"Nasıl olmuşum?" deniz merdivenlerden inerken tahir şok olmuştu, ömer kıskanç bir şekilde kollarını göğüsünde birleştirirken alya hayran hayran ablasını izliyordu.
"Abla çok güzel olmuşsun!" alya ablasına sarılarak kulağına bir şeyler söyleyince ikiside güldü. Sonra onu öpüp "İyi ki doğmuşsun!" dedi.
Deniz merdivenden tamamen inince ömer yumruk yaptığı elini ablasına uzattı, o da yumruk yapıp ellerini birbirine çarptılar "Doğum günün kutlu olsun abla, kerem bayılacak sana."
"Bayılacak," diye kendine geldi tahir "Bayılacak ama benim yumruğumdan bayılacak."
"Tahir!" denizi kollarımın arasına alıp ona sımsıkı sarıldıktan sonra saçlarından öptüm "Çok güzel olmuşsun bir tanem, sen zaten çok güzelsin her halinle..bebekken de çok güzeldin.." o an gözüm dolunca ellerimi yüzüme götürdüm.
"Aha başladı yine," tahir denizi kolunun altına alınca ben sessizce ağlayıp onları izledim "Bu ananız var ya, sulu göz yemin ederim. Şimdi daha bi ekstra tabi."
"Nasıl?" diye sordu ikizler bir ağızdan.
Ben o an kendimi tutamadım ve hıçkırıkla ağlamaya başladım. Tahir denizi bırakıp ellerimi yüzümden çekip ona bakmamı sağladı. Sonra hiç bir şey demeden beni göğüsüne yatırdı.
"Ben, bir şey unuttum geliyorum hemen."
Gözlerimi silip tahirin beline sarıldım ve kafamı ikizlere çevirip kulağımı tahirin göğüsüne yasladım.
"O sümsüğe mesaj atacağım demiyor da," ömerle alya gülmeye başlayınca tahir gözlerini devirdi "Sinir oldum çocuğa, nefes gelmesin o."
"Tahir, sümsük falan sakın denizin yanında da böyle konuşma. Bugün doğum günü, üzülmesini istemezsin değil mi?"
"İstemem," ben tahirden ayrılıp kendime gelince elbisemi düzelttim "Alya sen babayı bırakmayacaksın değil mi prensesim?"
"Tabi ki de bırakmayacağım babacım."
• • • •
"Memnun oldum tahir bey amca," kerem biz restorana oturduktan on beş dakika sonra geldi. İkizler keremle çoktan tanışmıştı belli ki, gözlerini menüden kaldırmıyorlardı.
Bıyık altı gülmeye başladığımda tahir gözlerini devirdi "Hadi otur kerem yemekleri söyleyelim açıkmışsındır," kerem tam oturacakken tahir denizin yanındaki sandalyeye yaklaşıp keremi yana itti.
"Sen, şuraya otur," tahir benim yanımdaki, yani az önce oturduğu sandalyeyi gösterirken deniz utanmıştı. İkizler ise kıs kıs gülüyordu.
Kerem yanımda ki sandalyeye yerleşince deniz babasıyla fısır fısır konuşmaya başladı. Ben de fırsattan istifade kerem'e sorular sormaya başladım "Siz denizle aynı sınıfta mısınız?"
"Yok nefes hanım teyze-"
"Abla demen yeterli," diye düzelttim onu hemen.
"Nefes abla," dedi gülerek ve devam etti "Biz denizle onuncu sınıfta tanıştık, ben şu an üniversite okuyorum."
"Aa ne güzel," diye başlayıp tahir tarafından lafım yarıda kalmıştı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
kızımız için
Fanfiction"Şey buralarda deniz var mı?" tabi ki de var gerizekalı, karadeniz burası sonuçta of adamda diyecek ki bu ne gerizekalı bi kız böyle diye. "Var, hatta çok güzel bir yer biliyorum. Pek kimse gitmez oraya, denizin rengi.." dediğinde biraz daha yaklaş...
