15 | ben hep severim!

11.7K 518 72
                                    

| ben hep severim! |

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

| ben hep severim! |

Tahir beni eve bırakıp gitmişti. Nereye gittiğine dair hiç fikrim yoktu, çok üzgündü babasının mezarına gittiğimizde daha da çok ağladı o yüzden soru sormadan gitmesini izin verdim. Yarım saattir öylece yatakta oturuyordum, deniz balımın odasında oyun oynuyordu. Gözüm durmadan telefonuma kayıyordu, tahiri çok merak ediyordum. Acaba iyi miydi? En son çok kötüydü.. keşke yalnız bırakmasaydım..

"Eltucuğum gelebilir miyum?" kapıda asiye abla belirince yerimde doğruldum.

"Gel abla." dediğimde içeri girip kapıyı kapattı.

"İyi misun ablam?" elimi ellerinin arasına alınca içim biraz da olsa rahatlamıştı. "Tahirle duru'yu ziyaret etmeye gitmişsiniz.. Tahir nasıl oldu?"

"Çok kötüydü abla," dedim yine aklıma o çaresiz hali gelince.

"Dema.."

"İçim gitti onu öyle görünce, toprağa öyle bir sarılmıştı ki.. Bi ara onu bir daha oradan alamayacağımı düşündüm. Çok kötüydü, demin beni bıraktığında da.. off.. keşke yalnız bırakmasaydım onu.." kendi kendimi yemeye başladım. Ben hangi kafayla bıraktım ki? Şimdi bekle dur sabaha kadar gelecek mi gelmeyecek mi diye.

"Çivra'ya gitmiştir o, korkma bir şey olmaz ona." dediğinde yataktan kalkıp kapıya yöneldi. "Hadi gel yemek hazır, acıkmışsındır."

"Tamam ben denizi-" dediğimde yataktan kalkmıştım ama asiye abla lafımı kesmişti.

"Onlar indi balımla, hadi." dedikten sonra beraber merdivenlerden indik. Herkes sofraya oturmuştu bile, ama bi sandalye boş kalacaktı. İlk ailecek yemeğimiz böyle mi olacaktı bizim? İlk günden yalnız mi bırakacaktı bizi.. tam oturacakken kapı şiddetle açılıp sesli bir şekilde üstüne vurulmuştu. Herkes kapıya doğru çevirince kafalarını tahir çok dağınık bir şekilde eve gelmişti.

"Tahir?" dediğimde hemen ardından saniye hanımın sesini duydum.

"Oğlum?" Tahirin yanına gitmek için yöneldiğimde annesi anında yanında bitmişti. "Ne bu hal oğlum?!"

"Bir şeyim yok, müsaadenizle odama çıkıyorum." dediği gibi merdivene yönelmişti ama son anda durdurmuştum onu. "İyiyim nefes, bir şeyim yok. Kolumu bırakırsan uyumaya çıkacağım."

"Baba?" en son deniz seslendi tahire, onu da geri çevirmeyecekti değil mi?

"Minik kuş?" sesi o kadar titrek çıkmıştı ki, çaresizliğini sesinden anlayabiliyordum. Kızını üzmek istemiyordu, ama hiç konuşacak durumda da değildi.

Deniz sandalyesinden inip babasının önüne geçti. Yukarı bakıp yüzünü görmek için parmaklarının üstüne bastı. Hiç konuşmadan tişörtünden çekiştirmeye başladı, herkes pür dikkat onları izliyordu ben dahil. Tahir denizi kucağına alınca deniz kollarını boynundan dolayıp ona sarıldı. Beraber merdivenlerden çıktıklarında herkes bana döndü.

kızımız içinHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin