19 | deli olduğunu söylemişmiydim?

9.1K 449 67
                                    

| deli olduğunu söylemişmiydim? |

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

| deli olduğunu söylemişmiydim? |

"Gerisini başka bir gün anlatırım, burda inmem gerek." dedikten sonra koltuktan kalkıp kapıya doğru ilerledim. Leyla arkamdan el salladıktan sonra inip konağa doğru yürüdüm. Miniğimi bahçede oynarken görünce ve o da beni görünce birbirimize koşmaya başladık.

"Anne!"

"Annem!" yere çöküp ona sarılınca dengemi kaybedip yere düştüm, popom biraz ağırsada kızım sımsıkı sarılmış koyar mi? Tahir yavaş yavaş yanımıza gelirken ben denizi inceledim. Üstü çamur olmuştu, saçı dağınıktı. Tahire bakınca o da aynı şekil çamur içindeydi. "Siz ne yaptınız böyle?"

"Babamla çiçeklere su veriyorduk, sonra ben düştüm." heyecanla anlatmaya çalıştığı hikayeyi tahir devam ettirdi.

"Düşünce benim suladığım yere düştü, ıslandı tabi, sonra geldi bacaklarıma sarıldı sonuç bu işte." deyince kahkaha attım, başka oynancak bir şey yok çamurla oynadılar.

"E bari ben gelmeden banyo etseydiniz, hazır alıştınız baba kız küvette yüzmeye." dediğimde deniz babasına baktı, çok seviyordu babasıyla küvete girmeye. "İyi o zaman sen denizi yıka tahir ben biraz yatıyım, ayaklarımı hissetmiyorum."

"Sen yürüyerek mi geldin?"

"Yok otobüsle geldim." kapıdan içeri girdiğimizde hemen ayakkabılarımı ve ceketimi çıkarıp yerleştirdim.

"Neden aramadın?"

"Zahmet olmasın diye," denizin sırtından destekleyip "Hadi koş yukarı geliyor baban." dediğimde hemen yukarı çıktı.

"Ben demiştim mesaj at diye, neyse kapıda karşılaştığın çocuk kimdi?" Diye sorduğunda gözlerimi devirdim, bunun cevabını alana kadar susmayacaktı belli.

"Çocukluk arkadaşım," salondan geçerken saniye hanım ve asiye ablayı gördüm. "Selamın aleyküm." Deyip yoluma devam ettim, merdivenlerden yukarı çıktığımda kolumdan sert bir şekilde geri çekti tahir beni.

"Bana baksana bi," nefesini dudaklarımda hissedebiliyordum. Dudaklarını öptüğüm günün üstünden kaç gün geçti, ama ne hissettiğimi hala anlayamamıştım. "Benden kaçma artık," biraz daha yaklaştı. "Beni seviyor musun hala?" gözünün içine bakıyordum ama ağızımdan hiç bir şey çıkmıyordu. Boğazım düğümlenmişti sanki. Seviyorum, çok seviyorum ama tam affetmek isterken yine bir şeyler oluyor, yanlışlarının sonu gelmiyor diye haykırmak istiyordum. "bak ben seni sevmekten hiç vazgeçmedim-"

"Tahir yalan söyleme bana," yüzünü korku alınca benimde gözüm biraz dolmuştu. Kaç gündür içimde tuttuğum şeyi yüzüne söylemeye cesaretim var miydi? Evlendiğimizin ertesi günü öğrendiğim şeyi tahire anlatmaya hazır mıydım? "Yalan söyleme, sen yalan söyledikçe kendimden daha çok nefret ediyorum."

kızımız içinHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin