29 | hay hay güzelim!

9.6K 473 111
                                    

| hay hay güzelim! |

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

| hay hay güzelim! |

Leyla pür dikkat nefesi izliyordu, mert bile katılmıştı onlara kantinde. Derslerine daha çok vardı, nefeste kaldığı yerden aşk hikayesine devam ediyordu.

"Hani anlattım ya benim için tahir konusu başladığı gibi bitmişti diye? Biz o yemekten sonra tahirle daha çok görüşmeye başladık, nasıl diye sorma bende anlamadım ama köse bucak nerde olursa olsun kimsenin görmediği yerlerde hep bulurduk birbirimizi. Sonra bir gün bana mesaj attı ne yapacaksın bugün diye, ben de o gün kütüphaneye gidip ders çalışacaktım-"

"Sevgililik var mıydı o zaman?" Leyla çayından bir yudum alarak arkasına yaslanmıştı.

"Yok, zaten sevgilik o günden sonra başladı.. kütüphanenin önünde üçte buluşacaktık, ama tam üç bak-"

Leyla yine sözünü kesmişti. "Ne için buluşacaktınız? Yani konuşmak için mi?"

Nefes çayından yudum alarak mert'e döndü. Mert artık nefesin hikayesini dinlemek yerine önündeki kitaba kafasını gömmüştü. Yine leylaya dönüp "Aklımızda öyle bir şey yoktu bile. Takılacaktık öyle, yani benim aklımda yoktu neyse ben ders çalışırken.."

Haziran 2012

Nefes kütüphanede iki saattir ders çalışıyordu. Yanında erende vardı, sınıfından. Nefesle beraber ders çalışmak istemişti, çünkü nefes sınıfın en zeki kızıydı onun gözünde. Eren sarışın, mavi gözlü, uzun boylu bir erkekti. Tam bir laz.

Eren kısık sesle nefese seslenmişti. "Yani buraya kırk yazıyoruz?"

Nefes anlatırken yerinden kalkıp sandalyesiyle erenin yanına geçmişti. Masa yuvarlaktı ve baya birbirinden uzak kaldıkları için nefes iyi anlatamıyordu, yazarak göstererek anlatmayı tercih ediyordu.

"Bak şimdi.." nefes matematikten bir soru anlatmaya başlayınca, eren nefesin dediklerine değil bas baya gözlerine dalmıştı. Ne kadar güzeldi gözleri.. "Eren anladın mi?"

"Anladım, tamam sağol canım."

Eren yine kitabına dalmış gibi yapıp arada nefesi kesiyordu. Nefes ise bu dersten yüksek puan almak için uğraşıyordu, hatta öyle bi dalmıştı ki saatin kaç olduğunu bile farketmemişti. Daha iyi ders çalışmak için telefonunun sesini kapatmıştı, yani tahir aramış olsa bile duymamış olurdu.

"Şey nefo?"

Nefes erenin ona taktığı isime biraz şaşırmış olsa da duymazdan gelip ona döndü. "Efendim Eren?" Muhtemelen bi soru daha soracaktı ve nefesi yine kendi işinden alı koyacaktı. İkiside sessiz sessiz konuşuyordu, sonuçta kütüphanedelerdi.

kızımız içinHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin