62 | ben seni hiç bırakır mıyım?

5.1K 321 54
                                    

| dört gün sonra |

"Uyandı!" tahirin yattığı odanın camından bizi izleyenlere bakıp gülümsedim, tahir ise elimi sıkıp gözlerini çok açmamaya çalışıyordu. Dört gündür eve gitmemiştim, çocuklar arada arıyordu, babalarını sorup kapatıyordu. İyi olduğunu söyleyip duruyordum, uyandı diyordum, yarın gelirsiniz diyordum.. Hayırlısı bugüneymiş, cuma güzel gelmişti bize.. "Tahirim.. sevdiğim.. bırakmadın işte, sözünü tuttun.." alnımı yanağına koyup burnumu çektim, elimi daha çok sıkınca ağızından bir inilti çıktı.. gözlerine bakıp elimi yanağına koydum "Tahir?"

"A.. ağlama.."

"Ağlamıyorum ki," dedim ağlamamın arasından gülerek, o da gülümseyip kafasını arkaya atıp gözlerini kapattı "ben gidiyim doktoru çağrıyım."

"Gitme.."

"Ama-"

"Ayrılma başımdan."

Gülümseyerek kafa salladım ve ağlamaktan şişmiş olan gözlerimi cama diktim, mustafa abi ve geri kalan herkesin soran gözlerle beni izlediğini farkedince omuzlarımı havaya kaldırdım. Bir kaç dakika sonra doktorlar geldi, tahir elimi hiç bırakmak istemedi ama bırakmak zorunda kaldı. Çünkü onu normal odaya almak için önce kontrol edecektiler, beni de tabi kapı dışarı ettiler. Her ne kadar çıkmak istemesem de.

"Ne dedu? Ne dedu?"

"Ablam konuşsana?"

"Abim bizi sordi mi?"

"Anasuni?"

Kafamın içini savaş alanı yapan bu soruları duydukça adım adım geri gidiyordum, kaleli ailesi yine formundaydı "Aa, ıı, bir şey demedi."

"Nasu bir şey demedu?" diye hayal kırıklığı yaşadı mustafa abi, alt dudağımı ısırıp kaşlarımı kaldırdım. Sonra asiye abla onu koltuğa oturttu.

"Yani dedi, konuştu, iyi ama öyle anlam yükleyecek bir şey demedi. Ya, benim eve gidip duş almam, üstümü değişmem lazım. Ben böyle," devamını getirmeden ağzımı kapatıp saniye annemin aşağılayıcı bakışlarıyla karşı karşıya geldim "Eve gitsem, bi kendime gelsem.. siz buradasınız zaten, olur değil mi? Hem çocukları da alıp gelirim, şey fatih? beni eve götürebilir misin?"

"Ablam, tahir şimdi uyandı sen nereye gidiysin?"

Dört gündür eve gidip üstümü değişmediğimi, kocamın karşısına bu kokuyla çıkmak istemediğimi nasıl açıklayacaktım ki ona şimdi herkesin içinde?

"Siz varsınız ya?" dedim ortamı yumuşatarak, "Ben gelene kadar hasret giderin siz, öptüm hepinizi görüşürüz!"

• • • •

"Gerçekten mi? Uyandı mı?!"

Denizin saçından öpüp kendimi eve attım, üf leş gibi koku vardı üstümde. "Gerçekten böceğim, gerçekten" oturma odasında oturan görümceme, buseye bir selam yollayıp hemen merdivenleri yukarı çıktım ve kendimi ikizlerin odasına attım "Bebeklerim benim, mis kokulularım?"

İkiside aynı anda yerden kalkıp "Anne!" diye bana sarıldılar, ikisini de bir bir yanaklarından öptüğümde "Babam nasıl?" diye sormaları da aynı anda olmuştu.

kızımız içinHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin