Ne olduğunu anlamadan kendimi dışarda buldum, lina elinde benim telefonumla dükkanın kapısını kilitleyip yanıma geldi ve beni arabasına sürükledi. Bir yandanda bir şeyler söylüyordu, ama benim aklım gitmişti. Benim aklım denizdeydi, fırattan böyle bir şey yapacağını hiç beklemezdim. Her şeyi yapardı ama küçük bir kızı kaçırmak? Bu delilikti, delilikten başka bir şey değildi.
"Ben onu şimdi havalimanına götürüyorum, olmadı ben de onunla gelirim. Merak etmeyin, yalnız bırakmam onu. Tabi.. tabi, oraya geldiğimizde yine ararım. Merak etmeyin bulucağız kızınızı.."
Hıçkırıklarla ağlıyordum, linanın telefonu bana uzattığımı bile görmemiştim. Arabayı daha hızlı sürmeye başlamıştı, beş dakika bile sürmemişti havalimanına gelmemiz. Hemen koşturup bilet aldıktan sonra uçağın gelmesini beklemeye başlamıştık, lina yanıma oturup omuzumu okşayınca göz yaşlarımı sildim.
"Kahve aliyim mi sana? Su? Biraz kendine gelmelisin böyle olmaz.."
Burnumu çekip kafamı salladım "Ben, orada olmalıydım.. ben orada olsaydım deniz kaybolmazdı. Tahir'i tanıyorum, söz verir ama üzüntüden ya da sinirden gözü döner onun.." kendi kendime konuşmam bazen hiç iyi yerlere gitmiyordu.
"Anlattığına göre bu tahir çok dengesiz biri," dediğinde güldüm, aklıma gelince ne kadar sevdiğimi hatırlıyordum "sen ona güveniyorsun değil mi?.."
"Dengesiz, ama çok seviyorum onu. Kızamıyorum, üzemiyorum, kovamıyorum.. kıyamıyorum.."
Elini çekip arkasına yaslanıp devam etti "Bazen, sevmek yetmez nefes, güven olmalı bir ilişkide. Sevmek insani kör edebilir, anlattıklarını düşündükçe anlıyorum.. Tahir'in bu dengesizliği size hep sıkıntılar yaşatıyor-"
"Lina, lütfen bunu şimdi konuşmasak? Zaten kızımın ortada olmaması beni öldürüyor, sen de tahirden bahsedip canımı sıkma olur mu?"
"Ben sadece-"
"Sen sadece benden gerçekleri görmemi istiyorsun, benim gerçeklerim bu. Dengesiz ama çok merhametli bir koca, kaçırılmış bir küçük kızım ve hiç bir şeyden haberleri olmayan iki aylık ikizlerim. Benim gerçeklerim bunlar, tahir'e güveniyorum. Güvenmeseydim çocukları ona bırakmazdım. Şimdi kusura bakmazsan şu köşede oturup düşüneceğim."
• • • •
Uçaktan indiğimde tahir yoktu, yangazlar gelmişti beni almaya. Tahir kızımızın peşine düşmüştü, tabi ki gelmeyecekti beni havalimanına. Lina yangazlarla tanıştıktan sonra eve gittik, eve geldiğimizde hiç kimse yüzüme bakmamıştı, herkes kendini suçlu hissediyordu denizin kaçırılmasından. Ben onlara hiç bir şey demeden hemen yukarı çıkıp bebeklerimi görmeye gitmiştim. İki hafta bile onların büyümesine yetmişti, nasıl değişmiştiler iki haftaya. İkisi de mışıl mışıl uyuyordu, ben ise duvara yaslayıp elimle ağzımı kapatıp ağlamaya başladım, ya deniz'i geri vermezse?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
kızımız için
Fanfic"Şey buralarda deniz var mı?" tabi ki de var gerizekalı, karadeniz burası sonuçta of adamda diyecek ki bu ne gerizekalı bi kız böyle diye. "Var, hatta çok güzel bir yer biliyorum. Pek kimse gitmez oraya, denizin rengi.." dediğinde biraz daha yaklaş...