38. Bölüm 'Öğretmenler Günü!'

2.3K 137 49
                                    

24 Kasım 2017

Genç kız heyecanlı bir şekilde pastanenin kapısını açarken bir yandan da okula geç kalmamak için habire telefonunun saatine bakıyordu. Pasta seçmek için tezgahın önüne geçti ve büyük bir dikkatle pastaları incelemeye başladı. Hiçbirini beğenmemis bir şekilde geri çıkacakken tezgahın en arka sırasında ki siyah beyaz süslü pasta dikkatini çekmişti. Pastayı gördüğü an kocaman gülümserken görevli gelmişti. "Hoşgeldiniz hanfendi... Buyrun, nasıl yardımcı olabilirim..?" Görevlinin konuşması ile birlikte eylem lafa atladı. "Şu pastayı istiyorum" Ne kadar büyük bir heyecanla bağırdığını fark edip etrafı süzdü. "Pardon... Şu pastayı alabilir miyim..?" Görevli onun bu heyecanlı haline gülüp tezgahın arkasına doğru ilerledi. Siyah beyaz süslü pastayı çıkardı. "Üstüne ne yazilacak..?" Görevlinin sorusu ile eylem biraz düşünmeye başladı. 1 dakika kadar bir süreden sonra söyledi. "...." Eylem büyük bir heyecanla pastanın paketlenmesini beklerken telefonunun çalması ile irkildi. "Efendim Nazlı..!" Pastanenin dışına çıkıp nazlıyı dinlemeye başladı. "Nerdesin Kızım..!" Nazli'nin meraklı hallerine eylem gülmüştü. "Bir işim var... İlk derse girmeyeceğim... Boşuna bekleme beni..!" Art arda konuşması ile nazlı sessiz kalmayı tercih etti. "Tamam görüşürüz" Nazli'nin görüşürüz demesi ile eylem telefonu kapatıp tekrar pastaneye girdi. Girdiğinde pastanın son paketleme işleri yapılıyordu. Görevli poşetin içine maytap ve bir kaç tane siyah beyaz mum koyunca eylem gülümsemisti. "Buyrun... Hazır" Görevlinin pastayi uzatması ile eylem büyük bir mutlulukla alıp parayı uzattı. Yavaş ve sakin adımlarla pastaneden çıkarken kendi kendine gülüyordu.

Genç kız okula geldiğinde listeye bakıp fethi'nin ilk dersinin boş olduğundan emin olduktan sonra Matematik sınıfının olduğu koridora doğru ilerledi. Telefonunu çıkarıp saatine baktığında derse gireli 5 dakika olduğunu gördü. "35 dakikam var... Güzel" diye belli belirsiz mırıldandıktan sonra pastayı pencerenin kenarına koydu. Telefonunda fethi'ye mesaj attı. "Nerdesin..?" Heyecanlı bir şekilde cevap beklerken telefonun titremesi ile hemen baktı. "Matematik sınıfındayım... İlk dersim boş... Anladığımız kadarıyla sen derste değilsin" art arda gönderdiği mesajlarla eylem kıkırdamaktan kendini alıkoyamadı. "Geciktim... Yoldayım... Yanına gelicem şimdi" yazıp telefonu cebine koydu. Pencerenin kenarına koyduğu pastayı sessiz bir şekilde poşetinin içinden çıkardı. Tekrar telefonunun titremesi ile tuş kilidini açmadan ekranından baktı. "Tamam gel... Bekliyorum 😘" Genç adamın attığı mesaj ile gülümseyip tekrar dikkatini pastaya verdi. Poşetin içindeki maytap ve mumları aldıktan sonra poşeti kenara koydu. Mumları tek tek üstüne taktı tam yakacekken eli telefonuna gitti. Pastanın bir kaç fotoğrafını çektikten sonra büyük bir mutlulukla mumları yakmaya başladı. En son da maytapi yaktıktan sonra kapıyı çalmadan direk içeri girdi.

Genç adam okuduğu kitaptan başını kaldırdı ve kapıdan giren güzel kadına baktı. Elinde gördüğü pasta ile şaşırsa da hiç çaktırmadan ayağa kalktı. "Eylem..!" Belli belirsiz mırıldanması ile eylem kendini kıkırdamaktan alıkoyamadı. "Öğretmenler günün kutlu olsun... Dünyanın en yakışıklı öğretmeni" Fethi bakışlarıni pasta ile eylem arasında getirip götürürken ani bir hamle ile pastayı elinden alıp masanın üstüne koydu ve eylemin dudaklarına büyük bir öpücük bıraktı. "Seni seviyorum..!" Eylemin miriltisi ile fethi'nin yüzünde ki gülümseme büyürken "Ben daha çok" diye mırıldandı. Eylem aniden geri çekilirken fethi anlamaz gözlerle ona bakıyordu. "Yaş fethi... Pastayı unuttuk... Mumlar sönmeden üfle çabuk" diyince fethi kahkaha attı. Eylem masanın üstünden pastayi alıp fethi'ye doğru tuttu. Fethi tam üflücekken eylem pastayı geri çekti. "Önce dilek..!" Fethi gamzelerini belli ede ede gülümseyip gözlerini kapattı. Bir süre sonra açtığında karşısında meraklı gözlerle onu izleyen güzel bir kadın vardı. Pastayı üfledikten sonra eyleme baktı. "Ee ne diledin..!" Genç adam eylemin koca bir kahkaha atınca eylem göz devirdi. "Söylenmez... Yoksa kabul olmaz" diyip tekrar kahkaha attı.

"Sen burda bekle ben mutfaktan bıçak, çatal alıp geliyim" Fethi eylemi onaylayıp koltuğa oturdu. Bir süre sonra eylem elinde tabak , bıçak ve çatalla girince fethi kocaman gülümsedi. "Fethi, kesmeden önce fotoğraf çekelim" Fethi'nin yüzünde ki gülümseme büyürken ayağa kalktı. "Aha geldi, fotoğraf manyağı eylem" Eylemin kaşları bir an da çatıldı. "Sen nerden biliyorsun benim fotoğraf manyağı olduğunu..?" diyince fethi yanağından makas aldı. "Ben senin hakkında herşeyi bilirim Eylem Alptekin... Fotoğraf manyağı olduğunu... Deli olduğunu... Çikolatayı çok sevdiğini... Gamzemi çok sevdiğini... Beni çok sevdiğini" Eylem gülmemek için dişlerini sıkarken "Kendini beğenmiş" diye belli belirsiz mırıldandı. Bir kaç aşk dolu fotoğraf çekildikten sonra eylem masaya doğru ilerledi."Aslında gerek yoktu bunca zahmete" Eylem masada pastayı keserken fethi arkasından sarılıp saçının lavanta kokusunu içine çekti. "Biraz mutlu ol,gül istedim" Fethi eyleme daha çok sarıldı ve başını saçına sokarak boğuk bir şekilde konuşmaya başladı. "Sen zaten beni mutlu ediyorsun, güldürüyorsun" diyince eylem ona doğru döndü ve gamzesinden koklayarak öptü. "Sende beni çok mutlu ediyorsun ama bir an önce şu pastayi yiyelim, dayanamıyorum" diyince fethi kocaman bir kahkaha attı. "Farkındaysan bir tabak getirdim" diyip kestiği dilimi tabağa koydu. "Onu fark ettim... Neden..?" diyip koltuğa oturdu genç adam. "Çünkü sen bir dilim yiyeceksin... Geri kalanı benim..!" diyince ikisi de kocaman bir kahkaha attı. İkisi de koltukta oturup mutlu bir şekilde pastalarını yerken bir yandan da çekildikleri fotoğraflara bakıyorlardı. "Ay patlıcam artık... Yiyemiyorum" Eylemin isyanı ile fethi kahkaha atıp yerinden doğruldu. "Bence de artık yeme..!" Eylem fethi'nin dediğine göz devirip ayağa kalktı. "Bişey dicem... Ben bu kadar çok yiyorum felan tombiş bişey olmam gerekmiyor mu..?" Fethi tekrar büyük bir kahkaha attı. "Tıpbın mucizesi işte eylemcim" diyip ayağa kalktı ve yanağından makas aldı. "Sende bugün kahkaha atmalara doyamadin" diyince fethi sustu. Eylem çantasına yönelip içinde ki hediye paketini çıkardı. "Gelelim asıl hediyem" diyip hediye paketini fethi'ye uzatinca fethi kocaman gülümsedi. "Yaa eylem... Ne gerek vardı bu kadar şeye" diyip eylemin alnından öptü.

Eylem fethi'nin göğsünde huzurlu bir şekilde uzanırken bir yandan da saate baktı. "Son 10 dakika..!" Eylemin mırıldanması ile fethi de ofladi. "Senden ayrılmak istemiyorum eylem... Girme derslere bugün" diyip daha da çok sarıldı eyleme. " Saçmalama... Ben girmesem bile senin derslere girmen gerek" diyince fethi tekrar ofladi. "Ee hediyeni açmıcak mısın?" Eylemin sorduğu soru ile fethi doğruldu ve eylemi kendine doğru çevirdi. "Sen zaten bana hediyesin... Aniden gelen bir hediye... Bak eylem ben senden önce kaba bir herifin tekiydim... Duygusu olmayan sert bir adamdim... Hayatımı sadece mesleğime adıcaktım... Ben herşeyi hesapladim ama tek birşeyi hesaplamadım... Aşkı hesaplayamadım ben eylem... Seni hesaplayamadım... Seni çok seviyorum" diyip alnından öptü. Eylem de gamzelerinden derin bir şekilde öptü ve birbirlerini sıkıca sarıldılar.
Zilin çalması ile eylem fethi'nin yanağından öptü. "Gitme vakti geldi..!" Dudağını büzerek konuşunca fethi güldü. "Dersim var öğleden sonra size... Özle beni..!" diyince gülme sırası eyleme geçmişti. "Şimdi bizim sınıfta büyük bir hazırlık vardır... Sınıf öğretmenimizsin ya güzel bir organizasyon hazırlamışlardır" Fethi eylemin önüne gelen kahküllerini düzeltti ve konuşmaya başladı. "Bugün çok uzun olacak desene... Sabırsızlıkla bekliyorum " diyip tekrae sarıldı eyleme. Eylemde sarılmasina karşılık verdi. Sanki hiç ayrılmayacaklarmış gibi.

BÖLÜM SONU

Umarım beğenirsiniz 🙏

Yorumlarınızı ve satır arası yorumlarınızı bekliyorum 💬

Medyada ki shopumu nasıl buldunuz? 🌹

1066 Kelime ✨

İmkansız Aşk'ım ✨ / EyFet'Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin