51 | nefes mi bebekler mi?

6K 408 67
                                    

"Yahu ana, ben sevmiyrim habu bahçe işleriyle uğraşmayı etma da."

Saniye oğlunun eline kürek sıkıştırıp ona yol gösterdi "Sus! Fasulye dikmek içun toprağa yer aç oğlum, hadi."

Nefes oturduğu yerden gülmemek için kendini zor tutarken tahirle göz göze geldi. Tahir kafasını hafif yana eğip alt dudağını büzünce nefesin daha çok gülesi gelmişti. Yangazlar ise tahirin sağından solundan laf sokma derdindeydi.

"Bahçe işleruni sevmez" diye başladı fatih, sonra murat devam etti.

"Ama erik toplamayı biliyi" derken tahir küreği havaya kaldırıp onlara doğru bir adım atınca ikiside bir yerlere kaçtı.

Nefesin yanına geldiklerinde nefes "Ama siz kaşınıyorsunuz," diye onları uyarıp onlara kaşlarını çattı "sizin de karınız olunca göreceğim sizi."

"O biraz zor elticuğum," diye elinde tepsiyle bahçeye çıktı asiye. Yangazlar koltukta yer alınca asiye anında onları oradan kaldırdı. Yangazlar kalkınca asiye kahveleri masaya dağıtırıp oturdu "Getirdikleri her kızı gözden geçirdim, hiç birinden karı olmaz."

"O zaman sen daha merveyle tanışmadın yenge," diye söze atlayınca murat fatih kafasına vurdu. Murat fatih'e kafa sallayıp "Neden hep benim kafama vuruluyor ya?"

"Çünkü boş konuşuyorsun ikizum!"

Fatih merve konusunu açılmadan kapatmak istemişti, ama çok geçti artık. Asiye her şeyi anlamıştı bile. Hemen fatih'in yanına gidip gözleri kısık şekilde "Merve kim?" Diye sordu. Fatih kaçmak için yer ararken murat olayı daha da büyüttü.

"Okuldan, aynı sınıftalar kız buna yanı-"

Fatih muratın ağızını kapatırken nefes kahkaha atmaya başlamıştı "Tamam ikizum sus artık, sus kardeşim hadi yürü yürü." muratı önden itiklemsye başlarken asiye arkalarından kaşları çatık bakmaya devam etti.

"Merveymiş, merve olmaz merve hiç bu evin bir gelini olamaz. Ne varsa bu mervelerde var, 'anne mervelere gidiyrim' dediklerinde hep bu mervelere gidiliyor. Yok," asiye nefesin yanına yerleşip kahvesinden bir yudum alınca "Yok yok, merve olmaz." diye nokta koydu. Tahir üfleye püfleye annesiyle fasulye dikiyordu ki bir anda nefes'e bir şeyler olmaya başladı.

Bir anda ağrı vurunca nefes tırnaklarını koltuğun yastığına kenetledi "Asiye ab-.." nefese yine sancı vurunca bu sefer ağrıdan kafasını arkaya doğru attı nefes "Tahir-.."

"Nefes? İyi misin?" Asiye sandalyesinden kalkıp panikle nefesi izlerken nefes ağrından bağırmaya başlamıştı. Bağırmaya başladığında tahir elindekileri bırakıp yanına koştu, saniye ise yangazlara bağırmaya başlamıştı.

Tahir karısını kucağına alınca herkes telaşla arkalarından koşmaya başladı "Nefes nefes dayan nefesim dayan."

"Daha erken tahir, daha erken şimdi olmamalıydı," nefes ağrından çırpınırken tahir onu çoktan arabaya bindirmişti bile. Şöför koltuğuna yerleşip arabayı çalıştırınca asiye arkaya yerleşmişti, murat abisinin yanına oturunca fatih de annesiyle arkalarından hastahaneye gitmek için kendi arabasına binmişti.

"Nefes al ve ver, yavaş yavaş."

Nefes asiyenin dediğini yapınca daha da bağırmaya başladı, dişlerini sıkmaya başlamıştı. İlk doğumunda böyle olmamıştı, bu kadar ağrısı olmamıştı. Gözlerini kapatınca asiye uyanık kalması için ona sesleniyordu ama artık bir işe yaramıyordu. Nefes çoktan bayılmıştı. Bir anda arabada bir sessizlik oluşmuştu, tahir dikiz aynasından arkaya bakıp duruyordu. Bir korku almıştı onu.

kızımız içinHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin