeydi. Oldukça görkemli ve gösterişliydi. Nutkum tutulmuştu. Aldatışmıştım. 

          Yıkımı gölgeleyen hayat pençelerimi bir kez daha tenime geçirdiğinde sevdiğim Adam ve aldatıldığım kadın 123 numaralı odaya girdi... 


             Yorum yapmayı unutmayın... 

Enseme Dokunan NefesHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin