"Şey buralarda deniz var mı?" tabi ki de var gerizekalı, karadeniz burası sonuçta of adamda diyecek ki bu ne gerizekalı bi kız böyle diye.
"Var, hatta çok güzel bir yer biliyorum. Pek kimse gitmez oraya, denizin rengi.." dediğinde biraz daha yaklaş...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
| çorap ütülenir mi? |
"Anne tamam, evet, evet, tamam, ütüleyecem. Tamam anne da!" telefonu yüzüme kapatınca ekrana mal gibi bakakaldım, e ama yani bi insanda bu kadar darlatılmaz ki. İyi ki bi okula gidiyoruz, giydiğim çoraba kadar ütületecek kadın beni ya. İki gün önce aldığımız kıyafetlere göz attım, elbiseden tuluma tulumdan eteğe tut her şey vardı. Bir moda tasarımcısı öğrencisi olarak iyi giyinmem lazım sonuçta bugün ilk gün, tanışma günü. Bordo etekle çizgili tişört alıp yatağıma attım, önce bi duş almam gerekti sonuçta güzel kokmak lazım. Hem bi de kimse evde yoktu, denizde babasının odasında televizyon bakıyordu herhalde. Hızlı hızlı bir duş alıp çıktım ve kıyafetlerimi giydim. Boy aynasında kendime bakıp odadan saçlarımı kurutarak çıktım, çıkmamla sert bir şeye çarpmam bir oldu.
"Böyle gitmeyi düşünmüyorsun herhalde?"
"Tahir?!" Alnımı ovuşturup havlumu saçlarımdan indirdim. "Hani sen gemiye gitmiştin?"
"Gitmiştim ve geldim."
"Niye geldin?"
"Okula nasıl gitmeyi planlıyordun acaba nefes hanım?" dediğinde sahte gülücük attım ve parmaklarımda saymaya başladım.
"Sadece kağıt üstünde kocamsın," deniz kapıda belirince elinden tutup odamıza götürdüm. "bende otobüsle giderim o zaman."
"Ben götürecem seni bitti," ben denizi giydirirken onun tip tip bakışlarını da görmezden gelemedim. "Böyle mi geleceksin?"
"Evet."
"Böyle?" diye tekrarladı.
"Evet böyle tahir, ne oldu beğenemedin mi?"
"Beğenemedim." Dediğinde deniz hemen atladı.
"Ben çok beğendim."
Tahir kaşlarını havaya kaldırıp denize baktı. "Ama kızım herkes annene bakacak olmaz."
"Bakmaları yasak mi?" diye sorduğunda bi kaşımı kaldırıp sırıtım tahire.
"Yasak tabi, o benim karım."
"Kağıt öhö üstünde öhö." denize çaktırmadan tahiri uyarmaya çalışıyordum. Sonuçta kızımız için evlenmiştik birbirimiz için değil. Tahir denizi kucağına alıp ayağa kalktı.
"Hadi giyin de gidelim." dediğinde inat etmiştim, artık yok değiştirmek aklımdan geçtiyse bile artık yok değiştirmeyecektim.
"Ben giyinmişim zaten." merdivenleri aşağıya inerken arkamdan bin bir türlü cümleler kurdu ama hiç bir tanesinde mantık yoktu.
