"Baba ya, onu kovmak zorunda değildin" diye söylene söylene yanıma geldi deniz, tahir de peşinden "Çocuk şimdi okulda kim bilir nasıl davranacak bana.""Okulda da görüşmeyeceksin onunla," diye tembih etti tahir denizin gözlerine bakarak "O çocuktan uzak dur tamam mi kızım."
"Ya benim arkadaşım olamaz mı ya?"
"Olabilir," dedi tahir gülümseyerek, elini belime dolayıp beni kendine çekince ikiliye güldüm. Müziğin sesi kesilmişti, düğün yavaşça dağılıyordu. "Ama kız cinsiyetinden, kız olan arkadaşların olabilir. Emre değil emriye mesela."
"Üf anne bir şey söylesene."
Gülümseyip denizi saçından öptüm "Anlat bakıyım ne dedi baban çocuğa?" beraber bir masaya oturup bir yandan insanların gidişini, bir yandan birbirimizi izliyorduk
"Bak şimdi ben orada ardayla konuşuyordum, hatta konumuz matematikti" dedi ve tahir de dinlemeye başladı "sonra babam geldi, emre'nin omuzuna dokundu" tahir sırıtmaya başlayınca deniz kaşlarını çattı "Koçum senin baban kim' dedi pat diye."
Ben tahir'e bakış atıp kaşımı havaya kaldırdım "Tahir? Ne alaka?" dedim hafif gülerek.
"Ne diyim gel kızımı iste mi diyim çocuğa? Babasını bulup, zibidi uşağını kızımdan uzak tutmasını söyleyecekim ne var bunda?"
"Sonra!" diye aramıza girdi deniz, ikimiz yine ona dönünce devam etti "Çocuk titremeye başladı, tabi o ara babam olduğunu anladı. Gideyim ben dedi ve arkasını döndü sonra," deniz yine babasına sinirle bakıp "Babam emreyi ensesinden kapıp gitmesine izin vermedi, ona sorular sormaya başladı ya anne beni emrenin yanında rezil etti!"
"Niye rezil etmişim? Sen de dünden razısın rezil olmaya ben ne yapayım?"
"Tahir ne dedin çocuğa da bu kız bu kadar üzüldü, elimde kalacaksın ha!"
Tahir susup yutkundu ve arkasına yaslandı "Kızımdan hoşlanıyor musun' diye sordum."
Deniz kıp kırmızı olup dudağını büzünce onu yanıma aldım "İyi halt yedin, o öyle sorulur mu denizin yanında. Kız nasıl bakacak çocuğun yüzüne?"
"Bakmayacak arkadaş," dedi tahir sinirli "Niye baksın çocuğun yüzüne? Babası değil kardeşi amcası dedesi kuzeni öğretmeni değil niye baksın çocuğun yüzüne."
"Hadi kalk hadi," dedim tahire sinirlenip denizi sandalyeden kaldırıp "Gel biz annanenin yanına geçelim, bu baban kıskançlıktan ne dediğinin farkında değil."
"Gidin gidin, akşam yine aynı evde olacağız zaten bol bol birbirimizin yüzlerine bakarız."
Gözlerimi devirip denizle birlikte annemle babamın masasına oturduk, deniz dedesiyle sarılıp insanları izlemeye koyulunca ben de annemle dedikoduya başladım.
"Bak sen şu raziyenin kızına," dedi annem ötede dans eden ince kızı göstererek "Koluna doldurmuş altınları, görmemiş gibi."
"Raziye kendisi de öyle da," dedim gülerek "görgüsüz."
"Hani tahir nerede, niye yanımıza gelmiyor?" diye sordu annem bana dönerek.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
kızımız için
Fanfiction"Şey buralarda deniz var mı?" tabi ki de var gerizekalı, karadeniz burası sonuçta of adamda diyecek ki bu ne gerizekalı bi kız böyle diye. "Var, hatta çok güzel bir yer biliyorum. Pek kimse gitmez oraya, denizin rengi.." dediğinde biraz daha yaklaş...