6 sene sonra
"Nefes? Neden ağlıyorsun, kızım hayırdır?" tahirle birlikte oturma odasında televizyon izliyorduk. Daha doğrusu o izliyordu, ben ise değişik düşüncelere kapılmıştım. Tahir televizyonun sesini kısıp yanıma daha da yaklaşıp yüzümü avuçlarına alıp göz yaşlarımı silince ben de burnumu çektim.
"Tahir, yarın denizin doğum günü ya.." yine ağlamaya başladığımda tahir sadece kafa salladı kendime gelip burnumu çekip yine tahirin gözlerine diktim gözlerimi "O.. o on- sekiz olacak!" tam ağlamam kesilmişken yine göz yaşlarına boğulmuştum.
"Her sene aynısını yapıyorsun nefes," diye gülmeye başlayınca tahirin omuzuna bir şaplak indirdim "Tamam gel, gel buraya gel kıyamam ben sana."
"Sen de her sene dalga geçiyorsun benimle," dedim hıçkırıklarımın arasından.
"Geçmiyorum gel," deyip beni göğüsüne yatırdı ve saçlarımı okşamaya başladı "Nefes.. bak çocuk bunlar.. her sene yaş atlıyorlar mesela, bu çok normal ağlanacak bir şey yok."
Tahir gülmeye devam ederken ben kendimi onun göğüsünden kaldırıp "Bak hala dalga geçiyorsun!" diye bağırdım.
"Tamam vurma," dediğinde hiç durmadan vurmaya devam ettim "Vurma nefes tamam dalga geçmeyeceğim," dediğinde ben devam ettiğimde bileklerimden tutup beni kendine çekti "Vurma dedim sana."
"Ben de dalga geçme dedim sana."
Hiç vakit kaybetmeden beni daha da kendine çekip dudaklarıma yapıştı "Dalga geçmiyorum, doğruyu söylüyorum."
"Tahir ya, hepsi büyüyor.. üzülüyorum daha dün kucağımdaydı hepsi şimdi ikizler on iki, deniz on sekiz allahım keşke hiç büyümeseydiler."
"Sen," dudağıma bir öpücük kondurup devam etti "hiç," bir tane daha "üzülme," bir tane daha "olmadı," bu sefer burnuma çıktı "bir tane daha çocuk yaparız, sen yeter ki iste."
"Ya tahir saçma saçma konuşma, çocuk severim ama üç tane sence de yeter-" bir anda midemden yukarı gelen ekşi şeyle birlikte koltuktan kalkıp banyoya koştum. Kaç gündür midem çok bulanıyordu, durmadan kusup duruyordum.
"Nefes seni hastahaneye götürelim artık, iyi değilsin sen kaç gündür kusup duruyorsun."
"İyiyim, tamam, yediğim bir şey dokundu herhalde."
Tahir yüzümü yıkamama yardımcı olup beni yine oturma odasına götürünce pike alıp üstümü örttü "Yarın da geçmezse seni hastahaneye götüreceğiz ve sen inat etmeyeceksin anlaştık mı?"
"Tamam.."
Tahir tam koltuğa oturacakken yukarıdan ikizlerin sesi geldi ve tahir gülüp alnıma bir öpücük kondurdu "Matematik saatti geldi demek ki, bir şey olursa bağır bana tamam mı?"
"Sen çocuklara bak hayatım iyiyim ben," Tahir bir kaşını kaldırıp emin misin bakışı atınca gülümseyip kafamı salladım "Gerçekten iyiyim."
• • • •
"Ya sabah sabah nereye asiye abla iyiyim ben," hastahanenin kapısından sürükleyerek içeri soktu beni asiye abla.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
kızımız için
Fanfic"Şey buralarda deniz var mı?" tabi ki de var gerizekalı, karadeniz burası sonuçta of adamda diyecek ki bu ne gerizekalı bi kız böyle diye. "Var, hatta çok güzel bir yer biliyorum. Pek kimse gitmez oraya, denizin rengi.." dediğinde biraz daha yaklaş...